İran, Başkan Donald Trump’ın Amerika’yı Tahran’la yapılan uluslararası nükleer anlaşmadan çektikten sonra müzakerelere tekrar başlamak istiyorsa ilk arayanın da kendisi olması gerektiğini kaydetti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi’nin açıklaması öncesinde Trump geçen hafta, “Amerika İran’a yaptırımları arttırırken, bir noktada beni arayıp ‘Hadi bir anlaşma yapalım’ diyecekler ve anlaşma yapacağız” demişti.
Kasımi ise “Belki bir gün Trump, Tahran’ı arar ve ‘Haydi görüşelim’ der. Bunun olması daha muhtemel” diye konuştu.
Ancak Trump arasa bile İran’ın ruhani lideri Amerika’yla görüşme yapılmasını reddediyor.
Trump, Mayıs ayında anlaşmadan çekilirken anlaşmanın yeterince güçlü olmadığını söylemiş ve İran’ın Ortadoğu’daki askeri nüfuzu ve balistik füze programı gibi ABD’yi ve müttefiklerini ilgilendiren önemli konuları içermediğini belirtmişti.
Anlaşmadaki diğer taraflar Almanya, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin’in yanı sıra Avrupa Birliği de İran’ı anlaşmada tutmak konusunda görüşmeler yürüttü. Anlaşma İran’a nükleer silah üretmemesi karşılığında bazı ayrıcalıklar tanıyor.
İran ekonomisi şimdiden Washington’un anlaşmadan çekilmesinin ardından yeniden uygulamaya başladığı yaptırımlardan dolayı zor günler geçiriyor. Amerika ayrıca diğer ülke şirketlerinin de İran’la iş yapmamaları için tehdit ediyor.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif Tahran’ın Uluslararası Adalet Divanı’na Amerika’yı yasa dışı tek taraflı yaptırımları konusunda sorumlu tutmak için şikayette bulunduğunu belirtti.
Zarif, Twitter mesajında Amerika’nın diplomasi ve yasal yükümlülükleri yerine getirmemesine rağmen İran’ın hukukun üstünlüğüne bağlı olduğunu belirtti. Zarif, Washington’un uluslararası hukuku ihlal etmesine karşı gelmenin zorunlu olduğunu kaydetti.
Zarif, açıkça belirtmese de İranlı yetkililer Amerika’yı, nükleer anlaşmadan çekildikten sonra İran’a yasa dışı yaptırımlar uygulamakla suçluyor.
Uluslararası Adalet Divanı’ndan konuyla ilgili henüz açıklama gelmedi.
Pazar günü İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, özellikle Amerikalılara olmak üzere dünyaya karşı zamanlı, güçlü ve keskin şekilde harekete geçme çağrısında bulunmuştu.
Hamaney ayrıca nükleer anlaşmanın kurtarılması için Avrupa ülkelerine ekonominin bağlanmaması gerektiğini de vurgulamıştı.
