Mevlüt Çavuşoğlu, Rojava'ya yapılan askeri harekatın meşruiyetinin hem ABD tarafından hem Rusya tarafından kabul edildiğini söyledi.
Çavuşoğlu'nun, AA Editor Masası programında yaptığı açıklamalardan satırbaşları şöyle:
"İki ülkeyle Türkiye’nin meşru endişelerin sağlanacak şekilde mutabakatın sağlanması önemlidir. İçeride tüm çabalarımızı küçümsemeye çalışanlar iç politikamızın Rusya ile ABD arasında sıkışıp kaldığını söylüyorlardı onu özellikle vurgulamak isterim."
"Biz teröre karşı bir harekat başlattık, bu süreçte çok fazla tepki oldu. Bunlara tabii ki cevabımızı verdik. Büyük bir oyunu bozduğumuz için tepkiler geldi, özellikle İsrail ve Fransa bozuldu. İçeride yüzde 90’ın üzerinde bir bütünlük vardı bunun için milletimize teşekkür ediyorum."
"İki ülkeyle Türkiye’nin meşru endişelerin sağlanacak şekilde mutabakatın sağlanması önemlidir. İçeride tüm çabalarımızı küçümsemeye çalışanlar iç politikamızın Rusya ile ABD arasında. Barış Pınarı Harekâtı’nın meşruiyeti hem ABD tarafından hem Rusya tarafından kabul edilmiştir."
"Endişelerimiz meşruysa başlattığımız harekatta meşrudur."
"10 km derinlikte 150 saatin sonunda Türk ve Rus askerleri ortak devriyelere başlayacak. Sınırımızda özellikle sızmaların önlenmesi, diğer tünel vs teröristlerin inşa ettiği yerlerin temizlenmesi açısından önemli. 30 km neden önemli? Bize gönderilen havan toplarının mesafesi aşağı yukarı 30 km oluyor. Bir istisna var Kamışlı. Çünkü başından beri burada rejim var. Rejim unsurlarıyla karşı karşıya gelmeme bakımından Rusların tavsiyesi ve ricası çerçevesinde hariç tuttuk. Bu bölgeden YPG'lilerin çekilmeyeceği anlamına gelmez. Ayrıca ABD ile uzun zaman müzakere ettiğimiz bir Münbiç var, ABD sözünü tutmamıştı burada. Zeytindalı harekatımızdan sonra bazı YPG'liler Tel Rıfat bölgesinde kaldılar. Mutabakata göre Münbiç ve Tel Rıfat'tan da YPG'liler arındırılacak."
"Bu harekât ve çalışmalar terör devletini engellemiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız sürekli güvenli bölge oluşsun, buralara insanlar güvenli olarak dönsün dedi. Ruslarla da görüştük sadece belirlenen alanlarla da sınırlı kalmayacak, dönmek isteyen tüm Suriyelilerin geri dönüşlerini sağlayacağız."
"Buralarda YPG'lilerin oluşturduğu bazı yönetimler var, şimdi Rusya olacak, rejim sınır muhafızları da var. Yerel halkın katılımıyla yerel yönetimler oluşacak. Önemli olan buralarda terör yapılanmalarının ortadan kalkması. Nüfusun zaten büyük bir bölümü Arap, onun dışında Hristiyanlar var Türkmenler var ve diğer azınlıklar da var. Buralar YPG kontrol ediyor diye tamamı Kürt gibi yorumlanıyor maalesef batı medyası ve siyasetçiler tarafından. Maalesef bu süreçte gördük ki batı medyası kadar yalan söyleyen, gerçekleri çarptıdan, ahlaksızca çarpıtıldığını hiç görmemiştim. İşini düzgün yapan medya mensupları da bundan utanmıştır."
"Kürtlerin çekilmesi' demeyin, teröristleri aynı tutmayın' diye Cumhurbaşkanımız da söyledi. Kürtler çekilecek demeyin çünkü bu Kürtlere hakaret olur. Türkiye'deki 350 bin civarı Suriyeli Kürt kardeşimiz de buralara dönecek. YPG onları buraya sürgüne gönderdiği, dönüşlerine izin vermediği için dönememişlerdi."
"Anlaşmaların ve harekâtımızın Suriye'nin geleceği için o kadar faydası oldu ki, tarih bunu gerçekten yazacak. Başından beri niyetimiz buydu, kardeş Suriye'nin istikrarı ve barışı"
"Adana Anlaşması'nı biz geçmişte Suriye'deki PKK yapılanmasının önüne geçmek için, Rusya'yla ilişkilerimiz çok gerilmişti o zamanlar gençlik yıllarımızdan hatırlıyoruz, yapmıştık. Türkiye'nin o zaman yaptığı da doğruydu. Adana Mutabakatı ise bunların engellenmesini öngörüyor. Suriye bunu engelleyemezse o zaman Türkiye teröristleirn yok edilmesi için gereğini yapar. Şimdi bizim rejimle doğrudan bir temasımız yok, istihbari temas olabilir, her zaman olur. Şu andaki rejimin Adana Mutabakatı'nı istese de uygulama kapasitesi yok. Ülkede boşluklar var neticede şu an ülkenin tamamını yönetme gücü yok. Ülkenin dörtte birini YPG kontrol ediyor. Suriye rejimi şu anda Adana Mutabakatı'ndaki yükümlülükleri yerine getiremiyor o yüzden Rusya anlaşmanın uygulanması konusunda rol üstlenecek. Anayasa komisyonu sayemizde kuruldu, Rusya Türkiye ve İran sayesinde kuruldu. Türkiye olarak yanıbaşımızda barış ve huzur istiyoruz. Bu süreçten sonra Suriye'de kurulacak bir hükümetle Adana Mutabakatı tekrar oturulur, konuşulur. Adana Mutabakatı'ndan da kaynaklanıyor bizim oraya girme hakkımız. "
"Gönüllü ve güvenli dönme deniyor. Suriyeli göçmenler kendilerini güvende hissediyorsa dönüyor. Oradaki şartlar mükemmel diye dönmediler, teröristlerden arındırdığımız için döndüler. Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Irak olarak mültecilerin geri dönüşüyle ilgili bir konferansa ev sahipliği yapmak istiyoruz. Rejimden garanti almamız ve bunun denetim altında olması gerek geri dönüşler için. Bunun ekonomik ve temel ihtiyaçların karşılanması boyutu var. Rusya sahada bir aktör. Buralarda da birlikte çalışacağımıza göre göçmenlerin dönmesi konusunda da birlikte çalışacağız. Mültecilerin dönüşü için gerekli altyapının oluşması konusunda belki bir donörler toplantısı yapmak gerekiyor. Bu sadece Türkiye ve Rusya'nın yapabileceği bir şey değil. İnsanlar evlerine dönmek istiyor burada herkesin üzerine düşen görevler var."
"Sahada zaten askerlerimiz var. Askerlerimiz burada önemli rol üstlenecek. İstihbaratımız da üzerine düşeni yapacak. Bunun bir de diplomasi ayağı var. Dikkat ederseniz zaten ABD ile oluşturduğumuz görev gücü, Rusya ile yürüttüğümüz müzakerelerde kimler var. Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve istihbaratımız var. Önemli olan burada iyi niyetin olması, herkesin verdiği sözü tutması ve mutabakata bağlı kalması. Sonra biz Suriye'nin geleceği için çabalarımızı daha da yoğunlaştırırız. Rusya'yla geldiğimiz nokta Halep'te başladı, sonra İran'ı da işin içine katarak Astana süreçleri, Soçi süreçleri bir çok güven arttırıcı adımların atılmasını da sağladık."
"İhtiyaca göre 10 km derinlikte her yerde ortak devriyeler yapılacaktır. Bir zaman sınırı yok. Suriye kalıcı bir çözüme ulaşıncaya kadar, seçimler de dahil, Suriye ordusunun oluşturulması, güvenliği tesis edilecek kapasiteye ulaşacağı noktalara kadar bunun devam etmesi gerekiyor. Teröristler çekildi ama daha sahada teröristler var. Bu mücadele bitecek anlamına gelmesin. Çekilmenin süresi var, ondan sonraki süreçte Suriye'de siyasi çözüme kadar biz bunları devam ettirmek istiyoruz"