Irak Başbakanı Nouri El-Maliki çarşamba günü kendisini başbakanlık koltuğundan indirme uğraşına karşı yeni bir eylem başladı. Ancak Maliki, siyasi desteği azalırken, koltuğunu korumak için güç kullanmayacağını söyledi.
Maliki, televizyondan yaptığı konuşmasında, Irak yüksek mahkemesi son kararı verinceye başbakanlık ofisini terk etmeyeceğini belirterek, \"Hükümet çalışmaya devam edecek ve mahkeme karar verene kadar yerine yeni bir hükümet kurulmayacak\" dedi.
Maliki, cumhurbaşkanının yeni hükümeti kurmak için başka bir siyasetçiyi görevlendirmesini kınayarak, bunu anayasaya saldırı ve hukuka karşı bir komplo olarak niteledi. Fakat Maliki aynı zamanda orduya, müdahale etmemesi uyarısında bulundu.
Irak Başbakanı Maliki, siyasi partilerin Haider El Abadi\'nin siyasi partilere, yeni kabine için adaylarını bildirmeleri çağrısında bulunmasının ardından üçüncü kez öfkeli bir konuşma yaptı. Anayasaya göre Abadi\'nin 30 gün içinde yeni bir hükümet kurması gerekiyor.
ABD, Sünnilerin IŞİD\'le mücadele planına destek verdi
Parlamento, Abadi\'nin kabinesini onaylayana kadar Maliki başbakan olarak görevine devam edecek.
Devam eden protestolarına rağmen Maliki\'nin güç kullanmama vaadi, gergin olsa da barışçıl bir sinyal gönderdi. Gücün el değiştirmesinin daha barışçıl bir şekilde olması, İslamcıların ayaklanması ve mezhep ayrılıklardan ötürü zor durumda kalan ülkenin daha da karışmasından endişe eden Washington ve Iraklı politikacıları rahatlatabilir.
Maliki\'nin direnç göstermesine rağmen ofisinden ayrılmaya istekli görünmesi, Nisan\'da kendisini yeniden başbakan seçen seçmenler arasındaki desteğinin ne kadar azaldığının da göstergelerinden biri. Irak başbakanının en yakın müttefikleri bile, Maliki\'nin şikayetlerinin formalite icabı gibi olduğunu söylüyor.
Irak\'ın bütünlüğü için Maliki\'nin koltuktan ineceğini söyleyen Maliki\'nin Dawa Partisi\'nin sözcüsü Halef Abdul Samad, \"Maliki bunu bana kendi ağzıyla söyledi: Anayasayı uygulamada ısrarcı\" dedi.
Samad, Maliki\'nin ayrılış şartlarına ilişkin hiçbir görüşme ya da daha sonra yapacaklarına dair bir şey duymadığını kaydetti.
Iraklı birçok siyasetçi, bir Şii olan Maliki\'yi, Sünni azınlığına karşı mezhepçi politikalar uygulamakla suçluyor. Siyasetçiler, Maliki\'nin Haziran\'dan bu yana ülkenin dörtte birini ele geçiren IŞİD\'in yükselişinin altyapısını hazırladığını söylüyor.
2006\'dan bu yana başbakan olan Maliki, Cumhurbaşkanı Fuad Masum\'un Abadi\'ye yeni hükümet kurma görevi vermesinden bu yana gayretle koltuğunu korumaya çalışıyor.
Öte yandan Maliki başta iktidarda kalmak için güvenlik güçlerini yerleştiriyor gibi görünmüş olsa da, askeri liderler, din adamları, komşu ülkeler ve hatta kendi partisi içindeki yasakoyucuların Abadi\'ye destek vermesiyle geri adım attı.
Maliki\'yi destekleyen küçük gruplar çarşamba günü yeniden Bağdat\'ta sokağa çıktı ve üzerinde \"Bizim seçimimiz Maliki\" yazan dövizlerle eylem yaptı.
Ancak ülkenin geri kalanı, bitmeyen kargaşadan yorulduklarını söyledi.
Bağdat\'ın yoğun ticari bölgesi Kerrada\'da, üniversitede eğitim görevlisi, değişiklik görmek istediklerini belirtirken, kendisine Um Ahmed denmesini isteyen bir kadın da\"Neden üçüncü dönem? Sadece Kürtler ve Sünniler değil, kimse Maliki\'yi istemiyor. Irak\'ı içine soktuğu krizin ardından Şiiler bile onu sevmiyor\" diye konuştu.
Lüks dükkanlarıyla bilinen Kerrada son günlerde çok sık rastlanmayan bir şiddet patlamasına tanık oldu. Abadi\'nin aday gösterilmesinden bu yana Irak\'ın başkentinde 18 kişi öldürüldü, 93 kişi de yaralandı.
Maliki salı günü Hukuk Devleti koalisyonunun Nisan\'daki seçimlerde en fazla koltuk hakkını kazandığını ve bu nedenle yeni hükümeti kuracak adayı seçme haklarının olduğunu savunarak, Irak yüksek mahkemesine başvurdu.
Abadi, en geniş kapsamlı seçmen bloğunu temsil etme iddiası taşıyan Şii yanlısı partiler grubu Ulusal İttifak tarafından aday gösterildi.
Anayasa ihlalini önlemek ve komploları sonlandırmak için federal mahkemeye başvurduklarını açıklayan Maliki çarşamba günü, \"Mahkeme karar verecek ve herkes de buna saygı duymalı. Saygı duyulmazsa, tehlikeli olur\" dedi.