ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü VOA Türkçe’nin konuyla ilgili sorusunu yazılı olarak yanıtladı. Bu konuda politikalarının değişmediğini belirten sözcü, “ülkelerin ilişkilerini geliştirmelerini ve zalim diktatör Beşar Esat’e eski gücünü kazandırmak için desteklerini ifade etmelerini desteklemediklerini” söyledi.
Türkiye, Suriye ve Rusya arasında üçlü görüşmelerin yapıldığına dair haberleri gördüklerini belirten ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, ‘’Devletleri, Eset rejiminin son on yılda Suriye halkına uyguladığı zulmü ve rejimin, Suriye halkının hayat kurtarıcı insani yardıma ve güvenliğe erişimini engellemeye devam etmesini dikkatle değerlendirmeye çağırıyoruz’’ dedi.
Açıklamada, ‘’Suriye halkı yaklaşık 12 yıldır süren savaşın acısını çekmeye devam ederken, BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda Suriye'nin öncülüğünde siyasi bir çözüme yönelik desteğimiz sürüyor. Kalıcı bir siyasi çözümün ulaşılabilir olmasını sağlamak için müttefiklerimiz, ortaklarımız ve BM ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz’’ ifadeleri yer aldı.
Türkiye ile Suriye arasında 11 yıl sonra ilk resmi temas için dün MİT Başkanı Hakan Fidan ile Rusya’nın başkenti Moskova’ya giden Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, üçlü toplantıların devam etmesi konusunda mutabakata vardıklarını açıklamıştı.
Akar, ‘’Suriye sorununun BMGK 2254 sayılı kararı çerçevesinde tüm unsurları kapsayıcı ve bütüncül şekilde çözülmesi gerektiğini vurguladık. Bu manada önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek çalışmaların bölgede ve Suriye’de barışa ve istikrara giden yolda ciddi katkılar sağlanabileceğini değerlendiriyoruz” demişti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Moskova'daki görüşmenin bir yol haritası üzerinden anlaşmak için önemli olduğunu ifade etmişti.
Çavuşoğlu, Suriye'nin isteklerinin ilerleyen görüşmelerde belli olacağını kaydederek, "Suriye ile görüşmeler terörle mücadelemize engel değil" diye konuşmuştu.
Çavuşoğlu, Arap basınında çıkan ''Esat’la 10 gün önce Lazkiye’de görüştüğü'' iddialarını ise yalanlayarak, “Esat ile hiçbir bakanın görüşmediğini” söylemişti.