Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 108 siyasetçinin Kobani eylemleri başta olmak üzere parti politikası sebebiyle yargılandığı davanın beşinci duruşması bugün görüldü.
Davanın sanıkları arasında yer alan HDP’li Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi Ali Ürküt, savunmasında, “Hakkımda somut herhangi bir delil söz konusu değildir. Buna rağmen özgürlüğümden yoksun bırakılarak tutuklu bulunuyorum” dedi.
KONDA’nın, İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) talebiyle yaptığı araştırmayı hatırlatan Ürküt, şöyle devam etti: “Görüşülen yurttaşların yüzde 69’u, Türkiye’deki adalet sistemine güvenmediğini bildiriyor. Yargının ne hale geldiğini görüyoruz. Önemli olan, yargı mensuplarının hiçbir etki altında kalmadan karar verebilmesidir. Ama burada ne bulunduysa iddianameye konulmuş, içi doldurulmuş.”
ANKA’nın aktardığına göre ardından Ali Ürküt’ün avukatı Erhan Ürküt söz aldı. Ürküt, şu ifadeleri kullandı: “Müvekkilimin yapmış olduğu tüm paylaşımlar ifade özgürlüğü kapsamına giriyor. Ceza Muhakemesi Kanunu‘na (CMK) göre lehe ve aleyhe delil toplanır. Ama lehe hiçbir delil toplanmamış. Biz araştırdık ve iddianamede suç olarak yer alan basın açıklamalarının hepsi için gerekli yerlere başvuru yapılmış.”
Dosyada derhal beraat kararının verilmesi gerektiğine vurgu yapan Erhan Ürküt, “Çünkü AİHM Büyük Daire, Demirtaş kararında söz konusu tweetlerin şiddet çağrısı içermediğini teyit etmiştir. Biz bu nedenle derhal beraat kararının verilmesini talep ediyoruz. AİHM kararını derhal uygulayın, çünkü hukuki sorumluluk altına giriyorsunuz” diye konuştu.
Avukat Ürküt’ün savunmasının ardından mahkeme heyeti, duruşmaya 21 Ekim’e kadar ara verdi.