Şarku’l Avsat’ın Pazar günü Israel HaYom gazetesinden aktardığına göre, 2015 nükleer anlaşmasını yeniden canlandırmaya yönelik uluslararası çabalar azalırken, İran, sivil amaçlar için kullanılacağını iddia ettiği uranyumu zenginleştirme çabalarını artırıyor.
Uzmanlar, İran'ın zenginleşme seviyesini kısa bir süre içerisinde silah yapmak için gereken bölünebilir saflığa yükseltebileceğini söylüyor. Ancak bir savaş başlığının fırlatılmaya uygun hale getirilmesinin yıllar alacağına işaret ediliyor. Aynı tahmin bu ay bir İsrailli istihbarat generali tarafından da yinelendi.
Haberde Gantz, Hava Kuvvetleri’nden mezun öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, “2 veya 3 yıl içinde İran'daki nükleer tesislere yönelik bir saldırıya katılarak gökyüzünde doğuya hareket ediyor olabilirsiniz” dedi.
10 yıldan fazla bir süredir İsrail, İran'ın nükleer tesislerine saldırmak için örtülü tehditler savuruyor. Ancak bazı uzmanlar, İsrail'in çok uzaktaki ve iyi korunan çeşitli noktalara dağılmış İran hedeflerine kalıcı olarak hasar vermek için yeterli askeri güce sahip olduğundan şüphe ediyor.
Bir askeri sözcünün gerçek istihbarat değerlendirmelerine dayandığını ifade ettiği raporda, “İran, ancak kendisine ciddi yaptırımlar uygulanmadıkça politikalarını değiştirmeyecek ve bu noktada zenginleşmeyi askeri kullanım düzeyine hızlandırmaya karar verebilir” dedi.
İsrail, nükleer silaha sahip olduğunu ne reddediyor nede onaylıyor. Uzmanlar, İsrail’in bu silahlara sahip olduğunu ve ilk bombasını 1996 yılının sonlarında elde ettiğini düşünüyor.
İsrail, İran'ın aksine devletlerin nükleer silah edinmemeleri karşılığında sivil amaçlar için nükleer teknoloji edinmelerine izin veren 1970 Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'na taraf değil.
