De Mistura Perşembe günü (dün) yaptığı toplantıda Batı Kürdistan Kürtlerinin federalizm girişimlerinin Suriye’deki diğer bileşenleri provoke ettiğini iddia ederek, Kürtlerin Suriye nüfusunun sadece % 5’ine tekabül ettiklerini ve Suriye Kürtlerinin Suriyeli olduklarını vurguladı. De Mistura’nın bu beklenmedik ifadeleri karşısında TEV-DEM bugün tepkisini bir açıklamayla dile getirdi.
TEV-DEM açıklaması şu şekilde:
BM Özel Temsilcisi Staffan De Mistura, 29 Haziran 2016 tarihinde basın açıklamasında Suriye’deki halk gerçekliğini çok iyi tanıyormuş gibi ‘Suriye’de sadece % 5 oranında Kürt kalmıştır’ ifadelerini kullandı. Kullanılan bu ifadeden dolayı şaşkınız . BM Suriye temsilcisi olan bir kişinin sorumluluğunu üstlendiği ülkeyi iyi tanıması gerekir. Bu ifade gösteriyor ki, üstlendiği sorumluluğa rağmem farkında değildir. Bu durum onu gerçeklerden uzaklatıracak ve gerçekten çözüm gücü olmasının önünde ciddi engel teşkil edecektir.Eğer ki; bu ifadeler bilinçli bir şekilde kullanılmışsa, bu Kürt halkının varlığına ve gerçekliğine karşı bir karalama ve yok etme çabasıdır.bu nedenle Staffan De Mistura’ya hakikatleri tanıma ve objektif oma çağrısında bulunuyoruz. Inanıyoruz ki, De Mistura halkların meşru haklarını niceliksel varlıklarına göre ele alma gibi bir yöntem kullanmayacaktır.
Sayın De Mistura Kürtlerin, Suriye içindeki muhaliflere katılımı konusunda zorluk çektiklerini bunlardan biride federalizmin ilanı olduğunu belirtti. Federasyon talebi Kürtlerin en doğal hakkıdır ve tüm Suriye halkları için önemli bir çözüm modeli olacaktır. Ancak, Suriye’deki Kürt halkının gerçekliği ve meşru hakları böylesi ifadelerle azaltılıyor ve karalanıyor. Bu açıklama, gerçek Kürt temsiliyetini Cenevre görüşmelerden uzaklaştırılmak için bir bahanedir. Açıklama ile Kürtlerin kendi geleceğini örmekten vazgeçmesi amaçlanmaktadır.
Sayın De Mistura’ya çağrıda bulunuyoruz; doğru görüşmelerin yapılması ve organize edilmesi için tarafsız durması gerekir. Yine tekrarlıyoruz ki; bu görüşmelerin sonuç verici olması Kürtlerin katılımı ve halkların taleplerinin yerine getirilmesiyle olacaktır. Öte yandan De Mistura’nın Kürt sorunun gerçek muhatap alınarak çözümlenmesi gerektiği önerisine katılıyoruz.