Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan'ın, ülkesine karşı bir "topyekûn savaş" planladığını iddia etti.
Azerbaycan ile Ermenistan arasında geçen Eylül ayında Dağlık Karabağ'ın Bakü'nün kontrolüne geçmesiyle sonuçlanan askeri harekâtın ardından düşen tansiyon son günlerde yeniden yükseldi.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan'ın, ülkesine karşı bir "topyekûn savaş" planladığını öne sürdü.
Kabine toplantısında konuşan Paşinyan "Analizimiz, Azerbaycan'ın askeri gerilimi Ermenistan'a karşı bir topyekûn savaşa çevirme umuduyla bazı sınır bölgelerinde askeri eylemlerde bulunmak istediğini gösteriyor" dedi.
Ermenistan Başbakanı Paşinyan "Bu niyet, tüm açıklamalardan ve Azerbaycan'ın eylemlerinden anlaşılabilir" ifadesini kullandı.
Ermenistan'ın Sünik bölgesinde kontrolü ele geçirerek Azerbaycan'la Nahçıvan arasında bağlantı kurmak istediği gibi toprak kazanımı iddialarını yalanlayan Bakü, Erivan'la yeni bir çatışmaya girmek istemediğini belirtiyor. Azerbaycan'a bağlı olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin Türkiye ve İran'la da sınırı bulunuyor
Azerbaycan'da geçen hafta düzenlenen seçim sonucunda yeniden Cumhurbaşkanı seçilen İlham Aliyev, dün yemin töreninde yaptığı konuşmada toprak iddiasında bulunan tarafın Ermenistan olduğunu söyledi. Aliyev, "Bizim Ermenistan'da hiçbir toprak iddiamız yok. Onlar kendi iddialarından vazgeçmeli. Bizimle şantaj dilinde konuşmak onlara pahalıya mal olur" dedi.
Dört Ermeni askeri öldürüldü
Erivan önceki gün ülkenin güneyindeki Sünik bölgesinde bulunan Nerkin And köyü yakınlarındaki askeri mevzilere Azeri güçlerince açılan ateşte dört Ermenistan askerinin öldüğünü duyurmuştu.
Azerbaycan ise sınır bölesinde açılan bu ateşi Ermeni askerlerinin "provokasyonuna" verilen bir "karşılık" olarak tanımlamıştı. Azerbaycan Savunma Bakanlığı, "provokasyon" olarak nitelediği olayda, Tovuz bölgesindeki Kollukışlak köyü yakınlarındaki Azeri mevzilerine iki kez ateş açıldığını ve bir askerin yaralandığını belirtmişti. Azerbaycan Devlet Sınır Hizmeti, Nerkin And'a yaklaşık 300 kilometre uzaklıktaki sınır bölgesinde yaşanan bu olaydan sonraki "provokasyonlara" artık "daha ciddi ve kararlı önlemlerle" karşılık verileceğini belirtirken "Olaydan tamamen Ermenistan'daki askeri ve siyasi liderlik sorumludur" açıklamasında bulunmuştu.
Ermenistan Savunma Bakanlığı ise Azeri mevzilerine Ermeni askerlerce ateş açıldığı yönündeki açıklamanın gerçeği yansıtmadığını belirterek Bakü'yü yalanlamıştı.
Uluslararası tepkiler
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell, Azerbaycan-Ermenistan sınırında yaşananlarla ilgili açıklamasında, "Azerbaycan askerlerinin Ermenistan tarafından vurulması üzücüydü. Ancak Azerbaycan'ın yanıtı orantısız görünüyor" dedi.
ABD ise yaşanan son şiddet olaylarının diplomatik çabaları sekteye uğrattığını vurguladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, "Sürdürülebilir bir barışa ulaşmanın tek yolu müzakere masasından geçiyor. Herhangi bir ateşkes ihlâli incelenmeli ve gereğince üzerine gidilmeli" açıklamasında bulundu.
Rusya ise "endişe verici" olarak tanımladığı olayların ardından taraflara tansiyonu düşürmeleri yönünde çağrıda bulundu. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, "Her iki tarafı da karşı tarafın provokatif olarak görebileceği eylemlerden kaçınarak itidal göstermeye davet ediyoruz" dedi.
Sınır hattı bir süredir sessizdi
Sınırdaki gerginlik, İlham Aliyev'in beşinci kez üst üste Azerbaycan Cumhurbaşkanı seçilmesinden birkaç gün sonra yaşandı.
Azerbaycan-Ermenistan sınır hattı, iki ülke arasından 30 yılı aşkın süre gerginliğe neden olan Dağlık Karabağ'ın kontrolü Eylül 2023'te tamamen Bakü'nün kontrolüne geçtiğinden beri ciddi bir çatışmaya sahne olmamıştı.
Uluslararası alanda Azeri toprağı olarak kabul edilen ancak 1990'lardan itibaren ayrılıkçı Ermeniler tarafından yönetilen Dağlık Karabağ'ın yeniden Azerbaycan'ın eline geçmesinin ardından bölgede yaşayan yaklaşık 120 bin Ermeni'nin neredeyse tamamı Ermenistan'a sığınmıştı.
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki savaşın resmen bitirilmesi için gerçekleştirilen barış görüşmelerinde şu ana dek sonuç alınamazken her iki taraf da birbirini diplomatik süreci sabote etmekle suçlamıştı.