Irak ordusu ile ona bağlı Heşdî Şabî'nin 16 Ekim'deki saldırıları sonrası Kerkük'te çok sayıda silahlı ve yabancı kişi belirdiğini söyleyen Eskeri, "Yasalara göre plakasız ve camlarına film çekilmiş araçların kentte olmaması gerekir. Araçlarda silah taşınmaması gerekir. Ama şimdi Kerkük'te bunların hepsi yapılıyor ve yargı bunlara karşı sessiz" dedi.
Kerkük'teki güvenlik güçlerinin silahlı kişilere karşı çifte standarçı yaklaştığını söyleyen Eskeri, "Yasaların uygulanmasında kişiler arasında ayrım gözetilmemeli. Bunların silahlarının alınması gerek. Ama her biri ayrı bir grup adına silahlanıyor" diye konuştu.
'Türk şirketleri Türkmen gruplara silah verdi'
Kerkük'te çalışan Türk şirketlerinin Irak Türkmen Cephesi (ITC) ve Heşdî Türkmen güçlerine silah verdiğini kaydeden Kerkük Vilayet Meclisi Üyesi Ehmed Eskerî, şunları söyledi: "Bu şirketlerin yasal olarak Kerkük'te iş yapmalarının süresi dolduğu halde çalışmaya devam ediyorlar. Bu şirketler, Türkmen Cephesi ile Heşdî Türkmen üyelerine silah verdiler. Yargı bunlar karşısında sessiz. Mesela Heşdî Wetanî isimli Sünni bir grup var. Hawicelilerden oluşuyor. Bunlar Irak tarafından DAİŞ'e karşı silahlandırılmıştı. Ama yasa bunların DAİŞ'e karşı savaştıkları için silahlandığını ve bir şey yapamayacağını söylüyor." şeklinde belirtti.