Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu (x)

''Devletsiz ulusları koruyan uluslararası kurum ve kuruluşlar olmadığı gibi uluslararası hukuki bir güvenceleri de yoktur. Devletsiz ulusların devleti olan uluslardan korunma ve güvenliklerin sağlama imkan ve güçleri yoktur. Devletsiz ulusların ne füzeleri, ne uçakları ve de konvansiyonel silah araç ve gereçleri vardır. Hele hele Kürd ulusu gibi beş parçaya bölünmüş, parçalanmış ve paylaşılmış ulusların hasımları zaman zaman ittifak ederek üzerlerine çullanmaları bu ulusu daha güvenliksiz bir hale getirmiştir. Bu nedenle Ortadoğu’da beka sorunu olan tek ulus Kürdlerdir.''

İsmail Beşikci

22.11.2024, Cum | 20:46

Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu (x)
Makaleyi Paylaş

Kürdler, Kürdler konusunu, Kürdlerin, Kürd toplumu olmaktan doğan haklarını ve özgürlüklerini gündeme getirdikleri zaman, hemen, Türkiye’nin güvenliği konuşulmaya başlar. Sadece Türkiye’nin değil, Irak’ın, Suriye’nin, İran’ın güvenliği de gündeme gelir. Daha sonra İsrail’in, Körfez ülkelerinin Suudi Arabistan’ın vs. güvenlikleri gündem gelir .Kürdler tarafından gündeme getirilen hakların, özgürlüklerin bu devletlerin, Türkiye’nin, Irak’ın, İran’ın, Suriye’nin güvenliği için tehdit oluşturduğu vurgulanır.

Aslında, güvenlik içinde olması gereken, güvenliğe kavuşması, güvenliği konuşması gereken Kürdlerdir. Çünkü Kürdler, her parçada, bu devletlerin saldırılarıyla karşı karşıyadır. Bu saldırılar, sadece sözle değil, fiili olarak da yaşanmaktadır. Bu saldırılarda, insanlar ölmekte, yaralanmakta, sakat kalmakta, köyler, ormanlar, tarımsal mahsuller, ambarlar yakılmakta, yıkılmaktadır. Kitleler halinde hayvan varlığı telef olmaktadır. Köylüler, günlük faaliyetlerinin sürdürememektedir. Bu saldırılar insanlarda her daim korku, endişe yaratmaktadır. Türkiye’nin PKK bahanesiyle Kürdistan’ın güneyine yaptığı saldırlar bu kapsamda değerlendirilmelidir. İran’ın, sürgündeki Kürd siyasal partilerini bahane ederek Kürdistan’ın güneyine, Kürdistan Bölgesel Yönetimi alanına yaptığı saldırılar yine, bu kapsamda değerlendirilmelidir. Türkiye’nin ve PKK’nin Kürdistan’ın bu kesimini savaş alanı haline getirmeleri elbette yanlıştır. Güvenlikte olması, güvenliğe kavuşması gerekenler Kürdlerdir.

Hatırlayalım: 16 Mart 1988’ de Halepçe’de soykırım yaşanmıştır. 6000’in üzerinde Kürd, çok kısa bir zamanda, zehirli gazlarla boğulmuştur. On binlercesi yaralanmıştır. Hala sakat çocuklar doğmaktadır. Toprak zehirlenmiştir. Aslında 1983’de başlayan Enfal 16 Mart 1988’de doruk noktasına ulaşmıştır. Soykırım, Enfal 16 Mart 1988’de sonra da devam etmiştir. Bu soykırıma karşı uluslararası planda hiçbir tepkinin gelmediği de bilinmektedir. Bu Enfal’e, soykırıma karşı uluslararası bir tepki gelseydi, Saddam Hüseyin Kürdlere karşı böylesine kitlesel cinayetleri işleyebilir miydi? Halepçe’ye karşı uluslararası bir tepki gelişseydi Saddam Hüseyin 16 Mart 1988’den sonra da bu Enfali devam ettirebilir miydi? Bu arada 17-18 Mart 1988 günlerinde İsrail’de Tel-Aviv’de bu soykırımı lanetleyen bir yürüyüş yapıldığını da vurgulayalım.

***

Sözü edilen bu devletlerin güçlü orduları, savaş uçakları, tankları, topları…, askeri ve sivil bürokrasileri, kamu yönetimleri, hapishaneleri vs. vardır. Kürdler, Irak’ta, Kürdistan Bölgesel Yönetimi ( bölgesinde yaşayan Kürdler dahil) hariç, bunların hiçbirine sahip değildir. Kürdlerin, Kürd toplumu olmaktan doğan haklarını isteyen, bunun için demokratik çaba sarf eden Kürdlerin, bu çabalarıyla, bu devletleri tehdit ettiği söylenemez. Bu devletlerin her birinde, çeşitle düzeylerde inkar ve imha politikaları uygulandığı için, bu politikaları, uygulamaları eleştiren yazılar kitaplar, Kürdler tarafından gündeme getirilen haklar, özgürlükler tehdit olarak algılanmaktadır. Halbuki güvenlikte olması, güvenliğe kavuşması gerekenler Kürdlerdir. Kürdlerin, Kürd toplumu olmaktan doğan haklarını, doğal haklarını, özgürlüklerini isteme dışında, bu devletleri tehdit etme niyeti de yoktur, gücü de yoktur. Savaş uçakları başta olmak üzere, her türlü silah araç-gerece sahip olanlar bu devletlerdir.

***

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra toplanan Paris Konferansı’nda, uluslararası toplum Kürdlere, Kürdistan’a çok ağır bir darbe vurmuştur. Paris Konferansı’nda, çeşitli devletler, halklar için ayrı ayrı barış anlaşmaları yapılmış, Kürdlerin hakları özgürlükleri hiç dikkate alınmamıştır. Paris Konferansı çerçevesinde kurulan Milletler Cemiyeti döneminde, Kürdler’in hakları özgürlükleri, uluslararası toplumun hiç dikkatini, ilgisini çekmemiş, Kürdler, Kürdistan, bölünmüş, parçalanmış, paylaşılmıştır.

Bu, Kürdlerde, Kürdistan’da, bir insanın iskeletinin parçalanması, beyninin dağılması gibi bir etki yaratmıştır. Bugün Yakındoğu’nun, Ortadoğu’nun ortasında, 50 milyonu aşkın bir nüfusa sahip olan Kürdlerin, bir statüye sahip olmamaları, bir devlete sahip olamamaları, 1920’lerde, Kürdler açısından adaletli bir uluslararası ilişki oluşturulmadığını açıkça göstermektedir. Halbuki bugün dünyada nüfusu bir milyona bile varmayan onlarca devlet vardır. 27 üyeli Avrupa Birliği’nde, Lüksemburg, Malta, Kıbrıs bu devletler arasındadır. Avrupa Birliği’nde nüfusu Kürdlerin genel nüfusundan fazla olan devletler, sadece, Almanya Fransa, İtalya, İspanya’dır. Polonya, Küdlerinki kadar bir nüfusa sahiptir.

***

1920’lerde, Yakındoğu’yu, Ortadoğu’yu ilgilendiren en önemli olay, kanımca, Kürdlerin, Kürdistan’ın bölünmesi, parçalanması, paylaşılması olmuştur. 1920’lerde Milletler Cemiyeti’nin önemli işlerinden biri bu olmuştur. Lozan Andlaşması’nın, Kürdler ve Türkler bakımında içeriği çok faklıdır. Kürdler ve Araplar, Kürdler ve Farslar bakımından da içeriği farklıdır. Lozan Andlaşması Kürdleri köle haline getirmiştir. Bunu, 1930’larda, dönemin Adalet Bakanı, Mahmut Esat Bozkurt, ‘Türk olmayanların, Kürdlerin, Türkiye’de hiçbir hakları yoktur, sadece, Türklere köle olma hakları vardır’ şeklinde ifade etmektedir. Lozan Andlaşması sürecinde , konuşulan, tartışılan konuların başında Kürdler, Kürdistan konusu gelmektedir. Ama, Lozan Andlaşması toplantılarında Kürdlerin yer almaması için, konuşmalara, tartışmalara Kürdlerin katılmaması için, özellikle Türk temsilciler tarafından yoğun bir çaba sarf edilmiştir.

Bu sürecin, Ulusların Kendi Geleceklerini Belirleme İlkesinin en çok konuşulduğu, tartışıldığı bir dönemde gerçekleşmesi dikkate değer bir durumdur. Sovyetler Birliği’nde, Devrim Yapan Üç Adam, Lenin, Stalin, Troçki, Amerika Birleşik Devletleri’nde Başkan Wilsoon, bu temel ilkenin yaşama geçmesi için çok çaba sarf ediyorlardı. Bu konuda sık sık açıklamalar yapıyorlardı. Halklar, Asya’da, Kuzey Afrika’da, Yakındoğu’da, Ortadoğu’da bu ilkeyi yaşama geçirmek için çok yoğun bir çaba içindeydi. Bu ilişkiler çerçevesinde mazlum halklar yoğun, yaygın coşkular yaşıyordu. Böyle ilişkilerin yaşandığı bir çağda, Kürdlere, Kürdistan’a, bölerek, parçalayarak, paylaşarak çok ağır bir darbe indirilmesi çok dikkat çekici bir durumdur. Yakındoğu’da ve Ortadoğu’da uluslararasında barışın kurulamamasının temel nedenlerinden biri budur. Halbuki, güvenlik içinde yaşamak, diliyle kültürüyle yaşamak, kendini yaşamak, kendi kendini yönetmek, bu haklara kavuşmak için mücadele etmek Kürdlerin de hakkı olmalıdır.

Gerek Milletler Cemiyeti’nin, gerek Birleşmiş Milletler’ in ana felsefesi de budur. Yani halkların, özellikle ezilen halkların, özgürlük ve barış içinde, adalet ilkeleri gözetilerek yaşamalarını sağlamaktır. Ama bu durum, Kürdler, Kürdistan söz konusu olduğunda yaşama geçmemiştir. Bu ilişkiler ağında Kürdlerin yaşadığı zaaflar elbette dikkatlerden uzak tutulamaz. Uluslararası toplumun, 1920’lerde ve 1945’de, Kürdleri, güvenliksiz bir ilişkiler ağına soktuğu açıktır. Bölünme, parçalanma paylaşılma sürecinin başlıca aktörleri, dönemin iki emperyal gücü, Büyük Britanya ve Fransa ile Yakındoğu’nun Ortadoğu’nun iki köklü devleti Osmanlı İmparatorluğu ve İran İmparatorluğu’dur. Dönemin, Türk, Arap ve Fars yönetimleri bu sürecin en başta gelen aktörleridir. Bu dört güç işbirliği ve güçbirliği yaparak Kürdlerin, Kürdistan’ın başına lanetli bir çorap geçirmişlerdir. Bu süreçte, Kürdlerin zaafları elbette dikkatlerden uzak tutulmamalıdır. Milletler Cemiyeti çok yoğun, kapsamlı çalışmalarına rağmen İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesini engelleyemedi. Milletler Cemiyeti’nin İkinci Dünya Savaşı’nın neden engelleyemediği gibi konular tartışılarak, Milletler Cemiyeti’nin zaaflardan arınması sağlanarak 1945’de Birleşmiş Milletler kuruldu.

Ama, uluslararası toplumun, 1920’lerde Kürdlere, Kürdistan’a karşı işlediği suç Birleşmiş Milletler döneminde de aynen sürdürüldü.

 Bugün Kürd aydınları, Büyük Britanya ve Fransa temsilcileriyle yaptıkları çeşitli sohbetlerde, Kürdlere,

Kürdistan’a karşı 1920’lerde kurulan, 1945’de de aynen korunan ilişkilerin düzeltilmesini hatırlatmaktadırlar. Bu düzeltme konusunda bir çaba görülmemektedir. Ama Kürd aydınlarının, basın mensuplarının, yazarların, Büyük Britanya ve Fransa temsilcileriyle, giderek batılı diplomatlarla bu tür sohbetleri sürdürmelerinde büyük yarar vardır.

***

Güvenlik içinde yaşaması gereken, güvenlik içinde olası gereken aslında Kürdlerdir. ‘Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu’nda bu sorunun gündeme gelip gelemeyeceğini bilmiyorum. Ama ‘Ortadoğu’da Barış ve Güvenlik’ denildiği zaman temel sorunun bu olduğu çok açıktır. Devletsiz ulusları koruyan uluslararası kurum ve kuruluşlar olmadığı gibi uluslararası hukuki bir  güvenceleri de yoktur. Devletsiz ulusların devleti olan uluslardan korunma ve güvenliklerin sağlama imkan ve güçleri yoktur. Devletsiz ulusların ne füzeleri, ne uçakları ve de konvansiyonel silah araç ve gereçleri vardır. Hele hele Kürd ulusu gibi beş parçaya bölünmüş, parçalanmış ve paylaşılmış ulusların hasımları zaman zaman ittifak ederek üzerlerine çullanmaları bu ulusu daha güvenliksiz bir hale getirmiştir. Bu nedenle Ortadoğu’da beka sorunu olan tek ulus Kürdlerdir.

(x) 25 Eylül 2021 de Güvenlik başlığı altında yayımlanan bu yazı, güncelleştirilerek yeniden yayımlanmaktadır

 

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
2415 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:23:24:27

İsmail Beşikci

İsmail Beşikci

Yazarın Önceki Yazıları

Son Gelişmeler ÜzerineTürkiye’de Üniversiteİbrahim Kaypakkaya AnmasıDeğinmeler 3Kürdistan'a SorMalazgirt ve KürtlerKurdiana DüğümüKemalizm ve Kürd Ulusal Sorunu IVKöklere YolculukToprak Temelli MilliyetçilikKürdlerin Geleceği Konusunda Birkaç SözAntik KürdistanDin Ve BilimKarakoçan (Dep) ve Yayladere (Holhol) İle İlgili İki KitapUludere (x)Newroz 2024 AkreÜç KitapHazro BeyleriSimurglarMehmet Bayrak’ın Kürt Kimliği MücadelesiŞeyh Said Direnişi İle İlgili İki KitapDiyarbakır Kitap Fuarı 2023Ermeni ve Rum Mallarının TürkleştirilmesiEhmedê Xanî’nin Hatırası ÜzerineAbdurrahman Önen-Erdnîgarîya KurdistanêKürtler ve Güller Cilt 3‘49’lar’, ‘55’ler’, ‘23’ler’ …'Yaşamın Kıyısında'Behdinan, Barzan, Milli LiderSuyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler(II)Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru KürtlerYüzüncü Yılında Lozan AntlaşmasıSon Kız‘Deniz’in Ütopyası’ ÜzerineRudaw TVStockholm Kürd Sürgün Müzesi Üzerine DüşüncelerLozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan IILozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan Diaspora KürdleriMele Mıstefa Barzani Ulusal MüzesiRovîyê XasûkBarzani ve Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi IIIKendi Kendini Yönetme Hakkı ‘Ayrılıkçı Yazılar’Peywend YayınlarıDuhok Üniversitesi’nin 30. YılıAhamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’ne IIKürtçülük Ahamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’neKürd Aydınları IIBedirhan Epözdemir’in AnılarıSeyidlik-ŞeriflikKürdizade Ahmed RamizMedreseler-ÜniversitelerMedya Kitabevi Birleşmiş Milletler ve KürdlerMülteci YaşamlarÖncü Bir Kürt Aydını59 Yıl Sonra ŞemdinliKemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu IIIOrtadoğuBir Ailenin Son 200 Yıllık TarihiTarih Okumaları, Kürdlerin HikayesiHewler’de, Soran’da ve Cambridge Koleji’nde KonferansTheodor Herzl Bize Ne Anlatıyor?AforizmalarSon YolcuIrkçılık Hakkında …Aydınlar Hakkında… Latife Fegan’ın AnılarıAdil Yargılama/Yargılanma Mümkün mü?Kürd Aydınlarıİlim-BilimKürdçe Derslerinin ÖnemiYaş 83…*Mezopotamya Uygarlığında HakkariKemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu - IIBediüzzaman’ın HançeriDoğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu*Destar Kitap-KafeKürdistan’ın Güney'ine Seyahat Kürd Tarihinin Yazılı Ana KaynaklarıBingöl-Van Gezi İzlenimleriGöbekli Tepe Hakkında…Güvenlik Munzur Çem’in Anıları DerveCendere II Saatin İçindeki SırMehmet Öncü KitaplarıZarema, Yahudi DevletiJuli’nin Sesi‘Ateşte Doğanlar’Kadri Hoca…Kürt HâkimAlevilik Üzerine II‘Aleviler ve Sosyalistler’ Kitabı ÜzerineUygur TürkleriBaşkanlık Seçimleri, ABDÜniversite RaporuOFra Bengio’nun Kürd Liderlere EleştirisiDr. SaidKürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Maaş Sorunu…Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde PKK-Haşdi Şabi İşbirliğiAma Onlar Kardeştiler…Mustafa Suphi ‘Kürdistan Ortadoğu’nun Polonya’sıdır’İSkan Tolun IIKürt Dil Hareketi (Harekata Zımanê Kurdî) II‘Doğumun Ölümü’Kürt Dil Hareketi (Hereketa Zimanê Kurdî)Kürdistan Bayrağı’nın ve KDP Binasının Yakılması Üzerine…Ermeniler, Kürdler, AzerilerDevrimci Doğu Kültür OcaklarıEylül 2020 Kürdler-KürdistanBir AİHM BaşkanıHalepçe arşivlerinin yakılması ve KDP’ye saldırıDevranİskan TolunWoodrow WilsonHarf Devrimi’nin Kürdler İçin AnlamıMehmet ElbistanKürtler, Şehir Şehirlileşme‘Kürt Çalışmaları…’Zini Gediği KatliamıKürd Tarihini Kürdlerin Yazması…‘Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’ II’Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’Değinmeler-2Irkçılık ÜzerineSeyid Ahmed CebariŞengal, AfrinMustafa SelîmîKemalizm ve Kürd Ulusal SorunuOrhan Kotan’ın ŞiiriLeylan - IIKürt Meselesiyle İlgili Bir Projen Var mı?LeylanXwebûnOrta Karadeniz’de Etnisite İlişkileriAlevilik Üzerine…Güvenli BölgeDuvarımızı Yapamadık…Doktor SaidAlevilik ve TarihiBitlis ve Ahalisi1916 Kürd TehciriBir Diplomatın Anıları Xızır Nasıl Ali Oldu?Kürd Tarihi Üzerine GözlemlerAdıyla ÇağırmakKürdistan’ın Güneyinde SoykırımKürdlerin TarihiMilliyetçilik ÜzerineHong Kong, Kürdistan‘Kürtlerle Türkler’Ortadoğu’da Devletlerin KurulmasıAbdurrahman Qassemlu’nun Katledilmesinin 30. YıldönümüÜniversitenin Bilim Anlayışında Temel SorunlarCumhuriyet, 19 Mayıs 2019'Özgürlük İçin Sanat'Helsinki’de Sosyal ForumTeknoloji, Bilim, EğitimMilletler Cemiyeti Döneminde Kürdler/KürdistanHewler - Duhok - ZahoBir Tartışma Üzerine…Dönemin RomanlarıEleştirilerin İzindeRêya Heqîyê (Alevilik)ABD Ziyareti - IVABD Ziyareti - IIIABD Ziyareti - IIABD Ziyareti - IBerlin’de Dersim 37-38 PaneliBaşur’da SiyasetDuhok-Hewlêr GezisiKürdçe Yasaklarının İşlevi‘Aleviliğin Doğuşu’ II‘Kimliksiz Çığlıklar’Türkiye’de Adalet Arayışları'Aleviliğin Doğuşu'Kürdlere Soykırım…Moskova’da Kürd KonferansıCevat Geray’a Sevgi…Bilim AhlakıMahallenin ArkadaşlarıSelahattin Demirtaş’ın ŞarkısıCanip Yıldırım KütüphanesiDevşirmeler ve DevletsizlerDağ Kavmi - IIAdaylar…Dağ Kavmi -IGeleceğini Belirleme Hakkı ve KürdlerFarhad Daftary, Şiilik AlevilikŞiizm‘Türklük Sözleşmesi’Timure Halil Hakkında …Düşmanlarını Sevindiren Bir Halk…Celal Talabani...Kürdler Zoru Başardı… Bağımsızlık...Güvenlik...Domino EtkisiReferandum-Bağımsızlık TartışmalarıDanimarka SeyahatiSekesûr’da Kürd-Alevi Soykırımıİnsanlık Araştırmaları MerkeziFahriye Adsay’ın Eleştirileri Üzerine…Bir Kürd...İki Kürd...Üç KürdYezda...Ermeniler, Kürdler…Yeni Bir KDP Kurma ÇalışmalarıHasta AdamAvustralya GezisiHayatımdan KesitlerBirey Toplum İlişkileriPeşmergelik Yüce Bir DeğerdirKaderine KüsmekKürd Halkının, Kürdistan’ın Başı Sağolsun…Kürdistan’ın Hayırlı Evladı Doktor SaidSuriyeli MültecilerParlamentoMilli Düşünce SempozyumuDesmond FernandesKürtlerin Bulunduğu Ülkeler Bölünemez!...Kürtler Ne İstiyor?Eşkiya28 Devlet Bağımsız Kürdistan’ı Tanımayacak...Devlet, İslam, Kürdler ve DarbePencinarîler IIPencinarîler IAzim...'Afrika Edebiyatı' Üzerine…Yaresan (Ehl-i Hak) Rêya Heqîyê, EzdanZağros’un Ötesine…Süleymaniye Merkez Güvenlik Karargahı'Peçar Tenkil Harekatı/1927' Üzerine Birkaç Sözİttifaklar Mahmut Yeşil’e Sevgi…Tunceli Kanunu, Getirdiği Esaslar ve Devletin Asimilasyon PlanlarıYakındoğu’nun İmhası ve Pontus SorunuKeşiş’in Torunları Dersimli ErmenilerAnlıyorum Ama Konuşamıyorum1128 AkademisyenYaşar KayaAlevilik...Elveda Güzel VatanımAlevilerin KitabıUluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan IIIUluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan IIUluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan (I)Komkurd-AnNelson Mandela - Aziz SancarBarış, Yüzleşme, MüzakereİBV Hewler Temsilciliği558. OturmaŞengal’i ZiyaretŞengalTBMMKürdlerde/Kürdistan’da Ana SorunÖzyönetim Üzerine...Norveç SeyahatiAlaine Tuoraine’e EleştiriKürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Yönetim ZaaflarıGüneşin KrallığıKeyakisarBarzani bir dönem daha görevde kalmalıdırTemel şart Kürdistan Ordusu! Girê Spî'nin Kurtarılması...Üniversitenin Ana SorunuMardin: Hüzünlü KentAlevilik-MüslümanlıkOsmanlılar ve Acemler Arasında Kürdlerİslam’ın barış, huzur, adalet ve eşitlik anlayışı Kerbela’da son bulduKürd Kültürü Neden Yağmalanıyor?Kürd Êzidîlerin Azizesi 'Begê'İki Olay Üzerine DüşüncelerBarış ve Çözüm Süreci - IIIEleştirilerEv Jin û Mêrê bi MaskêBarış ve Çözüm Süreci - II Murat Bozlak’a sevgiler...Barış ve Çözüm Süreci…Rejim, İslamileşme, Kürdler/Kürdistan Alman Şarkiyatçı Dr. FriçSoykırımlar ve Devletsiz HalklarIŞİD’in ZuhuruŞeyh Ahmet, IŞİD Saldırıları ve Osman Baliç'in KatiliUlusların Kendi Geleceklerini Tayin Hakkı ve Kürdler/KürdistanBitlis Anıları, 1960’lı Yıllarda Bitlis’de YaşamUluslararası Bitlis SempozyumuBarzaniler Değinmelerİfade Özgürlüğü ve ABDTürk Siyasal Kültürü Üzerine… Birleşik Krallık, Fransa, Kürdler/Kürdistan Anti-Kürd Uluslar arası NizamKürd/Kürdistan incelemelerinde temel soru... Ulus İnşa Sürecinde Dilin RolüMustafa Barzani'yi sevgiyle anıyoruzDüşün Hayatında ve Edebiyatta KurumlaşmalarYakındoğu’nun İmhası,1915 Ermeni Soykırımı ve Hrant Dink’in Katledilmesi Resmi İdeolojinin Temel ÖzelliğiRoboski – GoyilerTürk-İslam Sentezi ve Kürd SorunuKürdistan sorunu her şeyden önce duruş sorunudurBarış
x