Yazıda Soçi’de yapılan Rusya, İran, Türkiye zirvesine ve Cenevre müzakerelerine dikkat çekilerek Suriye savaşının yaklaşık yedi yıl sonra bitmeye yaklaştığı belirtildi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in hem askeri hem de diplomatik alandaki manevralarıyla ülkesini Suriye konusundaki en önemli aktörlerden biri haline getirdiği ifade edildi.
Savaş henüz bitmese de Suriye yönetiminin kurtulduğunu ve IŞİD’in yenildiğini belirten yazar, Rusya’nın şu anki müttefikleri olan Türkiye ve İran’la birlikte tek taraflı bir anlaşma dayatamasa bile Suriye barışında belirleyici olacağını yazdı.
Suriye’nin resmi olarak olmasa da fiili olarak birkaç bölgeye bölündüğünü belirten yazar, Suriye’nin toprak bütünlüğünü ısrarla vurgulayan Rusya’nın Irak’ta Kürdistan’ın bağımsızlığına karşı çıksa da Suriye’de Kürtlerin tıpkı Irak’ta olduğu gibi gerçek bir özerkliğe sahip olmasını istediğini bildirdi.
Moskova’nın Ortadoğu’daki Kürt gruplarıyla tarihsel ilişkilerinin bulunduğuna ve Rusların Kürtlere daha önce silah yardımı da yaptığına dikkat çekilen yazıda Moskova’nın Kürtlerle olan ilişkilerini Araplarla, Türkiye ile ve İran’la olan ilişkileri çerçevesinde dengelemeye çalıştığı belirtildi.
Yazıda son olarak Rusya’nın Suriye’yi hava gücüyle desteklemekle birlikte Moskova’nın Suriye’de tek güç olmadığı belirtildi ve müttefikleriyle birlikte savaşan İran’ın da Lübnan’daki Hizbullah ile olan fiziksel bağlantısını korumak için Suriye’deki varlığını kurumsallaştırmak istediğine dikkat çekildi.
Rusya’nın İran’ın Suriye’deki hedeflerini paylaşmamakla birlikte İran’ı anladığını belirten yazar, Moskova’nın aynı şekilde İran’ın Suriye’deki varlığından kaygı duyan İsrail’i de anladığını ve ikisi arasında bir denge kurmaya çalıştığını belirtti.