İran ve İsrail arasındaki savaşın 12’nci gününde namlunun arkasındaki 3’ncü bir ülkenin daha adı geçiyor. ABD, birkaç gün önce bombaladığı İran’la ve dolayısıyla İsrail'le dün ‘ateşkes’ konusunu gündeme getirdi. Ancak her geçen gün alevlenerek süren savaş gerçekten bir ateşkes ve müzakereyle sonuçlanır mı? Yoksa bu, bir ‘taktik’ mi ve beraberinde daha büyük çatışmaları mı getirir mi? İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreterliği’nin, ateşkes süreci ve İsrail’e yönelik saldırılarla ilgili yaptığı açıklamada, “İsrail’e tek taraflı ateşkes dayatıldı. Düşmanın herhangi bir saldırısı olursa, kararlı yanıt vereceğiz” ifadeleri geçiyor. Yani İran’a göre ateşkes, ‘tek tarafın lehine’ sağlanmaya çalışılıyor: İsrail! Yüksek Konsey, 12 gün süren çatışmalarda İran’ın ‘stratejik üstünlük sağladığını’ ve İsrail’in ‘yenilgiyi kabullenerek tek taraflı ateşkesi kabul etmek zorunda kaldığını’ öne sürmüştü. İki tarafın da ifadelerinde bakıldığında ‘ateşkes’ için istekli olmadıkları anlaşılıyor olsa da ABD, belki de İran için bir ‘rejim değişikliği’ ve ‘ateşkesle kabullenecekleri yenilginin’ gerekliliğini vurguluyor. Peki ama bu savaş ateşkesle sönümlenecek mi yoksa karşılıklı çatışmalara ABD’nin de dâhil olmasıyla alevlenecek mi? NATO Eski Kriz Yönetimi Uzmanı Prof. Dr. Sait Yılmaz ‘ateşkes’ ve savaşın seyri adına her şeyi Milliyet’ten Zeynep Dilara’ya anlattı.
Savaşlarda ateşkesler her zaman iyi niyetli bir barış planı olmayabilir. Prof. Dr. Sait Yılmaz’a göre de “Her ateşkes bir taktiktir.” Yani İran ve İsrail arasında süren çatışmalar, füzeleri durdurmayabilir. Üstelik sönümlendiği düşünülen savaş ‘ateşkes’ söylemlerinden sonra daha da alevlenebilir. Çünkü Prof. Dr. Sait Yılmaz’a göre ateşkesin 2 amacından biri zaten daha güçlü bir savaşa hazırlığı işaret ediyor, tıpkı Ukrayna ve Rusya arasında olduğu gibi. Peki ama ateşkesin İran – İsrail arasında uygulanan 2’nci amacı ne? Prof. Dr. Sait yılmaz bunu, “Ateşkes her zaman için bir taktiktir. Bu taktiğin birinci amacı mühimmat ikmali yapmak, mesela Ukrayna'da böyledir. Bütün bu ateşkesin amacı cepheye giden mühimmatın azalması ve bunların gelmesi için kazanılan zamandır. Bu arada karşı taraf da bunu yutmaz, ateşe devam eder. Ancak buradaki durum mühimmat ikmalinden ziyade durumun değerlendirilmesiyle alakalı olabilir. Çünkü iki taraf birbirlerinin verdiği tepkilerine bakarak öğreniyor. Yani aslında bu tür silah atışlarının daha doğrusu tırmanmanın atılmasının nedeni karşılıklı reaksiyonların kabiliyetlerini görerek, ona göre yeni taktikler geliştirmesidir. Burada iki tarafta bir barış olamaz. Neden olamaz? Çünkü barışın olması için bir siyasi çözüm lazım. Bu siyasi çözüm ise İran'daki rejim değişikliğidir. Dolayısıyla bu savaş devam edecek” diye açıkladı. Savaş devam edecekse, nasıl devam edecek, ABD yeni bir sahne hazırlığı yapıyor olabilir mi?
ABD Başkanı Donald Trump, “İran’ı tekrar büyük yapacağız” açıklamasıyla, İran’da rejim değişikliği için adımlar atmayı planladığını ima etmişti. Yani ABD Başkanı Trump’ın üstü kapalı ancak gayet anlaşılır bu sözleri İran için bir değişimin kapıda olduğuna işaret ediyordu. Üstelik Orta Doğu denince en önemli ülkelerden biri olan İran için yapılan bu plan Prof. Dr. Sait Yılmaz’a göre daha önce Suriye için de yapılmıştı. Peki bu kez İran için sahneye çıkan ABD, bu savaşı nereye taşımak istiyor? İran’da ‘rejimin düşmesi’ ne anlama geliyor? Prof. Dr. Sait Yılmaz, pek çok çatışmada yeniden akıllara gelen III. Dünya Savaşı’na ilişkin çarpıcı detaylar vererek sözlerini noktaladı: