Taliban Sözcülüğünden yapılan açıklamada, uluslararası yasalara göre ülkelerin, devlet toprakları ve hava egemenliğinin tek sahibi olduğu belirtildi.
Açıklamada, ABD’nin Afgan hava sahasına insansız hava araçlarını sokarak tüm uluslararası hakları, hukuku ve Doha’da Taliban’a verdiği taahhütleri ihlal ettiği savunularak “Başta ABD olmak üzere tüm ülkeleri olumsuz sonuçların önüne geçilmesi için Afganistan’a uluslararası haklar, yasalar ve taahhütler ışığında, karşılıklı saygı ve taahhütleri göz önünde bulundurarak davranmaya çağırıyoruz.” ifadesine yer verildi.
Taliban yönetimini ve ilan ettiği geçici hükümeti, uluslararası sistemde resmen tanıyan ülke bulunmuyor.
ABD ordusunun Afganistan’dan çekilmesinin son aşamalarındayken ABD Hava Kuvvetlerine ait bir insansız hava aracının 29 Ağustos’ta Kabil’de “İŞİD”in Afganistan kolu İŞİD/H unsurlarına ait olduğu ve Kabil’deki havalimanına saldırı düzenleyeceği” iddiasıyla saatlerce havadan takip edilen bir aracı vurduğu duyurulmuştu.
California merkezli bir yardım ve lobi grubu olan Nutrition and Education Internatinal (NEI) isimli kuruluşta, 17 Eylül’de elektrik mühendisi olarak çalıştığı anlaşılan 43 yaşındaki Zumaray Ahmedi’nin, evinin bahçesine girdiği sırada hava saldırısı sonucu hayatını kaybettiği, saldırıda aynı aileden 7’si çocuk 10 sivilin öldürüldüğü tespit edilmişti.
Ölenler arasındaki Ahmed Nasır’ın ise ABD Ordusu için çalışan bir tercüman olduğu öğrenilmişti.
ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Kenneth McKenzie, saldırıyı alınan acil istihbarat üzerine gerçekleştirdiklerini iddia ederken ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ise saldırıdan hemen önce saldırı alanında sivillerin bulunduğu konusunda orduyu uyardıklarını ileri sürmüştü.