BM: Suriye'de Nisan ayında 8 kez kimyasal bomba kullanıldı.

Birleşmiş Milletler Görevli İnsan Hakları Müfettişleri Çarşamba (bugün) yaptıkları bir açıklama ile Suriye Hükümetinin Nisan ayı boyunca 8 kez sivil alanlar üzerine kimyasal maddeler arasında bulunan klor gazı attılar.

Raporda, “Suriye’nin kuzeyinde yer alan Kafr Zeita, el Tamana ve Tal Minis köylerinde, Nisan ayında 10 günlük periyod boyunca 8 olayda, büyük olasılıkla klor olduğu düşünülen kimyasal madde kullanıldığına dair makul gerekçeler bulunmaktadır,” görüşlerine yer verildi.

“Tanıklar, helikopterlerin varil bombalar attıklarını ve patlamayı takiben çevreye anında yerel klora benzer bir kokunun yayıldığını söylediler,” diyen kurbanlar olay sonrasında görülen semptomları şöyle aktardılar: ”kimyasal gazlara maruz kalanlardaki olağan semptomlar, yani kusma, göz ve deride tahriş, nefes almada zorluklar ve diğer solunum problemleri.”

Beşar Esad rejimi ve direnişçiler arasında Mart 2011 tarihinde başlayan kanlı ayaklanma boyunca, her ne kadar Şam kimyasal silahlarını teslim etme sözü vermiş olsa da, taraflar birbirini, klor dahil, kimyasal madde kullanmakla suçladılar.

Bugüne kadar tahmini olarak 200.000’in üzerinde insanın öldüğü savaştaki insan hakları ihlallerini araştırmak için Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi tarafından üç yıl önce Suriye’deki hakların durumu üzerine Bağımsız Soruşturma Komisyonu kuruldu.

Komisyon Suriye Hükümeti, IŞİD ve muhalif gruplar tarafından işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçları içeren son raporunu önümüzdeki ay BM İnsan Hakları Konseyine sunacak.

Rapor savaşın ilk yılında ölümler ve insan hakları ihlalleri konusunda aslan payına sahip olmakla suçlanan Suriye Hükümetinin, Ocak ayından bu yana yüzlerce erkek, kadın ve çocuğu her hafta “gelişigüzel bir şekilde sivil alanlara attıkları füze ve varil bombalarıyla” öldürmeğe devam ettiğini aktarıyor.

Rapor, Suriye’de IŞİD teröristleri tarafından kontrol edilen alanlarda, kamusal infazların, organ kesmelerinin, kamçılamaların ve sahte çarmıha germelerin olağan uygulamalar haline geldiğini vurguluyor.

Bağımsız Soruşturma Komisyonu “IŞİD’in kontrolü altında bulunan, özellikle Suriye’nin kuzey ve kuzey doğusundaki bölgelerdeki kamuya açık alanlarda, Cuma günleri, infazlar, organ kesmeleri ve kamçılamalara ayrılmış durumdadır,” belirlemesinde bulunuyor.

IŞİD teröristleri, çocuklar dahil, kent sakinlerini kafa kesme veya kafaya sıkma suretiyle gerçekleştirdikleri infazlara katılmak için zorladıkları bildiriliyor.

Bünyesinde efsanevi eski savaş suçları savcısı Carla del Ponte’yi de bulunduran Komisyon, “Cuma günleri, IŞİD’in kalesi olarak görülen Rakka ile IŞİD’in kontrolü altında bulunan Halep vilayetinde kamusal alanlarda yapılan infazlar yaygın bir gösteri haline gelmiş bulunuyor,” diyor.

“Yerel halkı terörize etmek, korkutmak ve sindirmek için öldürülen insanların vücutların günlerce bulundukları yerlerde teşhir ediliyorlar.”

45 sayfalık raporda, savaşın kasıp kavurduğu ülkede, kafası kesilmiş 15 yaşındaki çocukların, “yanlış giyinmiş” bir kadın akrabasına eşlik etmek veya sigara içmek gibi nedenlerden dolayı kırbaçlanmış erkeklerin ve örgütün belirlediği kılık kıyafete uymadığı için halka açık bir şekilde dövülen kadınların bulunduğu bir tablo olarak betimlenmektedir.

Raporda, “Halifelik” ilanında bulunan IŞİD’in, Kuzey Irak ve Doğu Suriye boyunca uzanan bölgelerde bulunan gençleri savaşta ve intihar bombalama eylemlerinde aktif bir şekilde kullanmaya başladığını, 10 yaşın üstündeki çocukları ise eğitmeye başladığı bilgisine yer veriliyor.

b>Nerinaazad Haber Merkezi