Brüksel'de bugün Suriye'ye uluslararası yardımlar görüşülecek. Dokuzuncusu gerçekleşecek konferansta Şam yönetimi ilk kez temsil ediliyor. AB ise yardımlar konusunda temkinli.
Brüksel'de bugün düzenlenecek uluslararası Suriye konferansının başlıca gündemi Suriye'deki dönüşüm süreci ve ülkenin bunun için nelere ihtiyaç duyduğu olacak.
Konferans öncesi yaptığı açıklamada bu yıl "sorumluluk üstlenilen bir donörler konferans" düzenleneceğini belirten AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Suriye'de tüm kesimleri kapsayan bir geçiş için hiçbir zorluktan kaçılmaması gerektiğini söyledi. "Suriye, çok büyük zorluklar ve görevlerle karşı karşıya. Son olarak ülkenin kıyı bölgelerinde yaşanan şiddet olayları bunu bize gösterdi" diyen Kallas, geçen hafta Alevilerin yoğun yaşadığı Lazkiye'de yaşanan çatışmaları hatırlattı.
Lazkiye'de geçen hafta Esad rejimi yanlısı olduğu belirtilen gruplarla radikal İslamcı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütünün lideri ve geçiş döneminin Cumhurbaşkanı Ahmet Şara'ya bağlı hükümet güçleri arasında şiddet olayları meydana gelmiş, en az bin 380 sivil yaşamını yitirmişti.
Avrupa Birliği ve üye ülkeler, Lazkiye'de yaşanan şiddeti kınarken Şara yönetiminin sorumluların tespit edilmesi için bir araştırma komisyonu kuracaklarını açıklamasını ise memnuniyetle karşıladı.
Avrupa Birliği (AB), Beşar Esad rejiminin Aralık 2024'te devrilmesinden hemen sonra ülkede "kapsayıcı bir geçiş" süreci yaşanması beklentisini dile getirmiş, özellikle azınlıkların ve kadınların haklarının güvence altına alınması gerektiğine işaret etmişti.
İlk kez Suriye hükümetinden bir temsilci de konferansta
Bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan uluslararası Suriye konferansına şimdiye kadar Suriye yönetiminden hiçbir temsilci katılmadı. Ancak bu kez AB diplomatlarının verdiği bilgiye göre geçiş hükümetinin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani'nin konferansa katılımı bekleniyor.
Washington merkezli düşünce kuruluşu German Marshall Fonu'nun siyaset analistlerinden Kristina Kausch'a göre Esad rejiminin yıkılmasından sonraki iki ayda AB, Suriye geçiş hükümeti ile işbirliği konusunda temkinli davranıyor. Öte yandan Kausch'a göre Suriye konferansına bir temsilcinin katılması planı, geçiş hükümetinin meşrulaşması yönünde atılmış oldukça büyük bir adım.
Uluslararası Kriz Grubu siyaset analistlerinden Nanar Hawach da Kausch ile aynı görüşte. Ayrıca ona göre, Suriye geçiş yönetimi konferansta destek de bulacak.
Suriyeli temsilcilerin ilk kez katıldığı konferansa Avrupa Birliği temsilcileri, üye ülkeler, Suriye'nin komşuları ve Birleşmiş Milletler de katılıyor. Konferansta ABD'nin de temsil edileceği haber verildi.
Konferans, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yapacağı konuşma ile açılacak. AB'li bir kaynak, von der Leyen'in konuşmasında Suriye'de barışçıl ve katılımcı bir geçiş süreci yaşanması için çaba gösterileceği mesajını vereceğini aktardı. Ardından da somut bağışların ele alınması bekleniyor.
İnsani yardımları garanti altına almak
Brüksel'de 2017'den beri düzenlenen konferansta geçen yıl Suriye için 7,5 milyar euro bağış kararı alınmıştı. Bunun 5 milyarı hibe, 2,5 milyarı da kredi olarak öngörüldü. Bu yıl için umut edilen ise AB'nin daha fazla katkı sunması ve bölgedeki diğer ülkelerin de daha fazla bağış yapması.
Suriye'deki gıda, barınma ve tıbbi sağlık hizmeti acil insani yardımlar çerçevesinde gideriliyor. Bir AB'li yetkilinin aktardığına göre, 23 milyon nüfuslu ülkede 16 milyon 700 bin kişi bu yardımlara bağımlı durumda.
ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkesinin yaptığı uluslararası insani yardımları kesme kararı ise AB'de yoğun endişe ve güvensizliğe neden oluyor. ABD'den sonra Suriye için en çok insani yardımda bulunan AB'nin bu nedenle konferansta "Suriye'nin şimdi desteğe ihtiyacı var" mesajını vermesi hedefleniyor.
Kalkınma için maddi kaynak bulunması
Konferansta ele alınacak başlıklardan biri de savaş yüzünden yerle bir olmuş ülkenin yeniden imarı. AB'li bir kaynak, DW'ye verdiği bilgide AB'nin şimdiye kadar yeniden imar yardımları konusunda temkinli davrandığını, zira Suriye'nin hâlâ AB'nin yaptırımlar listesinde bulunduğunu hatırlattı.
Ancak artık durum değişti. AB, elektrik, su ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlar için mali destek konusunda hazırlık çalışmaları yürütüyor. Aynı AB'li kaynağa göre ayrıca mikrokredilerle istihdamın canlanması ve ülkenin ihtiyaçlarını kendi kendine karşılayabilmesine yönelik planlar da sürüyor.
Mevcut yaptırımların etkileri
AB, geçen ay itibarıyla Suriye'ye enerji ve ulaştırma alanında uygulanan bazı yaptırımları askıya aldı. Sektörlerle bağlantılı bankacılık işlemlerinin de yaptırımlar dışına alınması gündemde. Siyaset bilimci Kausch'a göre bunlar olumlu gelişmeler. İnsani yardımlar için de çok önemli, ancak orta vadede ülkenin yeniden imarı için belirli yaptırımların askıya alınması yeterli gelmeyecek.
Kausch, AB'nin Suriye konusunda geçiş hükümetiyle adım adım ilerlediği bir yaklaşım sergilediğine dikkat çekiyor ve "Ülkedeki gelişmeleri olumsuz görmesi halinde de her an geri adım atma hakkını saklı tutuyor" diye ekliyor. Şimdilik öncelikli hedefin AB'nin kendi çıkarı için de ülkede istikrarı sağlamak olduğunu da vurguluyor.
Analist Hawach ise ABD'nin karmaşık yaptırımlarını göz ardı etmemek gerektiğini söylüyor. Bunların konferansın sonuçlarını da etkileyeceğini düşünen Hawach "Oysa yaptırımlar bağışçı ülkelerin yardım yapmasını güçleştiriyor" diye ekliyor.
Mesela şimdi Suriye'ye doğrudan para havalesi mümkün değil. Bu olumsuzluğa rağmen uzman Hawach, konferansın Suriye'nin savaş sonrası döneme geçişinin şart olduğu sinyali verilmesi açısından büyük önem arz ettiği görüşünde. Uluslararası toplumun ülkenin yeniden imarı için kaynak bulma girişimi de ona göre önemli ve somut bir adım.(DW)