İran-İsrail geriliminde olası senaryolar

İran-İsrail geriliminde olası senaryolar neler?

08.08.2024, Per - 11:56

İran-İsrail geriliminde olası senaryolar
Haberi Paylaş

İran ve İsrail arasındaki gerilim tırmanırken Orta Doğu yeni bir potansiyel gerilim noktasının eşiğinde duruyor.

Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye’nin Tahran'da ve Hizbullah komutanı Fuat Şükür’ün Beyrut'ta öldürülmesi, iki bölgesel gücü doğrudan askeri bir çatışmaya yaklaştırdı ve süregelen gölge savaşlarında bir yoğunlaşmaya işaret etti.

İran lideri Ali Hamaney, Haniye’nin geçtiğimiz Çarşamba günü İran'ın başkentinde öldürülmesi nedeniyle İsrail'e misilleme yapma sözü verdi. Öldürülen lider, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın yemin törenine katılmak üzere ülkede bulunuyordu.

İran Devrim Muhafızları Ordusu "cinayet için intikamın kesin olduğu" uyarısında bulundu.

Hem Tahran hem de Hamas İsrail'i suikastı düzenlemekle suçladı, ancak İsrail suikasta karıştığını ne doğruladı ne de reddetti. Fakat İsrail Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın üst düzey yardımcılarından Şükür’ün Beyrut'un güney banliyölerinde öldürülmesinin sorumluluğunu üstlendi. Tahran'daki saldırı İsrail'in Beyrut'taki saldırısından birkaç saat sonra meydana geldi.

İsrail, 27 Temmuz'da İsrail tarafından ilhak edilen Golan Tepeleri'ndeki Dürzi kasabası Mecdel Şems'a düzenlenen ve 12 gencin ölümüne neden olan roket saldırısının arkasında Şükür’ün olduğunu söyledi. Hizbullah saldırının sorumluluğunu reddetti.

İran, Hizbullah ve Hamas cinayetlerin intikamını alma sözü verdi. Analistler, verecekleri yanıtın İsrail'in son aylarda karşılaştığı tüm saldırıları aşabileceğini öne sürüyor. İran ve Hizbullah'ın önemli güvenlik ihlallerinin ardından nüfuzlarını yeniden güçlendirmek için önlemler alması bekleniyor. Ancak misillemelerinin hesaplı ve ölçülü olacağına dair yaygın bir kanı var.

Nasrallah dün yaptığı açıklamada, grubunun ve İran'ın İsrail'e "sonuçları ne olursa olsun" karşılık vermek zorunda olduğunu söyledi.

"Cevabımız, Allah'ın izniyle, güçlü ve etkili olacaktır." diye ekledi.

Bu gerilimin ardından yüzlerce Lübnanlı ülkeyi terk etmeye hazırlanırken çeşitli devletler de vatandaşlarına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti. ABD, Fransa, Kanada ve İngiltere vatandaşlarını ülkeyi terk etmeye çağıran seyahat tavsiyeleri yayınlarken Ürdün de aynı yolu izledi. Birçok havayolu şirketi bölgeye uçuşlarını ya askıya aldı ya da azalttı.

Gazze'de 10 ay önce başlayan İsrail-Hamas savaşından bu yana İsrail ordusu ve İran destekli Hizbullah militanları neredeyse her gün ateş teatisinde bulunuyor. Hizbullah, İsrail askeri kaynaklarını Gazze'den uzaklaştırmak amacıyla güney Lübnan'da "destek cephesi" adını verdiği bir cephe kurmuş durumda.

Olası senaryolar ve sonuçlar

Haniye ve Şükür’ün öldürülmesinin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen İsrail'e yönelik büyük bir saldırı gerçekleşmedi. Diplomatlar gerilimin daha da tırmanmasını engellemek için bölge genelinde aktif bir şekilde çalışıyor.

Salı günü Hizbullah İsrail'in kuzeyindeki Akka yakınlarında iki askeri bölgeye insansız hava aracı fırlattı ve başka bir yerde de bir İsrail askeri aracına saldırdı. Nasrallah devam eden bu çatışmaların Ekim 2023'ten beri süregelen rutin çatışmaların bir parçası olduğunu ve vaat edilen intikam olarak görülmemesi gerektiğini belirtti.

İsrail, İran ve "Direniş Ekseni" olarak bilinen, Lübnan'daki Hizbullah, Irak'taki milisler ve Yemen'deki Husileri de içeren militan gruplar ağından gelecek çok cepheli bir saldırıya hazırlanıyor.

Analistler, bu gruplar arasındaki koordinasyon ihtiyacının İran'ın yanıtındaki gecikmeye neden olduğunu savunuyor.

Kanada'daki Ottawa Üniversitesi'nde kamu ve uluslararası ilişkiler profesörü olan Thomas Juneau Al Arabiya English'e verdiği demeçte şunları söyledi:

"İran, İsrail'e Nisan ayında başarısız olarak gördükleri eylemlerinden daha güçlü bir mesaj göndermek için tepkisini dikkatli bir şekilde ayarlamalı. Tepki açık bir savaşa dönüşecek kadar güçlü olmamalı. Bu İran, Hizbullah ve müttefiklerinin kurması gereken hassas ve tehlikeli bir denge. Bir başka olası senaryo da, yanıtın tek bir olayla sınırlı kalmayıp saatler, günler hatta haftalar içinde ortaya çıkabileceği yönünde. Bu, ek hazırlık süresi gerektirecek bir siber boyutu da içerebilir."

UCLA Burkle Uluslararası İlişkiler Merkezi'nde kıdemli araştırmacı olan Dalia Dassa Kaye, İranlıların Amerika'nın daha fazla müdahalesine yol açabilecek bir yanıttan kaçınacaklarını, bunun yerine İsrail'deki sivil kayıpları en aza indirerek çatışmayı kontrol altına almayı hedefleyeceklerini düşünüyor.

"Risk, bu tür dikkatli yanıtların her iki taraf için de asla garanti olmamasıdır" diyor.

ABD istihbaratı misillemenin başlangıçta öngörülenden daha uzun sürdüğünü gösterdi. ABD şimdi önümüzdeki günlerde İsrail'e karşı bir saldırı bekliyor. Tahran ve Hizbullah'ın karşılıklarını koordine edip etmeyecekleri ise belirsizliğini koruyor.

Tahran merkezli Bilimsel Araştırmalar ve Orta Doğu Stratejik Çalışmalar Merkezi'nde Basra Körfezi Çalışmaları Direktörü olan Javad Heirannia Al Arabiya English'e yaptığı açıklamada şöyle söyledi:

"Haniye suikastı İsrail'in bir güvenlik ve istihbarat operasyonu olsa da tek başına askeri bir yanıtın etkili bir caydırıcılık yaratması pek mümkün değil. Sert askeri eylemler İsrail'in karşı saldırılarını tetikleyebilir."

ABD'nin İsrail'e askeri desteği

ABD Savunma Bakanlığı, İran ve vekillerinden gelen tehditlerin ardından savunmayı güçlendirmek için Orta Doğu'da gemi ve uçaklarını hareket ettiriyor.

Pazartesi günü yapılan açıklamaya göre İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ve ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin İsrail'i korumak için kapsamlı güvenlik stratejilerini görüştü.

Nisan ayında İran ve İsrail uzun süredir birbirlerinin topraklarına doğrudan saldırmaktan kaçınma uygulamasını bozarak ilk kez karşılıklı ateş açtı. İran, Şam'daki konsolosluğuna saldırmakla suçladığı İsrail'e 13 Nisan'da 300 füze ve drone fırlattı.

İran'ın saldırısı önceden planlanmış ve duyurulmuştu, bu da İsrail'in hazırlık yapmasına olanak sağladı. Demir Kubbe savunma sistemi, bölgesel koordinasyon ve CENTCOM'un desteği ile birlikte gelen füzelerin neredeyse tamamını durdurdu. Buna karşılık İsrail sınırlı bir misilleme saldırısı gerçekleştirdi.

Dalia Dassa Kaye sözlerine şöyle devam etti:

"ABD'nin İran ve müttefikleriyle olan çatışmasında İsrail'i destekleme konusundaki kararlılığı Nisan ayındaki ateş teatisinde açıkça görülmüştü. Ancak ABD'nin bu desteğinin İran'ı, Tahran'ın kalbine yönelik böylesine utanç verici bir saldırının ardından misilleme yapmaktan caydırması pek mümkün görünmüyor."

Herkesin kaçınmaya çalıştığı bir savaş

Amerikan ordusu İsrail'i olası bir İran saldırısına karşı savunmak için müttefiklerini harekete geçirirken, üst düzey ABD yetkilileri ortaklarını İran'ı bir saldırı başlatmaktan ya da vekil gruplarıyla saldırıları koordine etmekten caydırmaya çağırıyor. Ayrıca İsrail'den de daha geniş çaplı bir bölgesel çatışmadan kaçınmak için itidalli davranmasını talep ediyorlar.

İsrail'e yönelik en doğrudan ifadesini kullanan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İran ve İsrail'in Orta Doğu'da çatışmayı tırmandırmaktan kaçınması gerektiğini söyledi ve ülkesinin "yoğun bir diplomasi yürüttüğünü" sözlerine ekledi.

Heirannia buna ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya ABD'nin İsrail'i sadece İran ve müttefiklerinden gelecek saldırılara karşı savunacağını bildirdi. Bu, İsrail'in provokatif eylemleri nedeniyle çatışmanın tırmanması halinde Washington'un çatışmaya müdahil olmayacağını gösteriyor. Bu tutum İsrail'e İran'ın misillemesine vereceği yanıtın niteliği konusunda bir uyarı niteliği taşıyor."

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Hamaney'i Haniye suikastına itidal ile karşılık vermeye ve İsrailli sivilleri hedef almaktan kaçınmaya çağırdı. Bu mesaj Kremlin'in yakın müttefiklerinden Sergey Şoygu tarafından Pazartesi günü üst düzey İranlı yetkililerle yaptığı görüşmeler sırasında iletildi.

ABD'li yetkililer, milletvekilleri ve uzmanlar İsrail'in ve İran'ın büyük yıkım potansiyeli nedeniyle geniş çaplı bir savaş istemediği ve bunun iki ülkeyi de felce uğratacağı konusunda hemfikir.

Juneau buna ilişkin şunları söyledi:

"İran uzun zamandır ABD ile doğrudan ve geniş çaplı bir çatışmaya girmekten kaçınıyor, zira hasımlarına zarar verebilse de ABD ve müttefiklerinin İran'ı mahvedebilecek üstün konvansiyonel askeri güce sahip olduğunu biliyor. Bu anlayış, İran'ı güçlü yanlarından yararlanmak ve zayıflıklarını azaltmak için dolaylı, hibrit savaşa girmeye itti. Hem İran hem de Hizbullah açık bir savaştan kaçınmayı tercih ediyor çünkü böyle bir çatışmanın kendilerine getireceği ağır sonuçların farkındalar. İsrail'in son provokasyonları İran ve Hizbullah'ı daha güçlü bir duruş sergilemeye itmiş olsa da, yine de açık bir savaştan kaçınmayı amaçlıyorlar."

Al Arabiya English

 

Bu haber toplam: 3532 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:06:51:38
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x