Ensar Beyt el Makdis ya da son aldığı adla İslam Devleti Sina Eyaleti. 2011 Mısır devriminden sonra görünür olan ve 2013’te Mursi’nin devrilmesinden sonra saldırılarını yoğunlaştıran bu örgüt Mısır merkezi hükümetinin başını hayli ağrıtıyor.
3 AYLIK OLAĞANÜSTÜ HAL
Ekim ayında Kuzey Sina’da emniyet noktasına bombalı araçla düzenlenen saldırıda en az 30 güvenlik personeli öldürüldü. Bu saldırının ardından da Cumhurbaşkanı Sisi, Kuzey Sina için 3 aylık bir olağanüstü hal ve belirli saatlerde sokağa çıkma yasağı ilan etti. Mısır devleti bununla da yetinmeyerek Gazze ile komşu olan bölgede, sınırdan 1 kilometreye kadar olan alanı tampon bölge ilan ederek 1000’den fazla aileyi bu bölgeden dışarı çıkardı ve çok sayıda binayı yıktı. Tampon bölge ilan etmekteki amaç ise Gazze’ye bağlanan tünelleri kapatmak. Mısırlı yetkililer bu tünelleri “Silah ve savaşçı temini için önemli bir yol” olarak görüyor.
HAMAS İLE İD ARASINDA BİR BAĞ VAR MI?
Bu noktada, akla örgütün Gazze yani Hamas ile bir bağının olup olmadığı sorusu geliyor. Hamas böylesi bir iddiayı net bir dille reddediyor. Hamas’ın üst düzey yetkililerinden ve Dışişleri Bakanlığı Bakan Vekili Gazi Hamad, al Monitor İnternet sitesine verdiği mülakatta bu yöndeki soruya “Gazze Şeridinde İslam Devleti’ne üye hiçbir militan bulunmamaktadır. Bu yöndeki ithamlar yalandır” şeklinde yanıt verdi. Ancak aynı röportajda kendisini İslam Devleti (İD) destekçisi olarak tanıtan bir kişiyle de görüşülmüş. Ebu Mücahid Hamas’ın açıklamasının aksine İD’nin Gazze’de faaliyet yürüttüğünü söylüyor. “Hamas’ın, Gazze’deki İD’nin varlığından ve Sina Eyaleti’nin İD’ye bağlılık açıklamasından endişe duymaması gerektiğini” belirten Mücahid, “Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’den gelebilecek tehlikelere karşı örgütün Gazze’yi koruyacağını” belirtiyor. Gazze’deki eski bir güvenlik görevlisi ise röportajda Hamas’ın reddetmesine rağmen Gazze’de İD’nin var olduğunu ve hızla genişlediğini ifade ediyor.
Hamas İD’nin Gazze’deki varlığını bile reddetse de karşılaştığımız iki haber bu yöndeki şüpheleri destekliyor. İlk olarak kasım ayında Mısır, Gazze’den Kuzey Sina’ya tünellerle geçen ve üzerlerinde silah, iletişim aletleri ve içinde İD üyeleriyle mesajlar bulunan bir bilgisayar taşıyan altı Hamas üyesini yakaladığını duyurdu. İkinci olarak da İnternet’te dolaşan bir habere göre Ensar Beyt el Makdis, Gazze’de Müslümanları, Nusayrilere karşı kitapçık dağıtarak Suriye’deki savaşa davet etti.
YENİ ADI; İSLAM DEVLETİ SİNA EYALETİ
IŞİD’e bağlılığını ilan ettiği açıklamasında Mısırlıları “Kafir demokrasi ve rezilce barış için değil ordu güçlerine karşı mücadeleye” davet eden örgüt “zorba hükümdar” olarak niteledikleri Sisi’yi “Mısır’ın çocuklarını öldürmekle” suçladı. Diğer yandan Sina Yarımadası halkını merkezi hükümete karşı koruduğunu iddia eden örgütün, aynı IŞİD gibi şeriat yasalarını savunacak olması veya kitlesel katliamlar düzenleme ihtimali karşısında yerel halkın desteğini yitirebileceği yorumları da Mısırlı uzmanlar tarafından dile getiriliyor.
BAĞDADİ’YE BAĞLILIK ÖRGÜTÜ BÖLDÜ
Örgütün bu yeni rotasını tüm güçleriyle kabul ettiği ise söylenemez. Zira geçtiğimiz günlerde Jihadi Ribat (Cihata bağlı, sadık gibi bir anlamı var) adlı örgüt, Ensar Beyt el Makdis’in IŞİD’e olan bağlılık açıklamasını eleştirerek örgütten ayrıldığını duyurdu. Jihadi Ribat açıklamasında eski örgütünü ve Bağdadi’yi sert sözlerle eleştirdi: “Cihat, bir devlet veya örgüte bağlılık değil Allah’a ve resulü Muhammed’e biat etmektir. Bir halifeliğin kurulabilmesi için gerekli, meşru kıstaslar yerine getirilmemişken, kendisini İslam Devleti’nin halifesi olarak tayin eden el Bağdadi’ye bağlılık yemini sunmayacağız.”
“Sina Yarımadasında cihadı gerçekleştirebilecek tek örgütün Ensar Beyt el Makdis olduğu yönündeki yanlış fikri ortadan kaldıracağız” diyen Jihadi Ribat, diğer yandan el Makdis örgütü ile İslam’dan sapmadıkça “kardeş” olarak kalacaklarını da açıklamasında yer verdi.
MÜSLÜMAN GENÇLİK AYAKLANMASI
El Makdis’in eylemlerine döndüğümüzde dikkat çeken diğer bir eylem de ‘Müslüman Gençlik Ayaklanması’. Kasım ayının sonunda Selefi Cephesi İslam kimliğini savunmak ve şeriat kanunlarının uygulanması talepleriyle ülke çapında Müslüman Gençlik Ayaklanması için Mısırlılara çağrıda bulundu. Müslüman Kardeşlerin de destek verdiği 28 Kasım’daki bu eylem çağrısına, bir ayaklanmaya dönüşemeyecek kadar az katılım oldu. Ancak el Makdis örgütü bu çağrıyı bir fırsata çevirerek yeni eylemler düzenledi. Kahire’deki saldırıda örgüte göre 5, Mısır ordusuna göre ise 2 asker yaşamını yitirdi.
MISIR’IN GELECEĞİ BELİRLEYİCİ OLACAK
Örgütün 28 Kasım eylemlerini hem ülke siyasetini daha yakından takip etmesi açısından bir adım hem de diğer İslami hareketleri (diğer Selefiler örgütler, Müslüman Kardeşler, vb.) politik açıdan sıkıştırmaya yönelik bir girişim olarak okuyabiliriz. Zira örgüt Mursi’nin devrilmesiyle moral bozukluğu yaşayan, legal alanda her türlü faaliyeti yasaklanan özellikle Müslüman Kardeşler (MK) üyesi gençlere silahlı mücadele çağrısı yaparak nüfuzunu genişletmeye çalışıyor. Bu yöndeki bir açıklamasında “Ne utanç verici pasif direniş ne de destekleyicilerine ne olduğunu gördüğün kafir demokrasi sana yarar getirmez” diyen örgütün bu yöndeki çabasının başarılı olup olmayacağı, Mısır’ın politik geleceği ile de doğrudan alakalı.
ENSAR BEYT EL MAKDİS
Tam olarak hangi tarihte kurulduğu bilinmeyen örgüt Gazze’de İsrail’e karşı mücadeleye başladı ancak daha sonra Mısır’a geçerek yönünü esas olarak Mısır hükümetine çevirdi. El Kaide’ye yakınlığı ile bilinen ve 2011 yılındaki Mısır devriminden sonra görünür olan örgüt kasım ayında, kimileri için “Küresel cihat mücadelesinde el Kaide’yi geri plana iten” IŞİD’e bağlılığını ilan ederek ‘Sina Eyaleti’ adını aldı. Mursi’nin devrildiği 2013 yılından sonra faaliyetlerini artıran örgüt özellikle kuzey Sina yarımadasında İsrail ve Ürdün’e giden doğal gaz boru hatlarına yönelik eylemlerin yanı sıra Mısır güvenlik güçlerine yönelik saldırılar düzenliyor. Mısır ve ABD’nin terör listesinde yer alan örgüt, geçtiğimiz aylarda bölgede faaliyet yürüten bir petrol şirketinde çalışan ABD’li bir işçiyi öldürmesiyle de dikkatleri üzerine çekmişti.