ABD, Türkiye'ye yaptırım kararı alma noktasına nasıl geldi?

Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında son yıllarda artan siyasi gerilim iki NATO müttefiki ülkenin art arda gelen yaptırım tehditleriyle çalkantılı bir dönem geçiriyor.

21.12.2019, Cts - 15:11

ABD, Türkiye'ye yaptırım kararı alma noktasına nasıl geldi?
Haberi Paylaş

ABD Senatosu'nun 17 Aralık tarihinde Türkiye'ye yaptırım kararı tasarısını onaylaması sonrası, Ankara'dan sert tepki gelmişti. ABD Başkanı Trump da cuma akşamı tasarıya imza atarak, "son 2 senedir askıda kalan Türkiye'ye yaptırım" kararının fiili olarak uygulanmasının önünü açtı

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Senatosu'nun kararı sonrası Malezya'da yaptığı açıklamada "Utanmadan ‘yaptırım uygularız’ diyorlar. Bu tam manasıyla haklarımıza tecavüzdür. Biz eli kolu bağlı duracak bir millet değiliz. Dolayısıyla da bu konu ile ilgili biz de kendi yaptırımlarımızı kesinlikle uygulamaya sokarız" diyerek "yaptırım kararına yaptırımla karşılık" vereceklerini belirtmişti.

Bu gelişme üzerine Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin ABD'ye karşı nasıl adım atacağı tüm dünyanın merak konusu oldu.

Türkiye 1951 yılından beri Kuzey Atlantik Paktı Teşkilatı'na (NATO) üye olarak ABD'nin Orta Doğu ve Avrupa topraklarındaki en büyük müttefiklerinden biri haline gelmişti.

Peki ama ABD Senatosu, NATO'nun en büyük 2. ve ABD, Fransa ve İngiltere'den sonra en güçlü 4. ordusu olan Türkiye'ye yaptırım kararı alma noktasına nasıl geldi?

Rahip Brunson Olayı Fitili Ateşledi

ABD ile Türkiye arasındaki siyasi ilişkiler, ilk olarak ABD'li Rahip Andrew Brunson'un Ekim 2016'da gözaltına alınmasıyla bozulmaya başladı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda ABD'de bulunan ve 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki isim olduğunu iddia ettiği emekli imam Fethullah Gülen ile Rahip Brunson'un "suçluların iadesi anlaşması" çerçevesinde takas edilmesini teklif etti. Ancak Beyaz Saray bu teklife sıcak bakmadı. Rahip Brunson 2 yıl tutuklu kaldıktan sonra Ekim 2018'de serbest bırakılarak ülkesine geri döndü.

Bu gelişme Washington'un Ankara'ya ilk yaptırımları uygulamasına neden oldu. ABD yönetimi, Türkiye Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ABD'de yer alan mal varlıklarını dondurdu ve finans sisteminden men edilmelerini içeren yaptırımlar uyguladı. ABD Başkanı Donald Trump, Türk ürünlerine ilişkin gümrük vergilerini artırdı.

Bu olaydan sonra Türkiye'de ekonomik anlamda işler kötü gitmeye başladı ve ABD Doları hızla yükseldi.

Rusya İle Yapılan S-400 Anlaşması

ABD'nin bir başka yaptırım kararı, Türkiye'nin Rus yapımı S-400 Hava Savunma Sistemleri'nin alınması konusunda Moskova ile anlaştığını duyurması sonrası geldi. Haziran 2018 sonunda Japonya'da yapılan G-20 Zirvesi'nde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelen ABD Başkanı Trump, Türkiye'ye yaptırım uygulamama konusunda güvence verdi.

ABD, Türkiye'ye F-35 Sevkiyatını Askıya Aldı

Amerikan Savunma Bakanlığı (Pentagon), ABD) Senatosu'nun itirazlarına rağmen F-35 yeni nesil savaş uçaklarının 21 Haziran'da Türkiye'ye teslim edileceğini duyurmuştu.

Ancak Türkiye'nin S-400'lerin alımı konusundaki duruşu sonrası Washington tarafının verdiği "yaptırım uygulamama" sözü tutulmadı ve Türkiye F-35 projesinden çıkartıldı. Ancak bu süre zarfında ABD Türkiye'ye herhangi bir ekonomik yaptırım uygulamadı.

Barış Pınarı Harekatı ve ABD'nin YPG Güçlerini Desteklemesi

Rahip Brunson, S-400 ve F-35 gelişmeleri sonrası Washington ile Ankara'nın arası bu kez Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Rojava'da 9 Ekim 2019'da başlattığı Barış Pınarı Harekatı sonrasında açıldı. Rojava'da bulunan ve Türkiye'nin terör örgütü olarak gördüğü YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri'ne (DSG) ABD'nin silah yardımı yapması, zaten iki ülke arasındaki ilişkileri zedelemişti.

Barış Pınarı Harekatı sonrası Rojava'da bulunan ABD askerlerinin TSK ile karşı karşıya kalma riski ortaya çıktı. Ancak bu noktada Ankara hükümetinin en çok üzerinde durduğu nokta DSG güçlerine Washington'un silah yardımı yapmasıydı.

Erdoğan: Suriye'deki PYD/YPG PKK'nın Yan Kuruluşları, Mazlum Kobani Apo'nun Manevi Evladı

14 Kasım 2019'da Trump'ın daveti üzerine Washington'a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin IŞİD militanlarıyla mücadele için desteklediğini söylediği Kürt güçlerini "Sizin Kürt diye zikrettiğiniz, PYD/YPG. Bunlar terör örgütü, bunlar PKK'nın yan kuruluşlarıdır." diye niteledi. Erdoğan ayrıca, Trump'ın telefonda görüştüğünü söylediği DSG kuvvetleri komutanı Mazlum Abdi (Mazlum Kobani) için, "Ferhat Abdi Şahin (Mazlum Kobani), Apo denilen bölücü terör örgütü başının aslında manevi evladıdır." ifadelerini kullandı.

Bu noktada Türkiye bir NATO müttefiki olarak ABD'nin desteğini yanında görmek isterken, sınır güvenliğini tehdit eden bir oluşuma destek verdiği gerekçesiyle Washington'a karşı mesafeli duruşunu korudu. Tüm bu olumsuz gelişmeler ABD Senatosu'nda gündemden düşen yaptırım uygulama kararını yeniden Beyaz Saray'ın önüne getirdi.

ABD Senatosu Ermeni Soykırımı Tasarısını Kabul Etti

Bu olaylar sonrası ABD Kongresi'nin üst kanadı Senato, oy birliğiyle "Ermeni soykırımının resmen tanınmasını" öngören karar tasarısını kabul etti. Bu kararın Türkiye açısından bir bağlayıcılığı olmasa da, Ankara tarafından hassas tarihi bir konu olarak görülen bu duruma başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere birçok Türk siyasi tepki gösterdi. Erdoğan, gelişme sonrası "Bu kararlar tamamen siyasidir. Türkiye'nin de atacağı adımlar olacak." dedi.

Erdoğan: NATO'nun Türkiye'deki Üsleri İncirlik ve Kürecik Kapanabilir

Bu gelişmenin hemen akabindeyse Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşı yaptırım olarak Adana'nın İncirlik ilçesinde bulunan ve daha çok ABD ordusunun kullandığı İncirlik Hava Üssü ile Malatya'da NATO füze savunma sistemlerinin bulunduğu Kürecik Radar Üssü'nü kapatma konusunu gündeme getirdi. Cumhurbaşkanı, yaptırımlara karşılık olarak bu iki üssün kapatılabileceğini dile getirdi.

Erdoğan bunun yanında ABD'de soykırıma uğrayan Kızılderililerden de bahsetti. Erdoğan bu demeçlerinde sürekli olarak ABD ile Türkiye'yi ortak noktada birleştiren NATO stratejik ortaklığına vurgu yaptı.

ABD Senatosu 2020 Savunma Bütçesinde Türkiye'ye Bir Dizi Yaptırım Kararı Aldı

17 Aralık tarihine gelindiğinde ABD Kongresi'nin üst kanadı Senato, 2020 savunma bütçe tasarısını onayladı. Tasarının Türkiye'ye bakan yönü ise, Rusya'dan S-400 savunma sistemi alması nedeniyle Türkiye'ye F-35 savaş uçaklarının sevkıyatını yasaklaması, CAATSA yasası kapsamında ekonomik yaptırımların hayata geçirilmesi ve TürkAkım projesine yaptırım uygulanmasıydı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iyi ilişkileri olduğu bilinen Trump'ın tasarıyı veto etme hakkı olsa da, ABD Başkanı tasarının Senato'dan geçmesi halinde imzalayacağını açıklamıştı.

Bununla birlikte meclis üyeleri 3'te 2 çoğunluk ile tasarıyı yeniden kabul ederse Trump'ın veto hakkı kalmıyor.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 6778 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:17:05:07
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x