Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) ev sahipliğinde düzenlenen Dünya Rus Medya Konferansı için gelen Rus gazetecilerle Alanya’da buluştu.
Çavuşoğlu, Suriye ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “Suriye’de esas çözüm siyasi çözüm. Rusya ile Halep’te başlayan siyasi işbirliğini geliştirdik. Ateşkesi ülkenin diğer yerlerine de genişlettik. Biraz ihlaller olsa da önceye göre daha iyi durumdayız. Bu Rusya ile Türkiye’nin başarısı. Astana süreci de bizim başarımız. Buraya ABD’nin gözlemci olarak katılması da önemli. İran’ı da özellikle sürece dahil ettik.
Bizde bir strateji var. Ben en başından beri gerçek siyasi çözüm için Esad’ın gitmesi gerektiğine inanıyorum. Rusya da Türkiye’nin sınır bütünlüğünü destekliyor. Biz seküler bir Suriye olmasını istiyoruz. Gerçekçi olalım, bu saatten sonra bunun Esad ile olması mümkün değil. Herkesin kabul edeceği bir geçiş hükümetinin olması lazım. Hiç kimse dışlanmamalı. Esad konusunda Rusya ile aynı düşünmeyebiliriz. Görüşlerimiz tam uyuşmuyor diye diğer konularda da işbirliğimizi durdurmadık. Biz müttefik olduğumuz birçok ülkeyle NATO içindeki birçok ülkeyle de farklı düşünüyoruz.” dedi.
'YPG baskı yaptı'
Türk kuvvetlerinin El Bab'ı IŞİD'den geri aldığını aktaran Çavuşoğlu, “Rusya'nın Suriye problemi başladığından bu güne şu teklifte bulunduk. ‘Gelin terör örgütleriyle beraber mücadele edelim’ dedik. El Bab’ta bu işbirliğini gördük. Yer yer Rus Hava Kuvvetleri’nin işbirliğini gördük. Özellikle koalisyonun desteğini kestiği bir dönemde Rusya bize destek verdi. YPG baskı yaptığı için koalisyon destek vermek istemedi. YPG ve PKK bir terör örgütü. Burada bir koridor oluşturmak istediler. Bu operasyon DEAŞ'ın bölgeden temizlenmesini sağladı ve bu hayalleri son buldu. Obama yönetimi YPG'yi Rakka operasyonunda kullanmak istedikleri için bizim Rakka’ya operasyon yapmamızı istemediler. Biz bu konuda kararlı davrandık. El Bab’ta DEAŞ ile mücadele ederken Rakka’dan DEAŞ’lılar gidip geliyordu. DEAŞ’a karşı mücadelenin arttırılması lazım” diye konuştu.
