ABD neden İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına mesafeli yaklaşıyor?

Trump, Tahran'a ‘her şey çökmeden önce’ anlaşma çağrısı yaptı.

14.06.2025, Cts - 13:25

ABD neden İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına mesafeli yaklaşıyor?
Haberi Paylaş

ABD istihbarat kurumları İsrail'in İran'ın nükleer programlarına verdiği zararı incelemeye çalışırken, Başkan Donald Trump yönetimi ABD'nin, üst düzey askeri liderleri, nükleer bilim adamlarını ve İran topraklarının çeşitli bölgelerindeki askeri tesisleri hedef alan İsrail operasyonuna katılmadığını ya da desteklemediğini iddia etmeye devam etti.

Trump, İranlı yetkilileri önceki politikalarını sürdürmemeleri konusunda sert bir şekilde uyarmakla yetindi ve sonraki İsrail saldırılarının ‘daha şiddetli’ olacağını söyledi. Ancak Trump, 12 Nisan'da İran rejimine verdiği ve 12 Haziran Cuma günü şafak vakti sona eren 60 günlük süreyi hatırlatarak bir ‘anlaşmaya’ varılmasını istedi. Trump ve diğer ABD'li yetkililer, ABD'yi İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarından uzak tutmaya çalıştılar.

Trump'ın popülist tabanının önemli bir kısmı onu dünyadaki ‘ebedi savaşları ve çatışmaları’ sona erdirmek isteyen bir ‘barış adamı’ olarak görüyor ve bunu, varoluşsal tehdit altında olması halinde kilit müttefik İsrail'e yardım etmek de dahil olmak üzere, mecbur kalmadıkça İran veya başka bir ülkeyle savaşa girerek yapamayacağını düşünüyor. Trump, nükleer programlarından ve Ortadoğu ve dünya genelinde istikrarı bozucu rolünden kurtulmak için İran ile ‘diplomatik bir anlaşmaya’ varmak istiyor.

Trump'ın önbilgisi

Trump yönetiminin çatışma hattına girmekten kaçınması, birçok yetkilisinin Ortadoğu'yu yeni bir şiddet dalgasına sürükleme ve Trump'ın İran'ın nükleer programının geliştirilmesini durdurmak için müzakere edilmiş bir anlaşmaya varma umutlarını (programın önemli parçalarını yok ettikten ve nükleer bomba yapmak için çalışıyor olabilecek birçok İranlı nükleer bilim adamını öldürdükten sonra bile) ortadan kaldırma olasılığına ilişkin gerçek endişelerinden kaynaklanıyor.

ABD medyasına verdiği çok sayıda röportajda Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun İran'a savaş ilan etme ve nükleer programlarını yok etmek için geniş çaplı askeri operasyonlar düzenleme planlarından önceden haberdar olduğunu açıkladı. Trump, Wall Street Journal'ın İsrailli yetkililerin ABD'li mevkidaşlarını saldırı planları konusunda bilgilendirip bilgilendirmedikleri sorusuna telefonda şu yanıtı verdi: “Bilgilendirme mi? Bilgilendirme değildi ama neler olduğunu biliyorduk.” ABC'ye verdiği demeçte saldırıların ‘mükemmel olduğunu’ belirten Trump, “Daha fazlası da gelecek” dedi. Trump belki de bu ifadesiyle perşembe akşamı yaptıkları telefon görüşmesinde Netanyahu'dan duyduklarına atıfta bulundu.

ABD'li analistler, Netanyahu'nun Başkan Trump'ın seçilmesinin ardından İran'a saldırı düzenlemeye karar verdiğine ve bunu bir ‘fırsat penceresi’ olarak gördüğüne inanıyor. Trump'ın İran'ın nükleer hedefleri konusunda diplomatik bir anlaşma arayışına girmesine ve hatta Netanyahu'dan saldırıyı ertelemesini istemesine rağmen, Trump zaman zaman saldırı fikrini kabul etme konusunda Başkan Biden'dan daha istekli görünüyordu. New York'taki İsrail Politika Forumu'nda analist olan Michael Koplow, “Trump'ın seçilmesi Netanyahu'ya inandırıcı bir askeri tehdidi desteklemeye istekli bir başkan verdi. Netanyahu'nun İran'ın nükleer programıyla askerî harekât yoluyla başa çıkma tercihi yıllardır çok açıktı ve sonunda mükemmel bir fırsat yakaladı” ifadelerini kullandı.

Diplomatik kanallar

ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff liderliğindeki müzakere heyeti ile İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi liderliğindeki İran ekibi arasında Umman'da yarın (pazar) yapılması planlanan dolaylı nükleer müzakerelerin altıncı turunu çevreleyen belirsizliğe rağmen Trump, ABD'nin 2018'deki ilk döneminde çekildiği 2015 Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın yerini alacak bir anlaşmaya varılması için İran'la diplomatik kanalların açık tutulması çağrısında bulundu. İran'ın ‘her şey çökmeden önce’ bir anlaşmaya varması gerektiğini söyleyen Trump, ABD'nin İran'a karşı askeri operasyonlara girişme ihtimalini kastedip etmediğine açıklık getirmedi.

Eski ABD'li yetkililer ve analistlere göre İsrail saldırısı, derin nüfuzlu bombaların kullanımı ve İsrail uçaklarına yakıt ikmali için ABD desteği olmaksızın, İran'ın bazıları yeraltının derinliklerinde bulunan nükleer tesislerinde ‘sınırlı’ hasara neden olabilir.

Başkan Trump, İsrail saldırılarının ‘tek taraflı bir eylem’ olduğunu en başından beri ilan eden Dışişleri Bakanı Marco Rubio tarafından iletilen ilk mesajı yineledi ve İsrail'in ‘gerekli bir meşru müdafaa önlemi’ olarak tanımladığı operasyonlara ABD'nin ‘dahil olmadığını’ vurguladı. Trump, “İran, ABD çıkarlarını ya da personelini hedef almamalıdır” dedi.

İran'ın misilleme yapması halinde, ABD'nin İsrail'in kendisini savunmasına, eski Başkan Joe Biden'ın görev süresi boyunca iki kez yaptığı gibi İran'a ait insansız hava araçlarını (İHA) ya da füzeleri düşürmek için çalışmak da dahil olmak üzere yardım edip etmeyeceği de belirsiz. Washington Post'un ismini vermediği bir ABD'li yetkiliden aktardığına göre, Tahran'ın herhangi bir saldırıya hem İsrail'i hem de Ortadoğu'daki ABD güçlerini ve tesislerini hedef alan karşı saldırılarla yanıt verme tehdidini yinelemesi ışığında bu Başkan Trump'a bağlı.

İşte bu risk, ABD'nin bu hafta bölgedeki varlığını azaltmak için hızlı hareket etmesine neden oldu. ABD Dışişleri Bakanlığı Irak'tan bazı personelin tahliyesine izin verirken ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) da bölgedeki askeri aile üyelerinin ayrılmasına yeşil ışık yaktı. Dışişleri Bakanlığı, ABD personelinin Ortadoğu'dan toplu tahliyesi durumunda etkili olmak üzere tasarlanmış yeni bir Ortadoğu Görev Gücü oluşturdu. Bu da Trump yönetiminin bölgede Amerikalıları tehdit edebilecek büyük bir tırmanış beklediğini gösteriyor.

Gizli program mı?

Ancak ABD'li yetkililer, son haftalarda istihbarat kurumlarının, İran'ın gelişmiş uranyum zenginleştirme çalışmalarına rağmen, bu çabayı gerçek bir nükleer silaha dönüştürmek için harekete geçmediği yönündeki uzun süredir devam eden değerlendirmelerini değiştirmediklerini, bunun da İran'ın nükleer programı hakkında genellikle daha alarmist bir görüşe sahip olan ve yakın zamanda ‘aylar veya en fazla bir yıl içinde nükleer silah üretebilecek’ gizli bir İran programı hakkında istihbarattan bahseden üst düzey İsrailli yetkililerin değerlendirmelerine katılmadıklarının tutarlı bir işareti olduğunu bildirdi.

Ancak İsrailli yetkililer ve Trump yönetimindeki mevkidaşları, İran'ın nükleer silaha sahip olmamasını sağlamanın tek yolunun zenginleştirme kapasitesini ortadan kaldırmak ya da yok etmek olduğu konusunda hemfikir olduklarını vurguladılar.

Trump, İran'ın nükleer faaliyetlerini engellemek için diplomatik bir anlaşmaya vararak savaştan kaçınmayı ve bunun karşılığında da İran ekonomisini sıkıştıran ekonomik yaptırımları hafifletmeyi umuyor.

Ortadoğu'da yeni bir askeri çatışma ihtimali, Trump'ın yakın çevresindeki ve dışındaki Make America Great Again (MAGA) destekçilerini alarma geçirdi ve bunların çoğu savaş karşıtı mesajı nedeniyle Başkan Trump'ın arkasında toplandı. X platformundaki MAGA podcastinin sunucusu Jack Posobiec, ‘İran'a doğrudan bir saldırının Trump koalisyonunda feci bir bölünmeye neden olacağı’ uyarısında bulunarak, “Trump akıllıca yeni savaşlar başlatılmasına karşı çıktı. Kararsız eyaletler -ki ara seçimler çok uzakta değil- ve çok az sayıdaki kongre çoğunluğu da buna oy verdi. Önce Amerika!” ifadelerini kullandı.

 

Bu haber toplam: 1385 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:01:30:29
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x