Cumhurbaşkanının dosyası ile ilgili olarak diyalog koridorlarından sızan bilgilere göre, Şii Koordinasyon Çerçevesi, bir sonraki hükümeti kurmakla görevlendirilen başbakanın aday gösterilmesi konusunda kendi içinde bölünmüş durumda.
Ayrıca cumhurbaşkanlığı adaylarının belirlenmesi konusunda Kürtlerle nasıl bir mutabakata varılacağı konusunda da bölünme söz konusu. Bu pozisyon konusunda tek bir aday üzerinde anlaşamayan iki ana Kürt partisi olan Kürdistan Demokratik Partisi (PDK) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) ile ilgili kazanımlar elde etmek için onları motive etmekten çok onlara zarar veren ittifak denklemine tabi bulunuyor.
Geçmişte ve önceki tüm meclis oturumları boyunca, Kürtler, Irak hükümetlerinin oluşumunda mihenk taşıydı. Kürtler, Bağdat'la ortaklığın gerekliliklerinin bir parçası olarak ulusal haklarının korunması temelinde anlaşmalı davranırdı. Ancak durum, geçtiğimiz yılın Ekim ayında yapılan son seçimlerden sonra, Mesud Barzani liderliğindeki Demokrat Parti'nin Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr ile ‘Vatanı Kurtarma İttifakı’ adı verilen ittifakla ittifak yapmasıyla değişti.
Bafel Talabani başkanlığındaki Kürdistan Yurtseverler Birliği ise Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin güçleriyle ittifak kurdu. Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi liderliğindeki Sünni Egemenlik İttifakı da ‘Vatanı Kurtar İttifakı’na dahil oldu. Ancak Parlamento başkanlığı da Sünnilerin payı arasında bulunuyor. Şiiler başbakanlık, Kürtler ise cumhurbaşkanlığı pozisyonu için güreşmeye devam etti.
Seçimlerin üzerinden sekiz ay geçmesine rağmen tüm Irak partileri Cumhurbaşkanlığı ve bakanlar sorunlarını çözemese de Sadr hareketinin aniden geri çekilmesi, koltuklarda ve seçim ağırlıklarında büyük değişikliklere neden oldu. İttifak haritasını iptal etti. 2019 protestolarının sahnesini tekrarlayacak gösterilere dönüşebilecek halk öfkesinin artan endişesi ışığında Sadrcılar, önümüzdeki Cuma namazından itibaren sokağa çıkacak olması Şii Koordinasyon Çerçevesi üzerinde baskı unsuru haline geldi.
Sadr'ın meclisten çekilmesinin ardından sandalyeleri yükselen Şii Koordinasyon Çerçevesi, özellikle de merkez ve güney Şii şehirlerinde Sadr ile sokakta karşı karşıya gelme ihtimali şeklinde kendini gösteren daha büyük bir krizle karşı karşıya.
Bu muğlak manzara karşısında, Şii Koordinasyon Çerçevesi bayram tatilinin ardından hükümeti kurma ve yasama tatilinin sona ermesinin ardından meclis oturumlarına devam etme işlemlerini başlatacaklarını duyurdu. Ancak perde arkasından gelen bilgilere göre, Şii Koordinasyon Çerçevesi, şu anda Kürtlere kendilerini başbakanlığa adamak için cumhurbaşkanlığı adayını belirlemeleri yönünde baskı yaptı. Bununla birlikte Kürtler ve Sadr Hareketi (Kürdistan Demokratik Partisi) ve Şii Koordinasyon Çerçevesi (Kürdistan Yurtseverler Birliği) aracılığıyla Şiilerle boylamsal bir ittifaka girdiklerinden, cumhurbaşkanlığını başbakan seçme sorununun bir parçası haline getirdiler. Kürtler, hükümeti kurmakla görevlendirilen Şii figürün seçimine müdahale edemeseler de Şiiler, Cumhurbaşkanı pozisyonuna kimin ulaşacağını kontrol edebilir. Çünkü bu pozisyon, Parlamento üyelerinin üçte ikisini gerektirir. Öte yandan Başbakan, Parlamento üye sayısının basit çoğunluğu (50 + 1) ile belirlenebilir.
Bu noktada, Şiiler, hâlâ derin görüş ayrılıkları arasında dolaşan birçok isim arasından başbakanı seçip seçmediklerine karar vermeleri için Kürtlere, 2018 senaryosunda olduğu gibi iki adayla girmeleri için baskı yapıyor. PDK, mahkumiyeti nedeniyle 2018 senaryosuna girmek istemezken Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin adayı, mevcut Cumhurbaşkanı Berhem Salih'in ikinci dönem Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmesinde dengeler lehine dönecek. Cumhurbaşkanlığı düğümü bu kez gecikmeden çözülebilse de özellikle Mukteda es-Sadr'ın en önde gelen muhaliflerinden biri olan ‘Hukuk Devleti Koalisyonu’ Lideri Nuri el-Maliki liderliğindeki aday isimlerden bazılarına, Sadr'ın koyduğu veto ışığında, başbakanlık pozisyonu için aday konusunda Şii-Şii anlaşmazlığı hala büyük.
Kaynak: (Şarkul Avsat)