AK Parti\'nin Kartal ilçe teşkilatına bu terör örgütünün yaptığı saldırıyı da özellikle çözüm sürecine yönelik bir tavır olarak görüyorum.
Bir de bir siyasi partinin de gidiyorlar, bir ilçe teşkilatını basıyorlar. Hani bunlar siyaset yapacaklardı? Hani bunlar çözüm süreci ile beraber silahları bırakacaklardı? Bu nasıl silahları bırakmak? Bunlar bugüne kadar hiç dürüst olmadılar. Dürüst olmadıkları gibi de buralardan devşirecekleri oylarla kendilerine Türkiye’de gelecek hazırlamaya gayret ettiler.”
Devletlerin yönetiminde endişesiz an olmaz. Her an endişeyle yaşarsınız. Buna karşı her türlü tedbiri alırsınız. O tedbirin halka yansımasını özellikle bu tür eylemlerin ortadan kalkması suretiyle de sağlarsınız. Bizler yöneticiler olarak bu konuda hep duyarlı olmaya mecburuz. Fakat bazı hassasiyetlerin, özellikle ülkemize inşallah döndükten sonra bir dar kapsamlı zirve ile ele almak suretiyle değerlendirmesini tabii ki yapacağız. Çünkü bir çözüm süreci ortada ve bu çözüm süreci ortadayken istismarların çok farklı bir şekilde gündeme geldiğini görüyoruz. Bu malum terör örgütü veya örgütleri, ülkemizin içerisinde yeni değil. Bunların da değerlendirmesini yapacağız.”
Erdoğan, şöyle devam etti: “Fakat bir şey tabii çok önemli: Yani terör örgütünün bu vahşetlerdeki caniliği, alçaklığı ve bunlar üzerinden hâlâ siyaset yapmaya gayret edenlerin yaklaşımı. Bu konunda siyasi partiler, bugün bir millî yaklaşım ortaya koymazsa ne zaman bunlar millî bir yaklaşım ortaya koyacaklar? Ne zaman bir millî duruş ortaya koyacaklar? Bu çok çok önemli. Asıl bunun üzerinde durulması gerekir.
Bakıyorsunuz daha ilk andan itibaren medya kuruluşları dahi, bunlarla el ele vererek, oradaki görüntüleri yayınlamanın gayreti içerisine giriyorlar. Yani bu görüntüleri yayınlamak suretiyle ne elde edeceksiniz? Neyi kazanacaksınız? Yani arkadan bunlarla ilgili hemen anında bazı yasaklar gelmemiş olsa bunları gün boyu yayınlamaya devam edecekler. Böyle bir anlayış olamaz. Bu anlayış insanî değildir, bu anlayış vicdanî değildir. Yani bir taraftan DEAŞ’a (IŞİD) konuşanlar, bir tarafta El Kaide’ye konuşanların bunlardan ne farkı var? Hepsi aynı. Türkiye’ye döndükten sonra bunların değerlendirmesini yapıp tabii ki daha farklı açıklamamız da olacak.”