Başkan Trump bugün Rusya Başkanı Putin ile görüşecek ve Suriye konusunun da konuşulması bekleniyor. Graham Başkan Trump’ın Obama’ya kıyasla daha sert davranmasını beklediği başlıca konuları sıraladı.
Obama’nın Amerikalı güçleri bölgeden geri çekmenin Amerika’yı daha güvenli hale getireceği yönündeki yanlış inancı: Açıklandığı dönemde ABD’nin bölgedeki varlığını sona erdireceği için göklere çıkarılan bu karar, doğrudan IŞİD’in yükselişine neden oldu. IŞİD daha güçlü hale geldikçe Suriye’nin Rakka şehrinde sözde halifeliğini ilan etti ve ABD ile Avrupa’da IŞİD’den ilham alan terör saldırıları yaşandı.
Obama’nın Putin ve Esad’a duyduğu yanlış güven: Kimyasal silah stoklarının kaldırılması ve yok edilmesi görevini Putin ve Esad’a yükleme kararı ABD’nin Suriye’deki iç savaşın daha da derinlerine çekilmesini engelleyecek bir başarı olarak görüldü.
Bu karar aynı zamanda Suriye’deki sivil nüfusu kimyasal saldırılardan korumayı amaçlıyordu. Ancak bu anlaşma sonuçta tam bir komediye dönüştü çünkü Suriye elindeki kimyasal silahları yok etmedi ve Rusya da anlaşmaya uyulmasını sağlamak açısından güvenilmez olduğunu gösterdi. Esad anlaşma tarihinden sonra Guta, Halep, Han Şaykun ve diğer bölgelerde kimyasal silah kullanmaya devam etti.
Obama’nın İran’a güvenmekteki hatası: Başkan Obama göreve ilk geldiğinde İran rejimiyle ilişkileri düzeltip yeni bir sayfa açmayı amaçlıyordu fakat tarih göstermiştir ki bu korkunç bir hata. Obama İran ile nükleer silahsızlanma konusunda anlaşabilmek için o kadar istekliydi ki İran’ın Suriye’de istediği gibi hareket etmesine izin verdi.
İran nükleer anlaşmadan elde ettiği milyarlarca dolar sayesinde ordusunu kuvvetlendirdi ve Orta Doğu üzerindeki etkisini arttırdı. İran ve temsilcisi terörist örgüt Hizbullah şu anda İsrail sınırlarına kadar geldi ve en yakın müttefiklerimizden birini tehdit ediyor. Şu anda Tahran’dan Beyrut’a kadar uzanan bir “Şii-Hilali” oluşmuş durumda.
Graham’a göre “Başkan Obama’nın Suriye politikası sadece bir felaket olarak tanımlanabilir. Her defasında ABD’nin rakiplerine ve hatta belki de düşman sayılabilecek ülkelere gereğinden fazla güvendi. Ve her defasında da bu kararların birer hata olduğu ortaya çıktı. Alındıkları dönemde bazıları tarafından alkışlanan Obama’nın bu kararları zaman geçtikçe birer felaket olduklarını kanıtladı.
“Başkan Obama’nın aksine, Başkan Trump ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarının her türlü ABD politikasında her zaman birinci sırasında gelmesi gerektiğinin farkında olan güçlü bir lider. Rusya ve İran ABD’nin çekilmesini ısrarla istese de, nihai ve değişmez olan “İlk Önce Amerika” politikası bölgede kalarak IŞİD ve benzeri radikal İslamcı örgütlerin boğazını sıkmayı gerektirir.
ABD askerlerinin bölgeden ayrılması IŞİD ve diğer radikal İslamcılara tekrar örgütlenme, organize olma ve yeniden yapılanmaları için ihtiyaç duydukları nefes alma alanını sağlıyor. Başkan Trump onlara bu özgürlüğü tanımayacak ve ABD’yi veya Amerika topraklarını tehdit etmelerine izin vermeyecek”.
Graham devam etti, “Başkan Trump Suriye’ye güçlü bir ABD kuvveti göndererek kararlı bir liderlik örneği gösterdi. Kürtler ve yerel Suriyeli muhalif güçler gibi müttefiklerle birlikte çalışarak başarılı olduk ve Başkan Trump bu başarılar için büyük takdir hak ediyor”.
“Başkan Trump IŞİD’in neredeyse yok edilmesinde yüksek düzeyde yardımları dokunan Kürt ve Arap müttefiklerimizi yalnız bırakmayacak veya bölgedeki diğer saldırgan oyuncular tarafından ele geçirilmelerine izin vermeyecek çünkü çatışmaların bunaltıcı yükünün çoğunu onlar taşıdı ve ABD kayıplarının en aza indirgenmesinde yardımcı oldular”.
“ABD’nin rakipleri ve düşmanları Başkan Obama’nın zayıf ve kararsız olduğunu biliyorlardı. Başkan Trump’ı kararlı biri olarak görüyorlar. Yani iki Başkan arasında gündüz ve gece kadar fark var. Bunun değişeceğini beklemiyorum”.