Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta içerisinde bir kaç defa Rojava Kürdistanı’na yönelik operasyon tehditinde bulunarak, Türkiye ile Suriye arasında, IŞİD’e karşı ABD ile ortak hareket eden Suriye Demokratik Güçleri’nin (HSD) denetiminde olan bölgelerde “Güvenlikli Bölge” kurmayı hedeflediklerini açık bir şekilde dile getirdi.
Yaşanan bu gelişmelere bağlı olarak oturum düzenleyen senatoda, ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Ortadoğu İşleri Sorumlusu Barbara Leaf yaptığı açıklamada, ABD Dışişleri Bakanlık yetkililerinin Türkiye’nin tehditlerinden rahatsız olduklarını ve durumun düzelmesi için çaba sarfettikerini belirtti.
ABD Dışişleri Bakanlık Temsilcisi Türkiye’nin tehditlerine yönelik şunları söyledi: “Türkiye bizim düşüncelerimizi gayet iyi biliyor. En üst düzeyde kendileriyle görüşüldü. Suriye sınırı üzerinde gerçekleşen her hareketlenme bölgedeki insanları tedirginliğe sokuyor. Diğer taraftan bölgede faaliyet gösteren uluslararası koalisyon açısından da tehlike oluşturuyor. Bizim orada birlikte hareket ettiğimiz güçleride endişeye sokuyor. Bu nedenle Türkiye’nin bu kararından vazgeçmesini bekliyoruz. Ama Türkiye’nin vazgeçeceğini buradan söylemem de mümkün değil.”
Oturumda söz hakkı alarak görüşlerini paylaşan Demokrat Senatör Whasington’lu yetkililerden talepte bulunarak, Türkiye’ye “Suriye’ye saldırı olmasının ABD tarafından kabul edilemez” olduğunu açık bir dille belirtmeleri gerektiğini, diğer taraftan Finlandiya ile İsveç’in NATO’ya girmesini engellediklerini, buna gerekçe olarak bu ülkelerin Suriye’deki Kürtleri desteklemesini gösterdiğini, bu nedenle Türkiye’ye açık bir şekilde bu bölgenin ABD açısından kırmızı çizgi olduğunun gösterilmesini istedi.
Aynı oturumda görüşlerini açıklayan ABD Savunma Bakanlığı Yardımcısı Ortadoğu İşleri Sorumlusu Dana Stroul’da şunları dile getirdi: “HSD, IŞİD’in bitirilmesinde en önemli rolü üstlendi. Öyle ki IŞİD artık bir daha Kuzey Suriye’de kendisini örgütleyemez duruma geldi. Bu nedenle IŞİD’e karşı ABD, HSD’ye desteklerini açık bir şekilde dillendirmeli çünkü bu bölgenin istikrarı ve güvenliği açısından çok gerekli. Bunun için de bölgede ekonomik güçlenmenin desteklenmesi gerekiyor.”
