Para Analiz'de yer alan habere göre bildiride, Libya’daki savaşa müdahalede bulunan ülkelere hitaben, “Libya’ya uygulanan silah ambargosunun deniz, kara ve hava yolu ile delinmeye devam edilmesi halinde, yaptırım uygulama seçeneğini açık tutuyoruz” dendi.
Söz konusu bildiride, herhangi bir ülkenin adının yer almaması dikkat çekti. Ancak uluslararası kamuoyunda, ‘silah ambargosunu sürekli ihlal eden ülkeler’ olarak Türkiye ve Rusya’ya işaret edildiği biliniyor.
Türkiye bu savaşta, Müslüman Kardeşler’e yakınlığıyla bilinen Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni (UMH), Rusya, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ise Hafter’e bağlı Libya UIusal Ordusu’nu destekliyor.
Öte yandan, BM’nin bir an önce yeni bir Libya özel temsilcisi atamasını isteyen Merkel, Macron ve Conte, Libya petrolünün de yeniden çıkarılıp ihraç edilmeye başlanmasını ve buradan elde edilecek gelirin “adil ve şeffaf bir biçimde” tüm Libya halkının yararına harcanmasını istedi.
ABD’nin Kuzey Akım 2 boru hattı projesine katılan şirketlere yaptırım uygulama tehdidine karşı Avrupa Birliği’nden (AB) tepki geldi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Washington’un yaptırım tehdidi altına aldığı Avrupalı şirketlerin, “yasal faaliyetlerde” bulunan firmalar olduğunu ifade etti.
Borrell, “Avrupa siyasetine üçüncü ülkeler tarafından değil, burada Avrupa’da karar verilmeli” dedi. Rus doğalgazını Baltık Denizi üzerinden Almanya’ya ulaştırması planlanan Kuzey Akım-2 boru hattı projesine karşı ABD, Avrupa’nın enerji alanında Rusya’ya bağımlı hale geleceğini ileri sürerek yaptırım tehdidinde bulunuyor.