İsrail'in topraklarına kattığı Golan Tepeleri'nde yer alan Mecdel Şems beldesine cumartesi günü düşen roketle, İsrail ve Hizbullah arasında topyekun savaş ihtimali daha da arttı.
Mecdel Şems'teki olayda en az 12 kişi ölmüştü. İsrail acil yardım servisi Kızıl Davud Yıldızı 17'si ağır 35 yaralı olduğunu aktarmıştı.
İsrail ordusu, çoğunluğu Dürzi nüfusun yaşadığı beldedeki bir futbol sahasına isabet eden roketin İran yapımı olduğunu ve sadece Lübnan Hizbullahı'nın envanterinde bulunduğunu savunmuştu. Hizbullah ise Mecdel Şems'e saldırmadıklarını ve "olayla herhangi bir bağlantılarının olmadığını" öne sürmüştü.
Cumartesiden beri İsrail ordusu ve Lübnan Hizbullah'ı arasındaki karşılıklı saldırılar yoğunlaşırken, Batı medyası olası senaryoları inceledi.
İsrail'in seçenekleri neler?
Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan İsrail merkezli düşünce kuruluşu Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nden Orna Mizrahi, Tel Aviv yönetiminin şimdiye kadar yaptığından daha kuvvetli bir saldırıyla Hizbullah'a karşılık verebileceğini ileri sürerek şunları ekliyor:
Bu saldırı Hizbullah tarafından kontrol altında tutulabilecek düzeyde olacak, topyekun bir savaşa dönüşmesi engellenebilir bir seviyede kalacak.
Paris merkezli düşünce kuruluşu Fransız Dış İlişkiler Enstitüsü'nden Jean-Loup Samaan, İsrail'in misilleme için hedef seçiminin çok önemli olacağını vurguluyor.
Akademisyen, "Beyrut'u mu hedef alacaklar, yoksa şimdiye dek olduğu gibi saldırıları Lübnan'ın güneyiyle mi sınırlayacaklar?" diye soruyor.
Samaan, Tel Aviv yönetiminin Lübnan'ın güneyindeki Hizbullah mevzilerini aşacak bir saldırı düzenlemeyi henüz amaçlamadığını savunuyor.
Kara harekatı düzenlenir mi?
Mizrahi ve Samaan, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyine kara harekatı düzenlemesinin düşük ihtimal olduğunu söylüyor.
Bahreyn merkezli güvenlik ve risk yönetimi firması Le Beck International'dan Michael Horowitz, kara operasyonu senaryosunun en tehlikeli seçenek olacağına dikkat çekerek şu değerlendirmeleri yapıyor:
Bu en riskli ve öngörülemez senaryo çünkü İsrail güçlerinin kara harekatına geçmesi artık kimsenin geri adım atmayacağı anlamına gelir.
Gazze savaşını nasıl etkiler?
ABD merkezli Yahudi Telgraf Ajansı'nın (JTA) analizinde, hem Hizbullah'ın hem de İsrail'in sınıra yığınak yaptığına dikkat çekiliyor.
Analizde, yaklaşık 30 bin savaşçıya ve 150 bin füzeye sahip Hizbullah'ın Hamas'a kıyasla çok daha büyük bir güç olduğuna işaret ediliyor.
Olası bir savaş senaryosunda durumun hızlıca kontrolden çıkabileceği belirtilerek, "İsrail için neredeyse hiçbir güvenli sığınak kalmayacağı" ifade ediliyor. Haberde şu değerlendirmeler paylaşılıyor:
Lübnan'da daha geniş kapsamlı bir savaş aynı zamanda İsrail'in Gazze'deki operasyonlarından bir ölçüde uzaklaşması anlamına gelecek. Gazze savaşındaki ateşkes müzakereleri devam ediyor fakat İsrail'in Lübnan'a yönelik bir operasyonu, ateşkes olasılığını da zora sokacaktır.
Diplomatik süreç ne durumda?
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, pazar günkü açıklamasında, Mecdel Şems saldırısından Hizbullah'ı sorumlu tutarken, "Halen diplomasi için zaman ve zemin olduğuna inanıyoruz" demişti.
Horowitz ise AFP'ye yaptığı değerlendirmede şu yorumları paylaşıyor:
İsrail, özellikle Hizbullah söz konusu olduğunda ABD'nin görüşlerini dinlemeli ve dikkate almalı çünkü çatışmanın tırmanması halinde Washington, İsrail'i desteklemek için müdahale etmek zorunda kalabilir.
AFP'nin paylaştığı rakamlara göre 7 Ekim'de başlayan Gazze savaşından bu yana Lübnan'da yaklaşık 529 kişi öldürüldü. Bunlardan 104'ünün sivil, geri kalanlarının Hizbullah savaşçısı olduğu aktarıldı.
İsrail tarafındaysa 24 sivil ve 22 askerin öldürüldüğü bildirildi. (Kaynak)