Suriye'deki çeşitli mezheplere mensup kişileri bünyesinde barındıran Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu'nun (FUAF) Suriye'nin geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlemekle itham eden bir dilekçeyi Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) sunduğu bildirildi.
Geçtiğimiz Aralık ayında Beşar Esad rejiminin düşmesi ve eski İslamcı isyancı grup Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) liderliğindeki muhaliflerin Şam'da iktidarı ele geçirmesinin ardından görevi devralan Şara'ya yöneltilen suçlamalara ilişkin dosyanın takibine ya da kapatılmasına UCM savcısı karar verecek.
UCM savcısına sunulan dilekçede Suriye'nin geçici devlet başkanı ve ona bağlı askeri liderler, aralarında ülkenin dini ve etnik azınlıklarına mensup kişilerin de bulunduğu bin 700 ila 2 bin sivilin öldürüldüğü kanlı katliamlardan sorumlu olmakla suçlanıyor.
Federasyonun hukuk komitesinden Lina Biron, "Bu şikâyet Suriye halkı adına yapılmıştır," dedi.
Federasyonun avukatı Pedro Andujar, suçlamaların, katliamlardan önce ve sonra askeri birliklerin hareketlerini belgeleyen videolar da dahil olmak üzere görsel kanıtlarla desteklendiğini açıkladı ve suçlayıcı kanıt olarak yüzlerce dijital materyal bulunduğunu belirtti.
Dilekçede, Suriye lideri Şara ve ülkenin geçici yöneticilerinin, ister soykırım ister insanlığa karşı suçlar olsun, Roma Statüsünde öngörülen suçlar çerçevesinde derhal soruşturulmasını talep ederek, bu adımın bu tür suçların tekrarlanmasını önlemek ve kendisini hukukun üstünde gören herkese açık bir mesaj göndermek için atıldığı vurgulandı.
Aleviler ve Dürzilere yönelik saldırılar
Nisan ayında, Suriye'nin başkenti Şam’ın güneyindeki Ceremana'da, azınlık durumundaki Dürzi topluluğuyla hükümet yanlısı savaşçılar arasında çıkan çatışmalarda en az 10 kişi hayatını kaybetti.
Mart ayında, Suriye’de Aralık başında Beşar Esad rejiminin çöküşünden bu yana yaşanan en büyük iç çatışmalar, ülkenin kıyı bölgelerinde Alevilere yönelik saldırılarla yaşanmıştı.
Esad yanlısı Nusayri silahlılar, kurdukları pusuda hükümet güvenlik güçlerini etkisiz hale getirdikten sonra Esad'ın memleketi olan Kardaha'nın kontrolünü ele geçirdi.
Savunma Bakanlığı sözcüsü Albay Hassan Abdel-Ghani, güvenlik güçlerinin bölgede kontrolü yeniden sağladığını ve hareketlenen isyanın liderlerini takip etmeye devam edeceklerini ifade ettti.
Ancak yetkililerin mezhep kışkırtıcılığına son verilmesi çağrısına rağmen çatışmalar ölümcül bir hal aldı ve çok sayıda sivil hayatını kaybetti.
Ölenlerin çoğunun Lazkiye ve Tartus şehirleri de dahil olmak üzere ülkenin kıyı vilayetlerinde yaşayan Alevi toplumunun üyeleri olduğu belirtildi.