İngiliz gazetesi The Telegraph, İsrail ordusunun sıkı sansürü nedeniyle yayınlanmayan radar verilerine göre, İran füzelerinin son 12 günlük savaş sırasında doğrudan beş İsrail askeri tesisini vurduğunu ifşa etti.
Gazete, altı İran füzesinin beş farklı İsrail üssünü vurduğunu ancak İsrail yetkililerinin saldırıları duyurmadığını ve sıkı askeri sansür yasaları nedeniyle ülke içinden bildirilemediğini açıkladı.
Ancak, savaş bölgelerinde bomba hasarını tespit etmek için uydu radar verilerini kullanma konusunda uzmanlaşmış Oregon Eyalet Üniversitesi'ndeki Amerikalı akademisyenler, bu verileri gazeteyle paylaştı. Bu veriler, mutlak zafer iddiasında bulunan iki düşman arasındaki sözlü mücadeleyi daha da karmaşık hale getirebilir.
Rapora göre, vurulan tesisler arasında büyük bir hava üssü, bir istihbarat toplama merkezi ve bir lojistik üssünün yanı sıra, İsrail hava savunma sistemlerini delerek konut ve endüstriyel altyapıya büyük zarar veren 36 saldırı da yer aldı.
Gazete, petrol ve elektrik tesislerine yapılan yedi saldırıyı, ülkenin en önemli bilimsel araştırma merkezlerinden biri olan Weizmann Enstitüsü'nün bir kısmının yıkılmasını, Soroka Üniversitesi Tıp Merkezi'ne verilen büyük hasarı ve 15.000'den fazla İsraillinin yerinden edilmesine neden olan yedi yoğun nüfuslu yerleşim alanına yapılan saldırıları kaydetti.
Gazeteye göre, ülke genelindeki konut mülklerine verilen büyük hasara rağmen İsrail'de sadece 28 kişi öldü ve bu durum gelişmiş uyarı sistemini ve sakinlerin barınak ve güvenli odaları disiplinli bir şekilde kullanmasını gösteriyor.
Gazeteye göre, İran füzelerinin büyük çoğunluğunun engellenmesine rağmen, hava sahasını başarıyla geçen füzelerin yüzdesi 12 günlük savaşın ilk sekiz gününde istikrarlı bir şekilde arttı. Uzmanlar bunu, sınırlı sayıdaki önleyici füze stokunun rasyonalizasyonuna, geliştirilmiş ateşleme tekniklerine ve İran'ın daha gelişmiş füzeler kullanma olasılığına bağlıyor.
Gazete, İsrail'in "çok katmanlı" hava savunma sisteminin çeşitli tipteki mermileri engellemek için tasarlanmış olmasına rağmen, savaş boyunca iki Amerikan yapımı THAAD kara tabanlı füze savunma sistemi ve Kızıldeniz'deki Amerikan üslerinden fırlatılan deniz tabanlı füzeler tarafından desteklendiğini bildirdi.
Ancak, Channel 13'ten Raviv Drucker'ın "İran füze saldırılarının çoğu, bugüne kadar hala bildirmediğimiz İsrail askeri üslerini ve stratejik yerlerini vurdu. Bu, insanların İranlıların ne kadar doğru olduğunu ve birçok yerde verdikleri hasarın boyutunu fark etmediği bir durum yarattı." dediğini aktardı.
Oregon Eyalet Üniversitesi'nde araştırmacı olan Corey Sher, biriminin hem İsrail'deki hem de İran'daki füze hasarının daha kapsamlı bir değerlendirmesi üzerinde çalıştığını ve bulgularını yaklaşık iki hafta içinde yayınlayacağını söyledi.
Telegraph verilerinin analizi, birleşik Amerikan ve İsrail savunma sistemlerinin genel olarak iyi performans gösterdiğini, ancak savaşın yedinci gününe kadar füzelerin yaklaşık yüzde 16'sının geçmesine izin verdiğini gösteriyor; bu, IDF'nin önceki yüzde 87'lik başarı oranı tahminine uygun.
İranlı yetkililer ve devlet medyası, füzelerin İsrail hava savunmalarını deldiğine dair görüntüleri kullandı. Bir İranlı yetkili, İsrail hava savunmalarını delmenin birincil yönteminin, savunma sistemlerini şaşırtmak için füzeleri ve insansız hava araçlarını aynı anda kullanmak olduğunu söylüyor.
Devrim Muhafızları'nın komutan yardımcısı Tümgeneral Ali Fazli, İran'ın "İslam Devrimi'nin 47 yıllık tarihindeki en iyi savunma pozisyonunda olduğunu" söyledi. Askeri hazırlık, operasyonel uyum ve savaş morali açısından hiçbir zaman bu seviyede olmadık."
Gazete, İsrail'in ülke genelinde saldırılar düzenleme yeteneğine ve İran'ın askeri liderliğine ve nükleer programına verilen ciddi hasara rağmen İran'ın balistik füze cephaneliğinin önemli bir bölümünün sağlam kaldığını belirtti.
"İran'ın yaklaşık 400 fırlatıcısı vardı ve biz bunların 200'den fazlasını imha ettik," dedi bir İsrail askeri yetkilisi. "Savaşın başında İran'ın 2.000 ila 2.500 arasında balistik füzesi olduğunu tahmin ediyorduk, ancak önümüzdeki birkaç yıl içinde füze stokunu 8.000 veya 20.000 füzeye çıkarabilecek bir seri üretim stratejisine doğru hızla ilerliyor."
