Dava avukatlarından Seda Tanrıkulu, dava savcısının ısrarla PKK’yle asker arasında bir çatışma çıktığı ve katliamın da bu çatışmanın sonucu olduğu yönünde bir algı yaratmaya çalıştığına dikkat çekti. Katliamın tanıklarından Lice Adalet Arıyor Platformu sözcüsü Şiyar Kaymaz, CHP’li Deniz Baykal ile Gazeteci Tayfun Talipoğlu gibi isimlerin tanık olarak dinlenmesi gerektiğini ifade etti.
Lice iddianamesi zamanaşımına bir gün kala kabul edilerek davaya dönüşmüştü. Dava, ‘güvenlik’ gerekçesiyle Diyarbakır’dan İzmir’e alınmış ve ilk duruşması geçtiğimiz hafta görülmüştü.
‘ÇATIŞMA YAŞANMIŞ GİBİ YANSITILIYOR’
Açılan davanın Lice Katliamı’yla bir ilgisi olmadığını kaydeden Mezopotamya Hukukçular Derneği üyesi avukat Tanrıkulu, iddianamenin sadece Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesi olayıyla ilgili olduğunu, Lice Katliamı’nın da Aydın cinayeti üzerinden gündeme getirildiğine dikkat çekti. Özel olarak Lice’de yaşananlar üzerinde durulmadığını kaydeden Tanrıkulu, “Sanık avukatları da Bahtiyar Aydın olayıyla Lice’de olanların ayrılmasını istiyor. Ancak İzmir’de görülen davada askeri personellerin o dönem batılı öğretmenlerin ve mağdurların ifadelerinde Bahtiyar Aydın bahanesiyle Lice’de katliam yapıldığını anlatıyor” diye konuştu. Tanrıkulu, ayrıca yargılama aşamasında, savcının sanki Lice’de PKK’yle asker arasında bir çatışma çıktığı ve Lice’de yaşanan katliamın da bu çatışmanın sonucuymuş gibi bir algı oluşturmaya çalıştığına dikkat çekti.
Duruşmaya katılan tanıklardan ve hala vücudunda şarapnel parçaları bulunan Zerife Cantürk’ün ifadesini örnek veren Tanrıkulu, “’Bir roketin evine doğru geldiği anı gördüğünü, çocukların öldürüldüğünü anlattığı sırada savcı tarafından ısrarla kimin tarafından bomba atıldığı soruldu. Zerife hanım ısrarla sadece askerlerin olduğunu ve roketin de komando taburundan geldiğini ifade etti. Kaldı ki; iddianameyi hazırlayan savcı da o dönem orada PKK militanları ile TSK güçleri arasında bir çatışma olduğunu gösterir hiçbir delil ve belge yok diyor” diye konuştu.
Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın ölümünün de yeterince araştırılmadığını da söyleyen Tanrıkulu, “Dosyada yer alan tanık, gizli tanık ve itirafçıların ifadelerinde PKK’nin o dönem bölgeye hiçbir saldırısının olmadığı belirtiliyor. Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesini de dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Eşref Hatipoğlu’nun organize ettiği ifade ediliyor. Tanıkların ifadesine göre Bingöl’den özel olarak bir kişi getiriliyor ve kaçakçılardan alınan suikast silahı olay gerçekleştirildikten sonra yok ediliyor” dedi.
Davanın önemine vurgu yapan Tanrıkulu, mağdur ve tanık ifadelerinin katliamı açığa çıkardığını ancak sanıkların mahkemeye gelmemesinin kimi hususların ortaya çıkmasını zorlaştırdığını ifade etti.
‘HER ŞEY GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE OLDU’
Katliamın tanıklarından Kaymaz da, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Üç gün boyunca silah ve bombalarla ağır saldırılar gerçekleştirildi. Toplam 401 ev tamamen yakılıp yıkıldı. 242 işyeri de talan edilip yakıldı. Önce evlere girilerek, evlerden altın, para değerli eşya gibi birçok şeye el konuldu, sonra evler talan edilip yakıldı. Yani orada yağma, talan ve yıkım ve katliam birlikte gerçekleşti. Resmi kayıtlarda 16 kişi öldürüldüğü söyleniyor. Ancak o dönemin tanığı olarak en az 20 kişini öldüğünü söyleyebilirim. Bu rakama daha sonra acı çekerek ölenleri, anne karnında ölen çocukları ve işkenceler sonucu bir müddet sonra yaşamını yitirenleri de ekleyince sayı artıyor” Kaymaz, davaya yüzlerce kişinin müdahil olduğunu ve ikinci duruşma öncesi çeşitli konferanslar yapacaklarını, edindikleri bilgileri kamuoyuyla paylaşacaklarını belirtti. Kaymaz ayrıca, Bahtiyar Aydın’ın ailesinin de platform içerisine dahil olduğunu ve ortak çabalarla davanın sonuca ulaştırılacağını belirterek, tüm duyarlı kesimleri bu davaya sahip çıkmaya çağırdı.
‘BAYKAL VE TALİPOĞLU TANIKLIK YAPMALI’
O dönemin tanıklarının ifadelerinin önemine vurgu yapan Lice Adalet Arıyor Platformu Sözcüsü Şiyar Kaymaz, özellikle o dönem gazeteci olarak bölgeye ilk gidenlerden birisinin Tayfun Talipoğlu olduğunu ve elinde görüntüler bulunduğunu söyledi. Kaymaz, yine Lice katliamının yaşandığı gün partisinin 7. Bölge Toplantısı’na katılmak için Diyarbakır’a gelen dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da olaylar olduğu sırada Lice’ye geldiğini ancak askerler tarafından ilçeye sokulmadığını anlattı. Talipoğlu ve Baykal gibi isimlerin davada kesinlikle tanıklık etmesi gerektiğini dile getiren Kaymaz, “Bu yaşananlara şahit olan kişilerin tanıklık yapması ve özellikle sanıkların duruşmaya getirilmesi gereklidir. Yoksa dava aslı olmayan bir çatışma olduğu olayıyla sınırlandırılacak” diye konuştu.