Davutoğlu çözüm süreçi ile sorulan soruya: Çözüm sürecini biz bitirmedik. Barikat kuranlar, çukur kazanlar, iç savaş çığırtkanlığı yapanlar bitirdi. Onlar şehirleri bu şekilde silahlandırma ya da kamu düzenini neredeyse tümüyle yok etme yönünde çabalara girmemiş olsalardı, spesifik olarak Ceylanpınar’da 2 polisimizi gece yarısı evinde şehit etmemiş olsalardı çözüm süreci bitmezdi.
Operasyon başlatma gibi bir derdimiz yoktu. 6-7 Ekim olayları bir dönüm noktası oldu. Onların niyetlerinin iyi olmadığını, o olaylarda açık bir şekilde gördük. 2-3 günlük anarşi hali, özellikle Suriye sınırına yakın bölgelerdeki ilçelerimizi daha kalıcı bir şekilde kontrol edebilecekleri yönünde bir vehme götürdü onları. Suriye’de “kazanım” diye düşündükleri şeyleri, Türkiye’de destabilize etmek için kullanmaya kalktılar. Tabii daha sonra, Türkiye ile hesabı olan dış aktörlerin de devreye girmesiyle (onların kim olduğunu tahmin edersiniz), son aylarda Türkiye’de terörün artmasında kimlerle ilişkilerimizin bozulduğunu görürseniz, onları da çıkarabilirsiniz.
Halkın çözüm sürecinden beklediği şey, silahların tümüyle terk edilmesi. Böyle bir şey olursa, 2013 Mayıs’ına dönülürse, o zamanki gibi PKK tüm silahlı unsurları Türkiye dışına çıkarıp ülke içinde tek bir silahlı unsur kalmazsa, her şey konuşulabilir. PKK silahı bırakacak, bunun başka yolu yok. Silah bırakıldıktan sonra, niye konuşulmasın barışın şartları içinde? O zaman siyasetin kanalı açılır. Silah konuşmaya başlayınca siyaset hissizleşiyor.
Silahın ilçelerimizi esir almasına izin vermeyeceğiz. Bu tür bir mücadeleyi sürdürürken, bir taraftan da demokrasiyi yaşanılır kılmaktan vazgeçmememiz, hak ve özgürlükler alanında bir daralma olmaması gerekiyor. Bu konuda hiçbir şeyi eksik bırakmamak lazım. Diyarbakır’da,Silopi’de, Cizre’de insanları hayata bağlamak lazım.
Davutoğlu, gittiği yerlerde, insanların yaşadıkları şehirlere aidiyet hissetmelerinin önemini vurguladığını belirtirken, “Bu, bir ütopya değil. Ben inşallah Diyarbakır’da bir ev kurma niyetindeyim. Vallahi bir Diyarbakır evi yapılsın, ben kesinlikle buraya gelirim” dedi. Davutoğlu,Ak Parti’ye oy verme oranında Konya’yı geçmesi durumunda bir dahaki seçimde Diyarbakır’dan milletvekili adayı olabileceğini ima ederken, “Şimdi bir şey söyleyeceğim yarın manşet olur, söylemeyeyim. Bazen diyorum ki: ‘Kim oy oranında Konya’yı geçerse, oradan milletvekili adayı olacağım.’ Gerçekten Diyarbekir’e büyük bir aidiyet bağı ile bağlıyım” diye konuştu.