Bilindiği üzere Kürd milletinin öncelikli iki konuda hassasiyeti vardır. Biri dini yani İslam'i, diğeride milli yani Kurdayeti değerleridir.
Çok büyük laflar ettiniz, çok ağır laflar ediyorsunuz. Milyonlarca Kürd'ün büyüğüne, rehberine, liderine hakaret ettiniz. Tamam, şom ağızlısınız ama haddinizde de kalmayı bilmeliydiniz. Pirimiz Şeyh Said'i eleştirebilirsiniz. Çünkü bizler sizlerin yaptığı gibi bir beşeri tabu yapmıyor, putlaştırmıyoruz. Çünkü şuna inanıyoruz, hata kusur ve eksiklikten münezzeh olan sadece Allah'tır. .
Merak ediyorum, sizler, dili uzun aklı kısa herifler, sizlere söylüyorum!
Aklederek edindiğiniz, anne baba ve ailenizden öğrendiğiniz, mensubu olduğunuz milletinizden miras kalan bir erdeminiz ya da tabi olduğunuz inancınızın sizde oluşturduğu bir edebiniz veya ideolojilerinizin size aşıladığı bir değeriniz yok mu hiç?
Okumalarınızdan, gördüklerinizden, duyduklarınızdan, ailenizden, inancınızdan veya çok havalı kavramlarla süsleyip anlattığınız fakat bir balon gibi patlayan boşizm'lerinizden de mi hiç bir şey almadınız, tüm bunlardan hiç mi nasiplenmediniz, nasipsizler. Değerlerden mahrum olarak mı büyüdünüz? Sesimi duyuyor musunuz? Sizler hangi değerler üzerinden bu edepsizliği yapabiliyorsunuz? Ya da bu edepsizliğiniz, aslında değersizlikler üzerine inşa olunduğunuz gerçeğinin bir ispatı ve davranışlarınızdan da dışarıya bir yansıması mıdır?
98 yıl önce bu hayattan göçmüş, milyonlarca Kürd'ün büyüğüne, rehberine, liderine çok büyük hakaret etmenin de bir karşılığı, bir cezası olmalıdır. Bu adaleti şu anki Türk mahkemelerinden beklemiyorum. Fakat şunu da çok iyi biliyorum ve siz de iyice bilin diye söylüyorum. Sizler, ey dili uzun hadsizler, edep yoksunu haysiyetsizler, sizler milyonlarca Kürd'ün öfkesinde, ilencinde ve lanetindesiniz.
Bilindiği üzere Kürd milletinin öncelikli iki konuda hassasiyeti vardır. Biri dini yani İslam'i, diğeride milli yani Kurdayeti değerleridir. Cumhuriyet kurulduktan sonraki süreçte bu değerlere saldırı olunca ve yok sayılınca Şeyh Said Efendi buna karşı durmuş ve sonrasındaki olaylar ilede bu bir başkaldırıya dönüşmüştür.
Şeyh Said efendi hem İslam'ın hemde Kürd milletinin onur ve izzetine hizmet etmiş bir liderdir.
Değersizlikler üzerine yetişmiş zeliller değerler uğruna başkaldırmış azizleri anlayamazlar. Anlayamadıkları için de bu haramiler necis ağızlarıyla salyalar akıtarak azizlere dil uzatmayı marifet sayarlar.
Her kim ki sevgili rehberimiz Şeyh Said'e hakaret edip düşmanlık ediyorsa bilinmelidir ki bu aynı zamanda İslami ve Kurdayeti değerlere sahip tüm Kürdlerede hakaret ve düşmanlıktır.
Şeyh Said efendi hakkındaki beyanatlar ve tutumlar aynı zamanda bir turnusol kağıdı gibi bir çok gerçeğin ortaya çıkmasınada vesile olmaktadır. Hem düşmanlık edenleri açığa çıkarmakta hemde İslami ve Kurdayeti değerleri referans alan kişilerin, sivil toplum kuruluşların ve siyasi partilerin bu konudaki amacını ve samimiyetini de test etmektedir. Bu konudaki duyarlılık ve tepkisellik sadece bireysel olarak değil, tüzel kişilik olarak da kamuoyuna deklare edilmelidir. Çünkü Şeyh Said gibi bir şahsiyet bizim hem dini hem de milli kimliğimizin timsalidir. Bu kimliğe güçlü bir şekilde sahip çıkılmazsa bu kişilerin, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin samimiyeti de sorgulanır. Özelliklede toplumu yönetme iddiasındaki siyasi partileri kastediyorum.
Sevgili liderimiz, rehberimiz, Şeyh Said'imiz, efendimiz!
Bizler senin yolunu hiç terketmedik, seni hiç yalnız bırakmadık. Düşmanlarımıza karşı seni hiç mahcup etmedik. Çünkü bu onurlu duruşu, gayreti ve mücadele azmini senden ve tüm Kurdıstan şehitlerinden öğrendik.