Fransız diplomat: Macron-Şara görüşmesinde 'yeni Suriye', Kürtler, Lübnan'ın güvenliği ve azınlıklar ele alınacak

Fransız diplomat Michel Duclos, El Nahar ajansına verdiği röportajd, Macron-Şara görüşmesinde "yeni Suriye", terörizm, Kürtler, Lübnan'ın güvenliği ve azınlıklar ele alınacağını söyledi.

07.05.2025, Çar - 12:05

Fransız diplomat: Macron-Şara görüşmesinde 'yeni Suriye', Kürtler, Lübnan'ın güvenliği ve azınlıklar ele alınacak
Haberi Paylaş

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile bugün Paris'teki Elysee Sarayı'nda bir araya gelecek. Bu, Suriye Cumhurbaşkanı için büyük önem taşıyan bir ziyaret. Élysée Sarayı'ndan yapılan açıklamaya göre, Macron, Fransa'nın Suriye toplumunun tüm bileşenlerine saygı duyan, yeni, özgür ve istikrarlı bir Suriye inşasına desteğini Şara'ya iletecek. Görüşmenin, Fransa'nın, hem kadın hem de erkek, barış ve demokrasi talep eden Suriye halkına olan tarihi bağlılığı bağlamında gerçekleştiği belirtildi. Fransa Cumhurbaşkanı, konuğuna, Fransa'nın Suriye hükümetine yönelik taleplerini hatırlatacak. Bunların başında, bölgesel istikrar, terörle mücadele ve Suriyeliler ile bölgedeki tüm halkların, özellikle de Fransızların güvenliğinin sağlanması geliyor.

Mısır menşeli basın kuruluşu An-Nahar, Suriye'nin eski büyükelçisi ve aynı zamanda saygın Montaigne Enstitüsü'nde danışman olarak görev yapan, Fransa Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile yakın ilişkileri bulunan Fransız diplomat Michel Duclos'la, Şara'nın ziyareti hakkında bir röportaj yaptı. 

Duclos, "Fransa, Suriye Devlet Başkanı'nı, inşa etmek istediği yeni Suriye ile ilgili çeşitli konulardaki tutumlarını netleştirmek amacıyla kabul etmeye karar verdi" dedi. "Paris, Doha'daki büyükelçilik görevini yeni tamamlayan Büyükelçi Jean-Baptiste Faivre'yi, Şam'daki Fransız büyükelçiliğinde Maslahatgüzar pozisyonunu üstlenmek üzere atadı. Yetkinliğiyle tanınan ve en önemli oryantalist diplomatlardan biri olan Faivre, kararın önemini ortaya koyuyor.  Faivre Beyrut'ta kalacak ve yıl sonunda Şam'a gidecek. Faivre'nin seçimi, Paris'in Suriye durumuna olan ciddiyetini ve dikkatini gösteriyor."

Duclos'a göre, Şara'nın Paris'e daveti Suriye konusunda daha net bir duruş sergiliyor, ancak siyasi süreçte bazı önemli noktalarda beklenen ilerleme konusunda temkinli davranıyor: Terörle mücadele, Fransa'nın acil talebi olmaya devam ediyor; Lübnan'ın istikrarı, özellikle Suriye-Lübnan sınırının belirlenmesi; ve öncelikli olarak ABD'nin kararına bağlı olan bankacılık ve finansal yaptırımların kaldırılması. Bu yaptırımlar kaldırılmadığı sürece Suriye yönetiminin manevra alanı sınırlı kalacaktır.

Paris ayrıca Şara'nın Kürtlerle ilgili niyetini de bilmek istiyor. 10 Mart'ta Şam'da onlarla (Demokratik Suriye Güçleri) bir anlaşmaya varılması ilerleme kaydedildiğinin göstergesi olmakla birlikte, anlaşma henüz somut olarak hayata geçirilmedi. Fransa, Kürt birliklerinin Suriye ordusuna entegrasyonuna ilişkin mekanizmaların varlığı, Kürtlerin silahlarını elinde tutup tutmayacakları koşulları ve özellikle PKK kadrolarının çekilmesi, Kürt bölgelerinde güvenlik güçlerinin örgütlenmesi, Kürt bölgelerindeki kültürel ve dilsel sorunlar gibi Türkiye'nin talepleri ışığında, fiili özerkliğin derecesi gibi çözülmemiş konuların açıklığa kavuşturulmasını istiyor. Duclos'a göre Paris, Kürtlerin Suriye toplumuna yeniden entegrasyonunu teşvik etmek isterken, aynı zamanda bu anlaşmanın fiili olarak uygulanması konusunda da dikkatli olmak istiyor.

Duclos, İsrail'in Suriye'ye müdahalesiyle ilgili olarak gerginliğin tırmandığını düşünüyor. İsrail'in müdahalesi nedeniyle bazı Dürziler ile yeni Suriye hükümetiyle bağlantılı unsurlar arasında giderek artan gerginlik, yerel zorlukları Suriye için büyük bir sorun haline getirirken, ülkenin istikrarsızlaşması ve parçalanması riskini de artırıyor. İsrail ordusunun Hermon Dağı'ndaki varlığını sürdürmesine ilişkin Duclos, deneyimlerin İsraillilerin işgal altındaki topraklardan çekilmediğini gösterdiğini söyledi. Ancak son dönemde Şara'nın İsrail'i tanımaya ve İbrahim Anlaşmaları'nı kabul etmeye açık olduğu yönündeki açıklamalarına dikkat çekiyor. İsrailli bakanların Suriye'nin bölünmesini açıkça talep ettiğini, bunun da birleşik bir ulusal devlet özlemleriyle çeliştiğini belirtiyor. Ancak bu yaklaşım başarılı olmayacaktır çünkü Suriyeliler kendi aralarındaki bölünmüşlüğü aşmak istiyorlar.

Duclos, Şara'nın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetiyle  ilişkisine dair, Şara'nın Türkiye'nin stratejik tavsiyelerine uyduğunu, ancak Türklerin onu Suudi Arabistan ve BAE ile yakınlaşmaya teşvik ettiğini söylüyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın nüfuzuna rağmen, HTŞ yönetiminin Körfez'le ilişki kurarken aynı zamanda bağımsızlığını ilan etmesini teşvik ediyor. Körfez ülkeleri ile Türkiye ve belki de Ürdün arasında, Mısır'ın, İsrail ve İran gibi iki istikrarsızlaştırıcı güce karşı Suriye'yi istikrara kavuşturmada rol oynamaya açık olduğu konusunda görünür bir fikir birliği var.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan ziyaretinin Suriye ve rejim açısından önemli olup olmayacağı sorusuna Duclos, Suriye konusunun gündemde olacağını, ABD yönetimi içerisinde Suriye meselelerini yakından takip eden bir ekibin bulunduğunu söyledi. Ancak Beyaz Saray, mevcut Suriye rejimini terörist gruplarla bağlantılı olarak görüyor. Duclos, Suriye meselesinin karmaşıklığını Trump'a sadece Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın anlatabileceğini, ancak Gazze ve İran gibi diğer konuların ABD Başkanı'nı meşgul ettiğini ve bunların müzakerelerde çok zaman alacağını belirtiyor.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot'nun Suriye sahillerinin Alevilere ait olduğu yönündeki açıklaması, Suriye yönetimini rahatsız etti. Zira sahiller sadece Alevilerden oluşmuyor, aynı zamanda tüm mezhepleri kapsıyor.

 

 

Bu haber toplam: 3918 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:01:01:11
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x