Iraklı bir hükümet kaynağı, ABD yönetiminin Irak'ın bir dizi bölgesindeki askeri varlığını güçlendirme ve genişletme niyetinin olduğunu söyledi. Kaynak Washington'ın bu varlığın yalnızca danışmanlık rolleriyle sınırlı kalması fikrini reddettiğini de ekledi.
Kaynak, ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği'nin, aylar önce Irak hükümetine, ülke içinde uluslararası koalisyon güçlerinin gelecekteki varlığına ilişkin yeni görüşmelere başlanması gerektiği yönünde bilgi verdiğini belirtti. Büyükelçilik, ABD güçlerinin varlığını sürdürmesinin, ABD yönetiminin çekilmenin doğrudan tehdit oluşturabileceğine inandığı belirli yerlerdeki "ortak çıkarları" korumayı amaçladığını vurguladı.
Öte yandan bazı haberler, ABD güçlerinin bölgede varlığını sürdürmesinin henüz kesinleşmemiş olabileceğini, bölgesel gelişmelere ve güvenlik durumunun istikrarına bağlı olabileceğini belirtiyor. Özellikle Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin'in Washington ziyaretinde ele aldığı konulardan biri de ABD'nin bölgedeki askeri varlığının geleceği olması nedeniyle, her iki ülkedeki üst düzey yöneticilerin bu konuda nihai eylem planını belirlemesi muhtemel.
Irak Temsilciler Meclisi Hukuk Komitesi Üyesi Emir el-Fayiz ise ABD yönetiminin Irak'tan askeri çekilmeyi ertelemek için mevcut bölgesel koşulları bahane olarak kullanmaya çalışabileceğini belirtti. Bu güçlerin varlığının devam etmesinin, Bağdat ile Washington arasında varılan ve ABD güçlerinin rolünün yalnızca danışmanlık desteğiyle sınırlı olduğunu öngören açık bir güvenlik anlaşmasıyla yönetildiğini söyledi.
El-Fayez, ABD'nin çekilme taahhütlerinden geri adım atmaya niyetli olduğunun kanıtlanması halinde Irak parlamentosu ve hükümetinin kararlı bir tavır takınacağını belirterek, "Herhangi bir asılsız gerekçe veya geciktirmenin ülkenin anayasal ve siyasi çerçevelerine uygun şekilde ele alınacağını" vurguladı.
Benzer bir gelişmede, siyasi ve askeri konularda uzmanlaşmış bir Amerikan enstitüsü, ABD güçlerinin Irak'taki varlığının 2029'a kadar uzatılmasını öneren bir rapor yayınladı. Raporda, ani bir çekilmenin Irak güçlerinin yeteneklerini zayıflatabileceği ve IŞİD ile mücadele çabalarını baltalayabileceği uyarısında bulunuldu.
Raporda, İran Devrim Muhafızları birliklerini hedef alan saldırılar ve Tahran'ın Suriye ve Irak'ta azalan etkisi de dahil olmak üzere bölgesel gelişmelerin, ABD'nin bölgedeki stratejisini yeniden şekillendirmesi için yeni bir fırsat yarattığı ve ABD'nin bölgedeki güçlerinin uzun vadeli varlığını meşrulaştırdığı belirtildi.
