Ekol TV’de bir programa atılan DEM Parti Erzurum milletvekili Meral Danış Beştaş, siyaset gündemi hakkında açıklamalarda bulundu.
Meral Danış Beştaş, “Halklar diyoruz. Türkiye’de tek bir kimlik, tek bir halk, tek bir inanç yaşamıyor. Bunların tamamının eşitliği ve özgürlüğü, özgür yurttaş olma temeli üzerinde kuruluyor. DEM Parti ya da CHP temsili bir siyaset yürütüyor. Temsile dayalı bir siyaset değil tabana, halka dayalı bir siyaset. Şu anda da önümüze koyduğumuz en temel görevlerden birisi barışın toplumsallaşması. Yani barışı inşa etmek. Türkiye toplumunun neden barışa ihtiyacı var? Bununla birlikte tabii ki Polonez işçilerine de gidiyoruz. Kadın hakları alanında, cinayet işlenen bir davada da gidip izleyip, orada mümkün olduğunca yanlarında olmak, birlikte çalışmak noktasında faaliyetler yürütüyoruz” ifadelerini kullanarak DEM Parti’nin yürüttüğü siyaset hakkında açıklamalarda bulundu.
"Şeffaflık talebi çok haklı bir talep, 2013-2015 yılları arasındaki çözüm sürecinde de daha şeffaf olunmalıydı"
DEM Parti’nin son süreçteki görüşme trafiği hakkında yaptığı değerlendirmede bulunan Meral Danış Beştaş, “Şeffaflık talebi çok haklı bir talep. 2013-2015 yılları arasındaki çözüm sürecinde de öz eleştirel bir yaklaşım ortaya konuldu. Daha çok şeffaf olunmalıydı. Daha çok toplumun rızası üretilmeliydi toplumsallaşma noktasında. Bu yönüyle muhalefetin bu taleplerini önemli ve değerli bulduğumu söylemek isterim” dedi.
"Açıklanan 7 maddelik metin çok şey söylüyor"
"Hepimiz aynı şeyleri biliyoruz. Heyetimiz, Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, iki arkadaşımız gitti, görüşme yaptı. Ertesi güne kadar biz de bir şey bilmiyorduk. 7 maddelik metin açıkladılar. Bazı köşe yazarları ve yorumcular bir şey söylemiyor diyor ama o 7 maddelik metin bence çok şey söylüyor." diyen Beştaş, " Demokrasi vurgusu var. Bu metinden önce Bahçeli’nin yapmış olduğu açıklamalarda kardeşlik mottosu var, Türk ve Kürt kardeşliği. Ama burada demokratik dönüşüm vurgusu var. Kardeşlik tek başına kuru kuru olmaz. Bir demokrasi, eşitlik zemininde, adalet zemininde olabilir. Onurlu bir barış olabilir. Buradan bunu çıkarıyoruz. ‘Çağrı yapmaya hazırım’ diyor. Demek ki beklediği bir şey var. Hukuki ve siyasi zemin meselesini söylüyor. Şeffaflık sağlanması için heyetimiz ağırlıklı bütün partileri - birkaç parti hariç - ziyaret etti. Görüşmenin amacı ve içeriği hakkında bilgilendirmeleri yaptı. Biz de mümkün olduğunca şeffaf olması gerektiğini savunuyoruz. Yerine gelmesi için de konuşuyoruz. Bu dönem hepimiz taleplere olumlu yanıt verip taleplerin neyi içerdiğini anlatıyoruz” diye konuştu.
"İktidar partisi veya MHP ile hiçbir anlaşma söz konusu değildir"
Partilerince kesinlikle iktidar partisi ile ya da MHP ile hiçbir anlaşmanın söz konusu olmadığını ifade eden Beştaş, "1 Ekim’de iç cepheyi tahkim etme çağrısı… Önce Cumhurbaşkanından geldi. Açılış olduğu için hepimiz oradaydık. Sonra Bahçeli’nin gelip tokalaşması ve sonrasında yapmış olduğu çağrı… Biz de sizler gibi orada gördük. Anayasa ya da Cumhurbaşkanının bir daha aday olması gibi konular gündemimizde değil. Kürt meselesi gibi bir asırlık meseleden bahsediyoruz. Bu böyle bir seçime, bir değişikliğe, bir kişinin cumhurbaşkanlığının uzatılmasına indirgenemez” değerlendirmesinde bulundu.
"Bütün dünya bu meseleyi konuşuyor"
Beştaş, son olarak şunları söyledi:
"Bugün Suriye’de yaşananlar, HTŞ’nin gelişi, Esad’ın gidişi, ABD’nin bu meseleye dahli, İsrail, İngiltere, Fransa, Avrupa Birliği, Rusya, İran… Bütün bir dünya aslında bu meselenin içinde. Ve odağında Kürt meselesi yer alıyor. Bunu bilmek için Kürt olmak, DEM Partili olmak gerekmiyor. Türkiye yurttaşlarının hepsi bunu izliyor. Bu kadar devasa, büyük bir meseleden, hepimizin yaşamını etkileyen, özgürlüklerimizi kısıtlayan, geleceğimizi güvensizleştiren, adaleti yok eden ve ayrımcılıkları derinleştiren bir tabloda ‘onun süresi, bunun süresi’ diye bir tartışmamız yok”