Kürdistan petrolünün transferi üzerinden Türkiye ile Kürdistan bölgesi arasında yeni bir ilişkiler iklimi yaşanırken, Orta Doğu’da yeni denklemler kuruluyor. Petrolün transferi ve satışı konusunda hem Bağdat, hem de uluslararası güçlerin onayının zaruri olduğunu ve Türkiye’nin artık Kürdistan ile iki tarafı eşit mesafede memnun edecek bir ortaklaşmaya mecbur olduğunu dile getiren İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Altan, Kürdistan bölgesi ve Türkiye’nin petrol ilişkileri üzerine BasHaber’e önemli değerlendirmelerde bulundu. Kürdistan bölgesiyle Türkiye’nin dayanışması halinde, Kürdistan’ın refahı ve zenginliğinin büyük oranda artacağına işaret eden Mehmet Altan, bu doğrultu yakalandığı taktirde Kürdistan’ın bölgenin en güçlü unsuru olarak öne çıkacağını söyledi.
Türkiye’nin son dönemdeki önemli ekonomik hamlelerinden olan Kürdistan Bölgesi ile enerji işbirliğinde ilk adım atıldı. Kürdistan Bölgesel Yönetimi, 5 Mayıs 2014 tarihinden itibarıyla Türkiye’ye petrol ihracatına başladı. İlk etapta petrolün günlük 400 bin varile ulaşması bekleniyor. Kürdistan bölgesindeki petrol Aralık ayından bu yana Ceyhan’a taşınıyordu. Ceyhan’daki depoda yaklaşık 1.6 milyon varil petrol birikti. Bu miktarın 2 milyon varile çıkması bekleniyor. Yetkililer, petrol satışını Kürdistan’ın yöneteceğini, ilk etapta hedefin uluslararası piyasalar olduğunu vurguladı. Türk ve Kürdistan bakanları, terminalin doluluk kapasitesine yaklaşması nedeniyle bu ay ilk petrol satışını gerçekleştirmeyi amaçladıklarını söylemişlerdi. Kürdistan Bölgesel Yönetimi Hükümeti Başbakanı Neçirvan Barzani, geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye gönderilen petrol satışını 2 Mayıs’ta başlayacağını duyurmuştu. Türkiye’nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise Kürdistan bölgesinden günlük 100 bin varillik petrol sevkiyatının başladığını açıkladığını ve bunun satışının 3 gün veya bir hafta içinde gerçekleşebileceğini belirtmişti.
Türkiye enerjinin merkezi olacak
Türkiye ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin enerji anlaşmasından sonra, günlük 300-400 bin varillik petrol gelecek ve toplam kapasitenin 2 milyon varile çıkması öngörülüyor. Ancak Türkiye ile Kürdistan’ın yakınlaşması ve artan ekonomik faaliyetler ABD ve Bağdat’ı huzursuz ediyor. Bu noktada meselenin hem Bağdat hem de uluslararası güçlerin onayı alınarak çözülmesi gereken bir noktaya evirilmiş olacağına dikkat çeken Altan, “Nihayetinde bir enerji paylaşımı söz konusu. Şu sırada bu uluslararası dengeler, bölgesel dengeleri göz ardı ederek, sadece Ankara ile Kürdistan arasındaki bir anlaşmayla mevcut petrolün paylaşımı bölgenin mevcut konumu ile ilgili problemler çıkartır. Petrol, uzun zamandır tartışılan bir konu. Ankara ile Kürdistan arasındaki hesaplar her seferinde ABD ile Bağdat parantezinde sıkıntılar çıkartıyor. Onun için de bu iş hayata geçemiyor. Dilerim kimseyi huzursuz etmeyen bir anlaşmaya varılır. Zenginlik gerektiği gibi paylaşılır” dedi.