Libya'ya asker gönderilmesi için hükümete verilen iznin süresinin 2 Temmuz 2022'den itibaren 18 ay uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi TBMM Genel Kurulu'nda görüşüldü.
Tezkere üzerine söz alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, şöyle konuştu:
"Türkiye'deki bu iktidar Kürdistan Bölgesi'ne operasyon yapmaktan vazgeçmek zorundadır. ‘Kırk yıldır bu operasyonlar devam ediyor. Bakın, Van'da gerçekleştirilen o işkence, bugün gerçekleştirilen işkence 90'lı yıllarda Kürdistan’ın her yerinde gerçekleşti. Ne geçti elinize? Halkın desteği arttı. Kürt halkının, Kürtlerin siyasal iradesine desteğini artırmak dışında ne geçti elinize? İşte, sonuç, bu gerçeklikle yüzleşmek zorundadır, Türkiye Cumhuriyeti bu gerçeklikle de yüzleşmek zorunda. Türkiye'de önümüzdeki süreçte yepyeni bir sistemi eğer biz tesis edeceksek bütün bu gerçekliklerle, bu kırk yıldır devam eden Kürt sorunuyla yüzleşmek, barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözüm siyaseti arayışına hep beraber girmek zorundayız.
MHP'DEN TEPKİ
Ardından söz alan MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, Hatimoğulları’nın “Kürt coğrafyası” sözleri üzerinden İç Tüzük gereği “Meclis’ten geçici çıkarma” uygulanması gerektiğini savundu. Kürtlerin 'Kürdistan' ifadesine karşı olduğunu iddia eden Bülbül, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin belli bir bölgesini birtakım etnik veyahut da mezhepsel tanımlamalarla coğrafi olarak farklı şekilde tarif etmeye çalışmak, demin ifade ettiğim gibi, Anayasa'ya da İç Tüzük'e de aykırıdır; bu, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler açısından da son derece vahim bir tariftir” dedi.
Söz alan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, “HDP'nin üniter yapıyla ilgili herhangi bir sorunu yoktur ve Türkiye'nin sahip olduğu bütün sorunları, tarihsel, toplumsal, siyasal sorunları üniter yapı içinde çözme iradesine ve kararlılığına sahip olduğunu da dile getirmiştir. Kürt sorununu üniter yapı içinde çözmenin imkânları ve yolları vardır ve HDP bu konuda politikalara, önerilere sahiptir. ‘Kürdistan coğrafyası’ kavramını yine ben ve arkadaşlarım hem kürsüde hem bulunduğumuz yerlerde kullandık ve bunu neden kullandığımızı da -zaman zaman sorulduğunda- açıkladık. Bu, coğrafi, sosyolojik, kültürel, tarihsel bir tanımlamadır. Yani dolayısıyla bunda bir sorun olduğunu düşünmüyoruz, kullanmaya devam edeceğiz” dedi.
Trakya kavramından hiç kimsenin rahatsız olmadığını da sözlerine ekleyen Oluç, "Trakya da coğrafi, tarihsel, sosyolojik bir kavramdır aynı zamanda, Trak halkının yaşadığı bölgeye verilen isimdir sonuç olarak. Trakya'yı kullanırken hiçbir rahatsızlık duyulmazken Kürt halkının yaşadığı bölgeye verilen tarihsel, sosyolojik bir kavramın, ‘Kürdistan coğrafyası’ kavramının kullanılmasından rahatsızlık duyulması doğru bir tutum değildir. Bunun bir bölücülükle, ayrımcılıkla filan hiçbir alakası yoktur, onun tekrar kayıtlara geçmesini istedim” ifadelerini kullandı.
Söz alan MHP’li Bülbül, “Şimdi, Trakya meselesi ile bu meseleyi birbiriyle mukayese içerisine girmek demagojik bir yaklaşımdır, bunu kabul etmemiz mümkün değildir. O ifadelerin arkasında neyin olduğunu bizler gayet iyi bildiğimiz gibi kendileri de çok iyi biliyorlar. İşte, bizim, Meclis çatısı altında bu niyetlere ve bu söylemlere müsaade edilmesine tahammülümüzün olmadığını ifade ediyorum” açıklamasında bulundu.
Nerina Azad
Bu haber toplam: 5032 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:23:41:49