AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
Gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Çelik, konuşmasında öldürülen polis memuru Şeyda Yılmaz, Tekirdağ'da istismar ve şiddet sonucu yaşamını yitiren Sıla isimli bebek ve katledilen Ayşenur Halil ile İlknur Uzunlar'a değindi.
Çelik, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının 1'inci yıldönümüne ilişkin konuştu.
Çelik, kamuoyunun gündeminde olan Semih Çelik olayı ile Sıla bebeğin hayatını kaybetmesine dair ise "Cezasızlık algısına müsaade etmeyeceğiz" ifadesini kullandı.
Çelik'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
Cumhurbaşkanımız başından itibaren bunların amacının savaşı genişletmek olduğunu net bir şekilde ifade etti. Bütün insanlığın Gazze'deki insanlığı savunan, kardeşlerimizin yanında yer alarak insani değerleri koruması gerektiğini ifade etti. İlk defa birileri düşük sesle, yarım cümleler de olsa insanlık cephesine dair bu cümleleri kurmaya başladılar. BM olmak üzere uluslararası kuruluşlarda sadece izlemek ile ilgili tablodur. BM'den İsrail'le ilgili çıkması gereken kararların hiçbirisi çıkmamıştır. Çıkmış olan kararlar uygulanmamıştır.
Batı Şeria'da, Lübnan'da ayrı eylemleri gerçekleştiriyor ve her gün 'İran'a ne zaman saldıracak' diye yeni açıklamalar yapılmaya devam ediyor. Siyonist işgalciler Gazze'yi işgal edemediler. Ama uluslararası hukuka dönük Siyonist işgal teşebbüsleri devam ediyor. Uluslararası ceza mahkemesini susturmaya dönük olarak Siyonist işgalin hamleleri devam ediyor. Bugün Gazze'de soykırım suçu işliyorlar. Bunun da eninde sonunda hesabını verecekler. Gazze'yi işgal edemeyenler BMGK'yı birçok kere işgal ettiler.
Tecavüze uğrayan Sıla bebeğin de hayatını kaybettiğini öğrendik. Son derece üzgünüz. Siyasetin üstüne düşen görevler, infaz yasası düzenlemeleri bu çerçevede her zaman gözden geçirilecektir. Cumhurbaşkanımızın net mesajı şudur; kesinlikle cezasızlık algısına müsaade etmeyeceğiz. Bu eylemlerin cezasız kaldığına dair algı oluşturulmaya çalışılıyor, bundan dolayı fevkalade hassas olduğumuzu ifade etmek isterim. Ortaya koyduğumuz çerçeve ve bundan sonraki yol yürüyüşümüzdeki hassasiyetler konusunda sayın Cumhurbaşkanımız açıklamalar yapacaktır.
Kadına karşı şiddetin önlenmesi konusunda şimdiye kadar çok adım attık. Bunun her alanda, tabii ki asayiş tedbirleri, yasal düzenlemeler tek başına dünyanın hiçbir yerinde yetmez. Bunlar bir zemin oluşturur. Kültürel ve ahlaki, toplumsal hassasiyetlerin en üst noktaya kadar çıkarılması, cezasızlık algısının kırıntısının bile söz konusu olmaması için üstümüze düşeni yapmaya devam edeceğiz. Parti olarak bu hassasiyetleri, cezasızlık algısının ortaya çıkmaması için görüşü olan herkesle görüşmeye devam ediyoruz.
Günübirlik söylemlerden eğitim hayatına, aile içi kullanılan dilden medya diline, siyaset dilinden televizyon dizileri ve sinemada kullanılan dile kadar hassasiyetle ele alınan bir konu. Bu eylemleri gerçekleştirenlerin bu süreçlerin içinden nasıl tekrar çıkabildiği, bu eylemleri üst üste konuşma konusunda zemini nasıl bulabildiklerini en yüksek seviyede inceleyeceğimi söylemek isterim. Partimizin kurulduğu ilk günden itibaren en etkili çalışmaları yaptık, yasal düzenlemeleri gerçekleştirdik. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak hassasiyetlerimiz yüksektir.
Ne kadar düzenleme yaparsanız yapın güncellemelere ihtiyaç vardır. Önleyici ve koruyucu tedbirler açısından yeni değerlendirmelere ihtiyç var. Tüm bunları değerlendiriyoruz. Bugün de yine cezasızlık algısını oluşmaması ve cezasızlık durumunun ortaya çıkmaması için MYK'mızda geniş gündem vardı. Adalet Bakanımız da bu konularda bilgi veriyor. Bütün bunun altında asıl sosyal dinamikleri kuşatacak bir çerçeve koymak lazım. Kadınlarımız 'rahatça sokakta yürüyemeyecek miyiz' şeklindeki sitemleri duymuyor değiliz. Kadınlarımızın güvenliği ülkenin güvenliği, medeniyetin güvenliğidir.
Bundan sonrasına dönük olarak şimdiye kadar yaptığımız çalışmaların ötesinde ne gerekiyorsa sonuna kadar yapacağımızı ifade etmek istiyorum. MYK'mızda da geniş şekilde bu konu ele alınıyor. Kadınlarımızın sokaklarda, işyerlerinde rahatça hareket etmeleri için şimdiye kadar yaptıklarımızın ötesinde ne gerekiyorsa yapacağız.
Çocukların korunmasıyla ilgili olarak da hassasiyetlerimizi üst düzeyde tutmaya devam ediyoruz. Dediğim gibi Sıla bebeği kaybettik. Bir araştırma komisyonu kurulması için grubumuz Meclis'te girişimde bulunacak. Gerçekten acı ve üzüntü veren çok dramatik olaylar yaşadık. Her türlü kararlılığı sonuna kadar göstereceğiz."