Merkezi ABD’nin Portland kentindeki Müttefik Pazar Araştırma şirketi tarafından düzenlenen ankete göre, 2020 yılında 73 milyar dolar olan nükleer füze ve bomba pazarı, 2030 yılına gelindiğinde 126 milyar doları geçecek.
Rapor, bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını yüzünden artan sağlık harcamalarına rağmen jeopolitik krizler ve olası çatışmalar yüzünden savunma harcamalarının hız kesmeyeceği gösterdi.
2020 yılı itibarıyla denizaltıdan atılan balistik füzelerin pazarın dörtte birini oluşturduğu hatırlatılan rapor, uçak ve karadan atılabilen füzelere kolayca yerleştirilebilen küçük nükleer savaş başlıklarına olan talebin gelecek yıllarda hızla artacağını ortaya koydu.
2020 yılında bu pazarın yarısını Kuzey Amerika ülkeleri karşılarken, nükleer silahlarını hızla ve kapsamlı bir şekilde geliştirmeye çalışan Çin, Hindistan ve Pakistan‘ın girişimiyle bu eğilim Asya Pasifik bölgesine kayacak.
Raporda, bununla birlikte nükleer denemeleri yasaklayan uluslararası sözleşmeler, bu pazarın gelişmesindeki en büyük engel olarak gösterildi.
Nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmalarının artan etkisi ve ulusal çabalarla, depoda bulunan veya sökülmeyi bekleyen savaş başlıklarının sayısının artırılmasının öngörüldüğü hatırlatılan raporda, bununla birlikte, aktif silahlar, nükleer cephaneliklere yapılan yatırımların ve yeni savaş başlığı satın alımları yüzünden 2020'de silah pazarının "aslan payını" yani üçte ikisinden fazlasını nükleer füze ve bombalar oluşturduğuna dikkat çekildi.
ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin geçen hafta, 2023 mali yılı için talep ettiği 813 milyar dolarlık savunma harcamaları bütçesi, 2000 yılından bu yana talep edilen en yüksek savunma bütçesi olarak tarihe geçmişti.
Biden’in savunma bütçesi, özellikle balistik füze denizaltıları, bombardıman uçakları ve karadan atılan füzelerden oluşan nükleer silahların modernleştirilmesine öncelik verilmesini öngörüyor.