Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Suriye'de yıllardır devam eden iç savaşta daha fazla bölünme tehdidiyle ilgili artan endişelerini dile getirdi. Ayrıca çatışmanın ‘yeni bir felaket sonrasını’ önlemek için diyalog çağrısında bulundu.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, yaptığı açıklamada, geçtiğimiz Ağustos ayının sonlarında Deyrezzor’da çıkan çatışmaların en az 23 sivilin ölümüyle sonuçlandığı belirtti.
Türk, "Suriye'deki çatışmanın parçalandığına dair uyarı veren göstergeler oldukça endişe verici. Ülkenin daha da büyük bir çatışmaya sürüklenmesine asla seyirci kalamayız. Bu çatışma, birçok sivilin hayatında silinmez yaralar açtı” şeklinde konuştu.
Demokratik Suriye Güçleri (DSG), geçtiğimiz 27 Ağustos'ta, Ebu Hawle olarak da bilinen, DSG'ye bağlı Deyrezzor Askeri Konseyi'nin Komutanı Ahmed Habil'i tutuklamıştı. DSG daha sonra onu ‘suç işlemek, uyuşturucu kaçakçılığı yapmak, güvenlik durumunu kötü yönetmek ve rejimle iletişim kurmakla’ suçlayarak görevden aldı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) aktardığına göre bu karar, Ebu Hawle'ye bağlı milisleri saldırılar düzenlemeye sevk etti. Bu saldırılar hızla birçok köy ve kasabada çatışmalara dönüştü.
Gözlemevi, geçtiğimiz hafta şiddet olaylarında çoğunluğu milislerden oluşan 90 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.
Türk, 23 sivil ölümünün yanı sıra, DSG’nin ‘çatışmalara karıştıkları’ iddiasıyla çok sayıda kişiyi tutukladığını söyledi. Ayrıca, "Bu nedenle, binlerce sivil evlerini terk etti" dedi.
Türk, saldırıların yerleşim yerlerini, mültecilerin kamplarını, pazarları, su arıtma tesislerini ve sağlık merkezlerini etkilediğini vurguladı. Ayrıca, “Sokağa çıkma yasağı ve yollardaki barikatlar, hareket özgürlüğünü kısıtladı ve gıda ve yakıt fiyatlarının yükselmesine neden oldu” ifadelerini kullandı. Çatışmanın başlangıçta Deyrezzor ile sınırlı olduğunu, ancak kısa sürede Haseke ve Halep'in doğu kırsalına yayıldığını ve diğer silahlı grupların da devreye girdiğini belirtti.
BM Yüksek Komiseri şöyle devam etti:
"Diğer tarafların Deyrezzor ve mahalledeki gerilim ve düşmanlıkları istismar ederek bölgedeki yetkilerini genişletme çabasıyla ilgili derin endişelerimi ifade ediyorum. Bu son tırmanışla ilgilenen tüm taraflar, Suriye'deki çatışmanın yeni bir felaket boyutunun ortaya çıkmasını önlemek amacıyla çatışmaları derhal sona erdirmeli ve anlaşmazlıkları diyalog yoluyla çözmeye çalışmalıdır.”
Suriye'deki savaş yaklaşık 500 bin kişinin hayatına mal oldu, milyonlarca kişi göç etmek zorunda kaldı. Savaş nedeniyle ülkenin altyapısı ve sanayisi yok oldu.
Çatışma, rejim tarafından bastırılan halk protestolarıyla başladı ve dış tarafların, militanların ve aşırılık yanlısı örgütlerin katılımıyla genişledi.
Son yıllarda sükunet hakim olsa da ülkenin kuzeyinin büyük bir kısmı hâlâ rejimin kontrolü dışında.