Donald Trump ile Vladimir Putin'in 18 Mart’ta yaptığı ilk telefon konuşmasından tam bir ateşkes çıkmaması sonrası iki ülke karşılıklı olarak saldırılarını sürdürdü.
Söz konusu görüşmede Putin, Ukrayna’nın enerji altyapısına 30 gün boyunca saldırmama taahhüdünde bulunmuştu.
Putin’in Trump ile yaptığı görüşmede, tam bir ateşkesin ancak Ukrayna’ya silah yardımının sonlandırılması halinde işleyeceğini söylediği aktarılıyor.
Kiev’in Avrupalı müttefikleri askeri yardımı sonlandırmayı reddediyor.
Trump 19 Mart Çarşamba günü bir telefon görüşmesi de Zelenskiy ile yaptı
ABD lideri, bir saat süren bu telefon konuşmasının “çok iyi” geçtiğini söyledi.
Zelenskiy de "olumlu", "açık sözlü" ve "anlamlı" olarak nitelendirdiği görüşmeden sonra ABD liderliğinde kalıcı barışın bu yıl sağlanabileceğine inandıklarını belirten bir açıklama yaptı.
Bu görüşme öncesi Zelenskiy, Putin’in kapsamlı bir ateşkesi reddettiğini ifade etmişti.
Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, Rusya ve ABD görüşmesinin detaylarının kısa sürede netleşeceğini ifade etti.
İki ülke arasındaki görüşmelerin 23 Mart Pazar günü Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde devam etmesi bekleniyor.
Rusya ve Ukrayna, Putin - Trump görüşmesi sonrası bir esir takası da gerçekleştirdi.
Bu takasta karşılıklı olarak 175’er esire ek olarak Rusya’nın 22 ağır yaralı Ukraynalı askeri serbest bıraktığı kaydediliyor.
Trump ve Putin görüşmesinin kazananı kim oldu?
BBC’den Sarah Rainsford’un analizi şöyle:
Donald Trump, Rusya lideri Vladimir Putin ile görüşecek olmasını büyük bir olay haline getirmişti.
Ancak sonuçlara bakınca övünecek pek bir şey yok gibi görünüyor.
Rusya Devlet Başkanı, ABD liderine, Kremlin tarafından oyuna getirildiği izlenimi vermeden, Ukrayna'da barışa doğru ilerleme kaydettiğini iddia edecek kadarını verdi.
Trump, Putin'in Ukrayna'nın enerji altyapısına yönelik saldırıları 30 gün boyunca durdurma sözüne işaret edebilir.
Eğer bu gerçekten gerçekleşirse, sivillere biraz rahatlama getirecektir.
Ancak bu, ABD'nin Rusya'dan istediği tam ve koşulsuz ateşkesin yakınından bile geçmiyor.
Trump'ın durdurabileceği konusunda ısrar ettiği "çok korkunç savaş" hala devam ediyor.
Ve ICC tarafından yakalama kararı çıkarılan Putin'e küresel siyasetin en üst kademesine geri dönme fırsatı verildi.
Rus devlet medyası, iki başkanın telefon görüşmesinin iki saatten fazla sürdüğünü bildirdi. Kremlin'in görüşmeye dair açıklaması da 500 kelime uzunluğunda.
Konuşmada uzun uzun sohbet ettikleri belirtiliyor: Buz hokeyi hakkında da konuşmuşlar, Rusya'daki izleyici kitlesinin keyifle okuyacağı türden bir ayrıntı.
Batı dünyasından üç yıl boyunca dışlanmış ve bundan çok önce de soğuk ilişkiler yaşamış olan Rusya, kendisiyle ilişki kurmak isteyen bir ABD yönetimiyle doğrudan temas halinde.
İki lider Orta Doğu barışını ve "küresel güvenliği" bile tartışıyor.
Kremlin bu dönüşüme inanmakta zorlanıyor olmalı.
Görüşme öncesinde bazıları Donald Trump'ın Rusya'ya baskı yapıp yapmayacağını merak ediyordu. Sonuçta, ateşkesi geciktirdiği bir haftadan uzun süredir açıktı.
Ancak Putin'in, Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy'nin iki hafta önce Oval Ofis'te katlanmak zorunda kaldığı gibi, azarlandığına dair bir belirti yok.
Her iki ülkenin açıklamaları da hiçbir şeyin değişmediğini gösteriyor.
Rusya barış istediğini tekrarlıyor. Ancak insansız hava araçlarını indirmek ve silahlarını susturmak yerine, henüz var olmayan bir ateşkesin nasıl izlenebileceği üzerinde duruyor.
Diğer yandan Kiev'in direnme kabiliyetini felç etmeyi amaçlayan yeni koşullar ekliyor.
Taleplerinden biri, müttefiklerinin Ukrayna'ya hem silah hem de istihbarat akışını durdurması.
Ukraynalılar için tek umut ışığı, ABD'nin henüz bunların hiçbirini kabul etmemiş olması.
Ayrıca, bu çağrıyı Rusya'nın işgalini sona erdirmekle ilgilenmediğinin bir kanıtı olarak da gösterebilirler.
Ancak tüm bu konuşmalar Ukrayna'ya çektiği acıdan asgari bir rahatlama getirecek.
ABD diplomasisi için de hayal kırıklığı olmalı.
Ancak Kremlin için Donald Trump, Beyaz Saray'a dönmeden önce hayal bile edilemeyecek kadar iyi bir gün gibi hissedilecek.