Almanya’da Federal Meclis, bugün yapılan ikinci tur oylamada Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Friedrich Merz’i Başbakanlık görevine seçti.
Sabah saatlerinde yapılan ilk tur oylamada Merz 310 oyda kalarak gerekli 316 oya ulaşamamış, böylece Almanya’da ilk kez bir başbakan adayı ilk turda yeterli oyu sağlayamamıştı.
İkinci tur oylamada Merz 325 oy alarak Başbakan seçildi. Oylamanın ardından Bellevue Sarayı’na giderek Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’den mazbatasını alan Merz, akşam saatlerinde Federal Meclis’te düzenlenen yemin töreninin ardından Almanya’nın 10’uncu Başbakanı olarak görevine başladı.
Merz’in federal parlamentoda yemin etmesinin ardından, yeni koalisyon hükümetini oluşturan bakanlar da, Cumhurbaşkanı Steinmeier’den mazbatalarını aldı.
Sabah saatlerinde deprem etkisi yaratan oylama
Kardeş parti Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ve koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile birlikte müstakbel hükümetin mecliste toplam 328 sandalyesi bulunmasına rağmen Merz’in ilk turda seçilmemesi siyasî kriz endişelerini artırmıştı.
Alman hisse senedi endeksi DAX, yaşanan gelişmenin ardından 300 puan düşmüş ve öğle saatlerine kadar borsada yüzde 2 oranında düşüş yaşanmıştı.
Alman Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü (DIW) Başkanı Marcel Fratzscher de meclisteki oylama sonucunun, Birlik Partileri ile SPD’nin siyaseten birbirinden ne kadar uzak olduğunu gösterdiğini ifade ederek iki parti arasında imzalanan koalisyon sözleşmesinin bazı milletvekilleri tarafından benimsenmediğinin görüldüğünü kaydetmişti. DIW Başkanı, “Koalisyon sözleşmesinde, alışılmıştan farklı olarak bağlayıcılığı bulunan çok az madde var. Vergi reformundan emeklilik reformuna ve göçe kadar pek çok önemli konu açıkta kalmış durumda. Koalisyon sözleşmesi önümüzdeki yıllarda ülkeyi yönetebilmek için iyi bir temel sunmuyor. Birlik partileri ve SPD’nin temel reformlar ve değişiklikler için daha cesur olması gerekiyor” demişti.
Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileriyle SPD arasında imzalanan koalisyon sözleşmesi, ülkenin ihtiyaç duyduğu köklü reformlar konusunda muğlak kalmakla eleştiriliyor.