Ad-Diyar’da Ali Hanna imzasıyla yayınlanan yazıda, Erdoğan'ın Trump'la yaptığı anlaşma üzerine Fırat Kalkanı Harekâtını Rakka'ya uzatma kararı aldığı ileri sürüldü.
Yazıda, bu gelişmeye karşılık Suriye Ordusunun el Bab ile Rakka arasındaki yolu kontrol altına alma kararı aldığı aktarıldı.
Bu plan doğrultusunda Suriye ordusunun Fırat Barajı ve Mensura köyünü aldığını belirten yazar, Şam rejiminin tutumunda bir değişiklik olmadığı taktirde Türkiye’nin Rakka'ya ulaşmak için Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) kontrolünde bulunan Menbiç ya da Fırat'ın doğu yakası üzerinden ilerlemesi gerekeceğini vurguladı.
Yazar, Erdoğan'ın iki hafta arayla "El Bab'dan ileri gitmeyeceğiz" noktasından, dün yaptığı "El Bab'dan sonra Rakka'ya gideceğiz" açıklamasının arkaplanını şöyle yorumladı:
“Rusya ve Suriye Halep'in kuzey doğusunu domine etti, Tedef kasabasını da alarak hâkimiyetini pekiştirdi, El Bab sınırında Türkiye ordusunun dibine yanaştı. Suriye'nin kuzeyinde değişim sürüyor. Verilen sözler, dünün göstergelerini silebilir ve sahadaki durumu başka bir hale getirebilir.
Bugün Erdoğan, ABD yönetimiyle arasını tekrar yapıyor. Erdoğan dün yine "uçuşa yasak güvenli bölge" söylemine döndü. Erdoğan "Süreç devam ediyor ve El Bab Türkiye'nin nihai hedefi değildir. Asıl hedef kuzey Suriye'yi IŞİD'den temizlemek. Ama IŞİD'in asıl etkili olduğu yer El Bab değil Rakka" dedi. Erdoğan, her fırsatta yenilenebilir projelere sahip biri. Halep'te olan biteni Rusya'nın çizdiği sınırlara göre kabul etmişti. Ancak Beyaz Saray'ın Suriye'deki politikasının belirginleşmesini beklediği anlaşılıyor. Washington'ın ise Ankara'ya ihtiyacı her zamankinden fazla. Koordinasyon ve işbirliğinden sıkça bahsedilmesinin sebebi bu.”