Bu genel kurulun en çok göze çarpan özelliği ise ABD ve Çin arasındaki gerilimi gözler önüne sermesi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın “Önce ABD” diyen politikası, ülkenin birçok uluslararası anlaşmadan çekilmesinde kendini gösterdi.
ABD, küresel alandan kendi kabuğuna çekilirken Çin ise BM'nin destekçisi olarak ortaya çıktı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, özellikle pandemi zamanında iyice anlaşıldığı üzere dünyanın daha fazla birliğe ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise önceden kaydedilen ve dün yayımlanan konuşmasında, dünyanın ABD ve Çin arasındaki rekabete bırakılamaması gerektiğini vurguladı.
Bu kutuplaşmış dünyanın yeniden bir askeri çatışmaya girip girmeyeceği ise kafalardaki en büyük soru işareti.
Guterres, yeni bir Soğuk Savaş ihtimaline karşı uyarıda bulunarak dünyanın tehlikeli bir yere doğru ilerlediğini ve iki büyük ekonomi arasında bölünmesinin engellenmesi gerektiğini vurguladı.
Şi: Ne Soğuk Ne Sıcak Savaş
Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ise konuşmasında ülkesinin ne soğuk ne de sıcak bir savaşa girmeye niyetinin olmadığını dile getirdi.
Her ne kadar Guterres konuşmasında dayanışmanın anahtar olduğunu söylese de bir saat sonra videosu yayımlanan Trump ise her ülkenin kendisinin yaptığı gibi yapması gerektiğini, yani kendi çıkarlarını öncelemesinin önemini dile getirdi.
O yüzden ABD seçimlerinin sonuçları da bu açıdan ilgi çekici olacak.
Dünyada dengeler değişir, taraflar yeniden şekillenirken çok kutuplu dünyanın nasıl uyum sağlayacağı ve lider konumunda yeni bir ülkenin çıkıp çıkmayacağı en önemli mevzu olacak.