Kürd/Kürdistan Sorunu Ve Demirtaş'ın PKK/DEM Ekseninden Kopuş Emareleri

Gencettin Öner

20.11.2024, Çar | 15:42

Kürd/Kürdistan Sorunu Ve Demirtaş'ın PKK/DEM Ekseninden Kopuş Emareleri
Makaleyi Paylaş

Ortadoğu'da 1. Dünya savaşıyla başlayan süreçte 1916 yılında dünya hakimi iki emperyal devlet tarafından (İngiltere ve Fransa) Sykes-Picot olarak bilinen gizli antlaşmayla, Osmanlının Ortadoğu coğrafyasındaki İmparatorluğun hükümranlık altında olan topraklarını bölüp parçalayarak, kendilerine bağlı manda krallıklar yaratmışlardı. Bu yeniden yapılanma planlarının yetimi ve üvey evlat ulusları Ermeniler ve Kürtler oldu. Malum, Ermeniler kırım ve tehcirlerle bu topraklardan silindiler. Kürtler ise biyolojik varlıklarını sürdürdüler ama kendi ulusal kimliklerinin yokluğu ve inkarı üzerinde şekillenmiş bir devlet yapılanmasıyla yüzleşmek zorunda kaldılar. Bu durum, yüzyıldan biraz fazla bir zaman dilimi içinde dayatılan eziyetli ve onursuz bir yaşam içinde debelenip duruyorlar. Bu durum hala devam ediyor.

İngiliz ve Fransızların yaratmış oldukları bu yapay manda devletler gelişen ağır sanayileri için bölgenin yeraltı fosil enerji kaynaklarının kontrolü amacını taşıyordu. Oluşturulan bu yapay cehennem, artık sürdürülemez bir aşamaya gelmiş bulunuyor. Bu yapay sınırlar 25 yıldır çatırdamaya başladı. Haritaların mutlak suretle değişeceği konusunda kimsenin şüphesi yok. Şu an bilinmeyen tek şey, bu yeni yapılanmaların, ne şekilde ve nereye evirileceği konusudur. Bu statükonun değişmesi konusunda en fazla endişe içine girip paniklenen devletler, çırpınmaya başladılar. Sykes-Picot antlaşmasının çizdiği sınırlar, Kürtlerin üzerinde yaşadıkları toprakları aralarında paylaştırılmış devletler kendi halklarının geleceğini karartma pahasına adeta cinnetvari bir şekilde irrasyonel politikaları devam ettiriyorlar. Özellikle Türkiye, yüz yıldır baskılarla, zulüm ve aşağılanmalarla hak talep eden Kürtleri katliamlarla bastırmış, buna rağmen bir sonuç alamamıştı. Durum içinden çıkılmaz bir hal alarak bu köhnemiş statükoyu devletin askeri sopasıyla sürdürmeye çalışıyor şimdilik. Türk devlet aklı bu konu da zerrece realist değil. 40 yıldır, Kürtlerin ulusal hakları adına mücadele ettiğini iddia eden PKK örgütünün lideri 25 yıldır devletin elinde tutuklu. Sorguda akıllara durgunluk veren itiraflarıyla da herkesi adeta şoke etmişti. Devlet ve iktidar partileri, kendi siyasi çıkarları için onun demeç ve açıklamalarda bulunması için baskı uyguluyorlar. Kürd/Kürdistan sorunu bu ayak oyunlarıyla 25 yıl daha Hem Türklere hem de Kürtlere kaybettirdi.

PKK’nin bu çatışma sürecinde politize etmesine yaradığı Kürtlerin legal alanda örgütlenmelerine alan açarak bazı siyasi figürlerin ortaya çıkmasına vesile oldu. Selahattin Demirtaş bu oluşumun içinde çıkmış en popüler ve en şöhretli Kürt politikacı kimliğine sahip. İçinde yetiştiği vesayetçi ve totaliter örgüt dayatmasının mecbur kıldığı bir durumla karşı karşıya kalarak, bu çelişkileri sineye çekmek zorunda kaldı. Demirtaş'ın çok genç ve tecrübesiz olması, legal alanda eline geçmiş fırsatı değerlendirmesini engelledi. Eş başkanı olduğu yasal parti 80 milletvekili ile kilit konuma gelmişti. Partisinin içindeki soğuk savaş eseri totaliter Türk sol örgüt kontenjanları ve en önemlisi de vesayet sahibi PKK'nin baskıları, onu vesayetçi ideolojik bir savaşa ve kişisel bir husumete sevk etti (Erdoğan'a "seni başkan yaptırmayacağız" gibi siyasi derinliği olmayan sözleri) Demirtaş, bu hatalarını anlamış olacak ki, Kürtlerin ve Türkiye'nin diğer mağdurlarının aleyhinde olan sivillere yönelik sürdürülen terör eylemlerine itirazlarını dillendirmeye başladı. Bu aynı zamanda onun siyasi hayatını zora sokan ve onu siyasi rehin olarak dört duvar arasına konmasına da neden oldu.

Demirtaş'ın cezaevinde görüşmeci avukatlarla yapmış olduğu konuşmasında artık ayaklarının yere bastığını, yüz yıllık bu sorunun adını doğru telaffuz etmeye ve bu sorunun nihai bir çözülme nasıl kavuşacağının yolunu da gösterdi. Özet olarak; “Süreci desteklemeye hazırım. Beni ziyarete gelen bazı avukatlara da söyledim. Bana 'Sizde bir açıklama yapın' diyorlar. Ben de onlara diyorum ki; 'cezaevinde olduğum sürece sizinle Kürt sorunu üzerine konuşmam. Ben tutuklu biriyim. Eğer benimle çözüm üzerine konuşmak istiyorsanız ilk önce beni serbest bırakın, cezaevinin kapısında bu konuyu konuşalım. Nihai çözüm. KÜRTLERİN DEVLETE ORTAK EDİLMESİYLE OLUR." Avukatların "Devletin Kandil ve Öcalan ile görüşmesi konusundaki fikirlerini sorduklarında ise; "Devlet ile PKK’nin barışması bu sorunun nihai çözümünü sağlamaz. Sürece toplumun tüm katmanları dahil edilmelidir. Süreç bu şekilde ilerlemezse toplumsal barış sağlanamaz. Tekrar söylüyorum. Çözüm, Kürtlerin devlete ortak edilmesiyle sağlanır”

Bu genç Kürt politikacısına destek vermek lazım. Bütün Kürtler, ulusal hakları ve onurları için, desteklerini sunarlarsa, bu insan eski vesayet ve zincirlerinden de kurtulmuş olur.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
4250 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:09:29:26

Gencettin Öner

Yazarın Önceki Yazıları

Ortadoğu Ve Dünyadaki Son Gelişmelere Paralel Olarak Kürtler Özgür Ve Onurlu Gelecekleri İçin Ne Yapmalı? Karartmalar, Dezenformasyonlar Ve Olgusal Gerçekler Hep Karıştırılan İki Sorun Ve Olgu; Ulusal Sorun Ve Demokrasi Sorunu 'Hafıza-i Beşer, Nisyan İle Maluldür' Anayasalar, İkiyüzlülükler ve Niyetler Aklın ve Ferasetin Durduğu An Sıradan Kötülük, Bağnaz Bir Dinsel Veya İdeolojik Vicdansızlıkla Birleşince Ortaya Çıkan Manzaralar 'Derin Dewlet Nedır Abê?' Komedilerden Komedi Beğenin Çend Dimên Li Ser Jîyana Rewşenbir, Lêkolinvan û Entelektuelê Kurd Dr. Tarıq Ziya Ekinci Ezber Bozan Bir Yazı Toplumsal Hafıza, Org. Mustafa Muğlalı ve 33 Kurşun Olayı Riyakarlık, Yalan, Aldatma ve İnanç Adına Yaşatılan Barbarlık Diyarından Seçmeler İki Fotoğrafın Düşündürdükleri Diamond Tema, İnanç-İnançsızlık ve Agnostizm Demokrasi ve Özgürlüklerin Kağıt Üzerinde Kaldığı Ülke ve Toplumlarda Aforizmal Bir Bakış Bir Ulusa ve Onun Değerlerine Dayatılan Onursuzluk Selahattin Demirtaş ve Seher’in Dramı İnsanlık Değerlerinin Yerle Bir Edildiği, İnsanlık Erdeminin Çöktüğü Nokta; Soykırımlar 2024 Seçiminin Patolojik Siyasal Anatomisi Üzerine Bir Kaç Söz? Kürt Siyasetçilerin Aymazlıklarına Kim Dur Diyecek? Mertliğin, Onurun ve Yiğitliğin Timsali; Yılmaz Güney Toplumlara 'Hakikat' Diye Dayatılan Sosyal Psikoz ve Sosyal Halüsinasyon Handikaplarından Kurtulmaları Mümkün Olabilir mi? Sekülerlik, Laiklik, Komünizm ve Sosyal Darwinizm Üzerine Felsefi Bir Analiz; Kürtler Bu Kavramları Nasıl Algılıyor? (2) 3 Olgu, 3 Sonuç ve Toplumun Çok Hazin Aymazlığı Sekülerlik, Laiklik, Komünizm Üzerine Felsefi Bir Analiz; Kürtler Bu Süreçte Ne Yapmalı (1) Tarihten Hiç Ders Çıkaramama Sarı Hoca(İsmail Beşikci) Hakkında Birkaç Hayat Anekdotu Aptallığın Resmi Var Mıdır Acaba? Yalanlarla Zihinlere Kazınmış Ezberlerin Bozulması ve Hakikat 'Xwedê Mırov Kor Neke, Kor Bikejî Kerr Neke' Sosyal Psikoz ve Hakikat 'Cumhuriyet' Nedir? Ne Değildir? 'İlericilik', 'Gericilik', 'Faşizm' ve 'Demokrasi' Kavramları Üzerinde Felsefi Bir Beyin Fırtınası Sivil Katliamları İdeoloji ve Din Kisvesi Altında Savunan Barbarlık 'Göz Bebeği' 'Göz Ağrısı' 'Göz Dikeni' Katliam, yağma, fetih ve işgalleri kutsama, bu kötülüklerin mağdurlarının torunlarının aymazlıkları üzerine Bayramlar; Kimilerine Sevinç ve Mutluluk Vesilesi Olurken, Kimilerine Neden Hüzün ve Yok Sayılma Vesilesi Oluyor? Tabuları Yıkmak Değerli Hukukçu, Hakperest İnsan, Hacı Akyol’un Anısına Saygıyla Toplumsal Hafıza, Mustafa Muğlalı ve 33 Kurşun olayı Sivas Katliamı Üzerine Tekrarlı Bir Hatırlatma Hakikat ve Vicdanla Bağdaşmayan Rutinleşmiş bir İnanç Ezberi; Kurban İnsanlığın Erdemli Olma Yolundaki Uzun Yürüyüşü; Evim mi? Devrim mi? İki Yüzlülük, Riyakarlık ve Yalanlarla Nereye Kadar? 2023 Seçim Sonuçları Üzerine Birkaç Söz… Kaybedenler ve Kazananlar; Neden? Nasıl? Niçin? Yüz Yıldır Kürtlere Dayatılan 'Kırk Katır mı? Kırk Satır mı? ' Anlayışına Ne Zaman Dur Denilecek? Faşist Nobranlıkla Nereye Kadar? Bir Seçimin Sosyolojik ve Siyasal Anatomisi 'Denizler'in Yolu' ve Gerçekler Dersim Katliamı Olguları, Kavramları Çarpıtma Ve Türk Toplum Algısında Karşılık Bulmuş Politik-Şoven Psikoz 23 Nisanı Bayram Havasında Kutlayan Türkler, 24 Nisan Trajedisini de Unutmamalılar Toplumu İnanç Ve Bayrak Dayatmasıyla Terbiye Etmeye Çalışılan Oyunlar Ve Erdemlilik Tarihte yaşananlardan ders çıkaramama ve son hazin siyasi aymazlık Kılıçdaroğlu'nun 'Halil İbrahim Sofrası' Temennisi ve Gerçekler Spor centilmenliği, seri katilleri kutsama ve faşistleşen toplum Coğrafyamızda meydana gelen deprem felaketi üzerine birkaç söz Riyakarlık, makyaj ve yalanlarla nereye kadar? Etnik nefretin aramızdan aldığı güzel insan; Hrant Dink 'Öteki'ye Olan Düşmanlık ve Nefret, Empati ve Erdemliliğe Dönüşebilir mi? 100. Yılına girecek olan otoriter ve tekçi rejimin kalıcı otokrat bir rejime evrilmesine karşı mağdurlar ne yapmalı? 'Kimseye Verilecek Bir Çakıl Taşımız Yoktur' Veya ‘Ya Sev Ya Terket!' Metaforu Üzerine Birkaç Söz Nasıl Bir Anayasa? Sedama bındestîya Kurda azlû bu! Neo-Osmanlıcılık ile Neo-İttihatçılığın 100 yıllık ezeli düşmanlıktan, iktidar ittifakına geçmeleri ve 10 kasım üzerine birkaç söz Cumhuriyet mi, Demokrasi mi? 2023 Seçimlerinde 'vatandaş bekası' için kime ve neye göre oy verilmeli?
x