Amman'dan bildiren Rûdaw muhabiri Hevidar Ahmed, Irak sorunu ve terörle mücadele konusunun zirvenin önemli gündemini oluşturduğunu söyleyerek, “Bu çerçevede Musul'u kurtarma operasyonunda Peşmerge Güçleri ve Irak Ordusu'nun rolü ele alınacak” dedi.
Zirveye katılan temsilcilere Kürdistan'ın geleceğini hakkında soru yönelttiğini aktaran Hevidar Ahmed, “Bu konuda bir çok kişinin görüşünü aldık genel olarak 'Bu mesele Irak'lı bir mesele. Eğer Irak'ın bir sorunu yoksa ve buna rıza gösterirse, bizim neden sorunumuz olsun' yanıtını aldık” dedi.
Muhabirimiz, “Katılımcıların değerlendirmesine göre, bu yıl Güney Kürdistan'dan referandumun yapılması halinde Arap Zirvesi kapsamında Kürtlerin kararına karşı çıkmasını onaylamıyor” ifadelerini kullandı.
Ürdün'ün Ölü Deniz bölgesinde başlayan toplantının açılışında konuşan Arap Birliği Moritanya Daimi Temsilcisi ve Moritanya'nın Kahire Büyükelçisi Vedadi Veled Sidi Heybe, "Daimi temsilciler toplantısı, Arap ülkelerinin zor şartlar içinde bulunduğu bir dönemde başladı. Bu durum, Arap halklarının beklentilerini ve taleplerini yerine getirmek için çalışmamızı gerektiriyor" dedi.
Arap Birliği Ürdün Daimi Temsilcisi ve Ürdün'ün Kahire Büyükelçisi Ali el-Ayid de "zirvenin çok hassas bir dönemde" düzenlendiğine işaret ederek, “ümmetin güvenlik ve istikrarı için atılacak somut adımlara ilişkin kararlar verilmesi gerektiğini” ifade etti.
Ayid, "Ürdün, bölge ülkelerini tehdit eden sorunların farkında. Tarihsel konumu ve tutumu itibarıyla ümmete hizmet için tüm imkanlarını kullanacak." ifadelerini kullandı.
Ülkesinin Filistin davasına verdiği önemin altını çizen Ayid, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulması ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi amacıyla zaman çizelgesi belirlenmiş barış müzakerelerine destek verdiklerini belirtti.
Yemen'deki kriz
Arap ülkelerine "Libya'da taraflar arasında diyaloğa, Yemen'de ise meşru yönetime destek vermeleri" çağrısında bulunan Ayid, "Yemen'deki krizin çözümü için tek yolun Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) girişimleri" olduğunu ifade etti.
Suriye'deki iç savaşa da değinen Ayid, "Ürdün, Suriye'de halkın beklentilerini karşılayacak, toprak bütünlüğünü koruyacak, içinde bulunduğumuz zor ekonomik şartlara rağmen ev sahipliği yaptığımız 1, 8 milyon mültecinin ülkesine dönmelerini sağlayacak tek çözümün siyasi çözüm olduğuna inanıyor" diye konuştu.
"Terörle savaşı, dinimizi koruma savaşı olarak görüyoruz"
Arap Birliği Ürdün Daimi Temsilcisi Ayid ayrıca terörün Arap ve dünya ülkelerinin güvenliği için tehdit oluşturduğunu kaydederek, "Terör, İslam dininin adını kullanarak en büyük insanlık suçları işliyor. Biz terörle savaşı, dinimizi koruma savaşı olarak görüyoruz" şeklinde konuştu.
Bugün başlayan hazırlık toplantılarında Arap ülkelerindeki ekonomik, siyasi ve toplumsal sorunların ele alınması, pazartesi günü gerçekleştirilecek Dışişleri Bakanları düzeyindeki toplantıların ardından 29 Mart Çarşamba günü de 28'inci Arap Birliği Zirvesi'nin düzenlenmesi planlanıyor.
Geçen yılki 27'nci Arap Birliği Zirvesi 25-26 Temmuz'da Moritanya'nın başkenti Novakşot'ta yapılmıştı.