M. Hüseyin Taysun:Ortadoğu da yeni Gelişmeler ve Kürdler ne Yapmalı?

Birinci Dünya Paylaşım Savaşı sonrası, bölgenin yerleşik halklarının varlıklarını hiçe sayarak, masa başında cetvelle çizilen haritalar ve kurdurulan uydu devletler / yönetimler sayesinde başta ABD, Rusya, İngiltere ve Fransa küresel güç olmanın tüm .

23.06.2014, Pts - 20:06

M. Hüseyin Taysun:Ortadoğu da yeni Gelişmeler ve Kürdler ne Yapmalı?
Haberi Paylaş
Birinci Dünya Paylaşım Savaşı sonrası, bölgenin yerleşik halklarının varlıklarını hiçe sayarak, masa başında cetvelle çizilen haritalar ve kurdurulan uydu devletler / yönetimler sayesinde başta ABD, Rusya, İngiltere ve Fransa küresel güç olmanın tüm avantajlarını sonuna kadar kullanarak, muazzam petrol ve su yataklarına rağmen bölgede yaşayan milletleri, bilinçli ve kasıtlı olarak yoksul, cahil ve oldukça geri bırakmakta önemli bir rol oynadılar.

Bölgede bulunan tüm yer altı zenginliklerini yaklaşık yüzyıl boyunca, acımasız bir biçimde sömüren bu küresel güçler, özellikle soğuk savaş sonrası değişen koşullara paralel olarak bölge halklarının kısmi uyanışını ve devletleşmek üzere örgütlenerek ortaya çıkan milletlerin, mücadelelerini yapay sorunlar yaratarak, yerleşik halkların birbirlerini boğazlama stratejisi ve politikalarıyla boşa çıkarmaya çalıştıkları da herkesçe bilinmektedir. Ayrıca değişen ve gelişmekte olan dünyamızda düne kadar küresel güçlerin müstemlekesi durumunda ki bu geri toplumların giderek kendi bölgelerinde hatırı sayılır güç olma iddia ve çabalarının ve kendi topraklarında var olan zenginlikler üzerinde (Petrol, Doğalgaz, Su) söz ve karar sahibi olma isteklerinin, yine bu küresel güçleri oldukça fazla tedirgin ettiği de bilinen bir gerçeklik olarak dünyanın gündemindeki yerini almıştır.

Özetlemeye çalıştığım bu ve benzeri sebepler; başta Ortadoğu coğrafyası olmak üzere, Afrika kıtası ve Yakın Doğu da ki bakir alanlar, küresel güçlerin büyük oranda iştahını kabartmış ve bu bölgelerle ilgili, yeni ve büyük operasyonlar geliştirme ihtiyacını beraberinde getirmiştir. Bunun en somut örneği olarak ABD’nin 11 Eylül olayını bahane ederek, kendi kıtasından on binlerce kilometre ötede, Afganistan, Orta Doğu ve Afrika da, Avrupalı müttefikleri ile birlikte geliştirmiş oldukları büyük operasyon işgal ve müdahaleleri gösterebiliriz.

Ancak her şeye rağmen bu müdahale ve operasyonlar, yerel güçlerin belli oranda direniş göstermeleri sonucu istenilen sonuçlara ulaşamadığı gibi küresel güçlerin, bahsi geçen bölgelerdeki operasyonlara rıza göstermeyen halkların ve muhalif yapılanmaların itirazlarına kısmi stratejik ve taktik değişikliklerle çare araması ve geliştirdiği yeni ilişkilerle cevap olma arayışı elbette ki belli çalkantıları da beraberinde getirmiştir. İşte son on yıllara yayılmış olan bu yeni denge ve çıkar anlayışları küresel güçlerin yeni ittifaklar ve birlikler kurma arayışlarını da zorunlu kılmaktadır.

Bütün bu sebeplerden dolayı, bulundukları bölgelerde hatırı sayılır güç olan ve dolayısıyla küresel güçlerin çıkarlarını tehdit eden ölçülerde gelişme gösteren; İran, Türkiye, Mısır ve Pakistan gibi ülkelerin gelişimlerini ve güçlenmelerini engellemek üzere, bu ülkelere ait geleneksel iç ve dış çelişkileri ve sorunları kaşıyıp kışkırtmanın, son yıllar da küresel güçlerin en temel stratejisi olarak orta yere konulduğu da bilinen bir gerçekliktir. Küresel güçlerin, bölgesel rakiplerini zayıf ve güçsüz kılmaya yönelik bu stratejisinde, özgürlük mücadelesi veren halkların istekleri ve mezhepsel çatışmalar önemli birer enstrüman olarak kullanılmakta olup, buna karşılık Bölge devletlerinin, kendi iç sorunlarını çözmeden ve mazlum halkların gasp edilmiş haklarına çözüm getirmeden, bölgesel güç olma iddialarını hayata geçirmeleri, asla mümkün olmayacaktır.

Özellikle Ortadoğu’nun yeniden dizayn edilmesini zorunlu kılan bu karmaşık dönemde Kürdler ne yapmalılar?

Bölgenin en eski ve yerleşik milletlerinden olan Kürd Halkı, küresel güçlerin kendi çıkar hesaplarında oldukça zorlandığı ve bölge devletlerinin kendi aralarında büyük rekabet ve hesaplaşmalar yaşadığı bu zorlu süreçte, Kürdler geleneksel anlamda Kürdistanı işgal altında tutan ceberut sömürgeci devletlerin, kendilerini güçlü kılma adına her türden entrika ve çatışmalarından mümkün olduğunca uzak durarak ve ayrıca da, 1400 yıllık bitmeyen mezhep savaşlarının dışında kalma marifetini göstererek, Güney Kürdistan’ daki federal yapıyı bağımsızlığa taşıyacak siyaseti, büyük bir ustalık ve sabırla yürütmelidirler.

Bu önemli ve kutsal hedefe varmak için ;

A- Kürdistan’ın dört parçasındaki Kürdler, tüm imkân ve kabiliyetlerini Güney parçasındaki bağımsızlık mücadelesinin emrine hazır hale getirmelidir.

B- Güneyin bağımsızlığı doğrultusunda, Askeri, Siyasi, Diplomatik çalışmalar dört parçadaki Kürd siyasi çevreleri tarafından, tüm grup ve parti çıkarlarının üstünde tutularak mutlaka desteklenmelidir*

C- Maliki’nin İran’ın katı mezhepçi anlayışının sonucunda IŞİD denen örgütün Vahabi Selefi yerel güçlerin desteği ile Musul’a girmesi ve ayrıca PKK / PYD’nin Suriye’ deki Kanton zırvasının arkasında yatan asıl gerçeğin, muhtemel birleşik Kürdistan’ın Akdeniz’e açılacak kapısını engellemeye yönelik, İran, Türkiye ve Suriye’nin ortak projesi olduğu asla unutulmamalıdır.

D- Kürdistan mücadelesinin Dünya demokrasi güçlerinin ve büyük devletlerin desteğine fazlasıyla muhtaç olduğu bu hassas dönemde, Diasporadaki Kürd siyasetçi ve aydınların, Kürdlerin haklı davalarını tanıtmada yapacakları lobi çalışmaları oldukça anlamlı ve önemli bir görev olarak önümüzde durmaktadır.

Sonuç olarak; Kürdlüğü ve Kürdistaniliği benimseyen ve bu doğrultuda mücadele veren tüm güçlerin, uzun ve yorucu bir mücadelede birlikte hareket etmeleri gerekliliği tarihsel ve vazgeçilmez bir kutsal görev olarak önümüzde durduğu gibi, en geniş anlamda Kürd Ulusal Birliğine duyduğumuz ihtiyaç ta her zamankinden daha can alıcıdır.

Kürdlerin en geniş ve ilkeli birliği umuduyla, yaşasın Peşmerge, Yaşasın bağımsız KÜRDİSTAN. . .

Saygılarımla

M. Hüseyin TAYSUN

23/06/2014 - İstanbul

Nerina Azad
Bu haber toplam: 12493 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:04:05:40
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x