Ağır hasta tutuklu ve hükümlülerin ailelerinin yürekleri ağızlarında.
İKİ KEZ KALP KRİZİ GEÇİRDİ
Kalay önce 13 Nisan 2012 yılında cezaevinde kalp krizi geçirdi. Çağrılan 112 Acil Servis 20 dakika geç geldi. Tedavisi yapılan ve yeniden cezaevine gönderilen Kalay, dört gün sonra, 17 Nisan 2012’de ikinci kez kalp krizi geçirdi.
Krizler nedeniyle kalbi önce yüzde 35, sonra yüzde 30 düzeyinde çalışan Kalay’da yüzde 27 oranında duyma kaybı; romatizma, reflü, hemoroid, sürekli baş ağrısı, alerjik astım, boyunda düzleşme, bağırsaklarında ağrı, ishal gibi hastalık teşhisleri de var.
Hastalığı üzerine ailesi, Mayıs 2012’de Kocaeli Üniversitesi adli tıptan rapor aldı. Psikiyatri, genel cerrahi, kardiyoloji , nöroloji bölüm doktorlarının altında imzası bulunan raporda, Abdullah Kalay’ın cezaevinde kalmasının hayati tehlike oluşturduğu vurgulandı. Raporda, “Cezaevi gibi kapalı, kalabalık ve enfeksiyon riski yüksek olan ortamlarda bulunmasının, tekrar kalp krizi geçirmesine neden olabileceği, cezaevi koşullarında müdahale edilmesinin beklenmediği; cezaevinde kalmasının hayati tehlike oluşturabileceği; hastalığının kronik rahatsızlık olduğu, hayat boyu devam edeceği; cezasının ertelenmesinin ve bir yıl sonunda tekrar değerlendirilmesinin uygun olacağı” vurgulandı.
YİNE ADLİ TIP KURUMU
Ancak İstanbul Adli Tıp Kurumu 3 İhtisas Kurulu ‘Cezaevinde kalmasında sakınca olmadığı’ yönünde karar verdi. Rapordaki “Sürekli hastalık, sakatlık, kocama hali kapsamında olmadığı; ağır hastalık, sakatlık kapsamında değerlendirilmediği; hayatını yalnız idame ettirebileceği; hastalığının ilerlemesi veya vasfının değişmesi durumunda raporun yeniden değerlendirileceği” ifadesi nedeniyle Kalay da diğer yüzlerce ağır hasta mahpus gibi ölüme terk edilmiş durumda.
AVUKATI TEHLİKEYE DİKKAT ÇEKTİ
Avukatı Meral Hanbayat ise Adalet Bakanlığına başvurdu. Müvekkili Kalay’ın, ‘Gözaltı sürecinde maruz kaldığı işkence ve sonrasındaki cezaevi koşullarında yakalandığı hastalıkları ve kalp krizini” hatırlatarak cezasının ertelenmesini talep etti. İki rapor arasındaki çelişkinin de altını çizen Hanbayat, Adli Tıp Genel Kuruluna ve Anayasa Mahkemesine başvuracaklarını söyledi.
Konuyu CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ve BDP Grup Başkan Vekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken tarafından da ayrı ayrı soru önergeleriyle Meclis gündemine getirildi.
Sultan ÖZER
www.evrensel.net