Vucic, Sırplara itidal çağrısı yaparak, NATO'nun Kosova'daki barış gücü KFOR'a ve Avrupa Birliği misyonlarına (EULEX) karşı saldırılarda bulunmamalarını istedi.
Cumartesi günü Kosova'nın kuzeyinde görev yapan Avrupa Birliği (AB) polisine ses bombası atılmış, yerel polis de kimliği belirsiz gruplarla çatışmaya girmişti.
Bazı Kosovalı Sırplar da kuzeydeki sınır noktalarına giden yollara kamyonlarla barikat kurdu.
Kosova Başbakanı Albin Kurti protestocuları "suç çeteleri" olarak tanımlayarak, KFOR'dan yollara kurulan barikatları temizlemesini istedi.
Ülkede birkaç aydır süren son gerilimin ana nedeni, Kosova yönetiminin, araçlarında Sırbistan plakaları bulunan Kosovalı Sırplara, plakalarını Kosova plakasıyla değiştirme zorunluluğu getirmek istemesi.
Bazı Sırplarsa, Kosova'nın bağımsızlığını tanımadıklarını söyleyerek bu kararı protesto ediyor.
Neden yeniden alevlendi?
Bölgede süren gerginlik son olarak geçen hafta Sırp azınlığın yaşadığı bölgelere ek Kosova polisinin gönderilmesi ve Cumartesi günü eski bir Sırp polisin gözaltına alınmasıyla yeniden alevlendi. Dejan Pantic adlı polis devlet kurumlarına, seçim yetkilileri ve polise saldırmakla suçlanıyor.
Pantic, Priştine'nin plaka kararını protesto etmek üzere Kasım ayında istifa eden 600 kadar etnik Sırp memurdan biri.
NATO taraflara provokasyonlardan kaçınma çağrısı yaptı.
AB de kendi polislerine yapılan saldırılara tolerans gösterilmeyeceğini açıkladı.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ise Kosova yönetiminin kuzeydeki bölgelere ek polis göndermesinin "barış anlaşmalarına aykırı" olduğunu savundu.
Plaka kararıyla ilgili olaraksa Kasım ayı sonunda AB arabuluculuğunda "zorlu" bir anlaşma yapılmış; Kosova yönetimi plakalarını değiştirmeyenlere ceza verilmesi planından geri adım atarken, Sırbistan da Kosova'daki kentlere ait yeni plaka vermeyi durdurmayı kabul etmişti.
Kosova-Sırbistan ilişkileri
Kosova’nın kuzey bölgesinde çoğunluğu oluşturan Sırplar Priştine’nin otoritesini tanımıyor ve bugün hâlâ mali destek sağlayan Sırbistan'a siyasi olarak sadık.
Her zaman çok kültürlü ve çok dilli bir bölge olan Balkanlar’da yaşanan gerilimler ve çatışmalar yüz yıllar öncesine dayansa da, 1. Dünya Savaşı’nda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun bölgede kurduğu egemenliğe karşı oluşan milliyetçilik hareketi, bunu günümüze kadar getirdi.
2. Dünya Savaşı’ndan Soğuk Savaş dönemine ve 1990’lı yılların sonuna kadar bölgedeki farklı topluluklar arasında tansiyon giderek tırmandı, çatışmalar ise şiddetlendi.
Sırbistan ile Kosova arasında 1998-1999 yılları arasında şiddetli bir savaş yaşandı. Kosova'daki savaş, NATO güçlerinin 1999 yılında hâlâ Yugoslavya olarak anılan Sırbistan ve Karadağ'ı bombalamasıyla son buldu.
Son 20 yılda ne oldu?
Savaşın ardından Kosova, kısmi özerklikle Sırp egemenliğinde kaldı.
Ancak 2004’te yeniden şiddetli çatışmalar başladı, yüzlerce kişi yaralandı.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi çatışmalara müdahale etmeye çalışsa da Konsey’de daimi üye ve veto hakkı olan Rusya tarafından engellendi.
2008 yılında ise Kosovo Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etti. Bugün NATO hâlâ Kosova’daki askeri varlığını sürdürüyor. NATO, bölgenin güvenliğini ve istikrarını korumak, sivil toplum ve insani yardım kuruluşlarına destek olmak, Kosova silahlı kuvvetlerini eğitmek ve “stabil, demokratik, çok ırklı ve barış içindeki bir Kosova’nın gelişmesini sağlamak” için orada bulunduğunu ifade ediyor.
İki ülke arasındaki ilişkiler daha stabil bir hale gelmiş olsa da gerginlik hiçbir zaman tamamen sona ermedi.
Priştine'nin, ülkenin kuzeyinde çoğunluğu oluşturan Sırp azınlıklar üzerindeki yetkilerini artırma çabaları, bölgede yaşayanların direnişiyle sonuçlanıyor.