IŞİD, Nuri Maliki’nin Irak Başbakanlığı döneminde Suriye’den Irak topraklarına geçmişti.
IŞİD’in saldırılarının ve kenti kontrol altına almasının ardından sivil halk büyük tehlikeyle karşı karşıya kalmıştı.
Ayrıca Irak ordusu geride çok sayıda ağır ve mühimmat bırakırken, IŞİD ise bu silahları ele geçirerek Musul’u örgütün “geçilmez kalesi” haline getirmişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı\'nın söz konusu dönemde yayımladığı raporda, Musul’da yaşananların Irak’ın güvenliğinin tamamen ortadan kalktığı anlamına geldiği belirtilmişti.
Bu arada Irak Parlamentosu Güvenlik ve Savunma Komitesi Başkanı Adnan Esedi’nin açıkladığı raporda ise Musul’un işgal edilmesinin birkaç nedeninin olduğu belirtilmişti.
Raporda, “Musul’da siyasi ve mezhep çatışmaları ağırlıktaydı. Şehir sakinlerinin Irak güçlerine güven eksikliği vardı. Asker ve polisler karşıtlıklar çıkarıyordu. Irak ordusu ile güvenlik güçleri bölgedeki Arap medyası tarafından yanlış tanıtılıyordu” ifadelerine yer verilmişti.
Resmi olmayan raporlara göre Musul’un düşmesi sonucu aralarında çocukların da bulunduğu 3 bin 176 sivil yaşamını yitirmişti.
Şehrin önemli bölümü tahrip edilirken, İslam ve Hristiyan dinlerine ait ibadet yerleri saldırılardan etkilenmişti.
Tüm bu yaşananlara rağmen hem Irak ordusunun uğradığı ağır yenilgi hem de ülkenin en büyük ikinci kentinin IŞİD’in eline geçmesinden sorumlu hiçbir askeri ve siyasi yetkili yargılanmadı.
IŞİD terör örgütü, 29 Haziran 2014’te ise Musul’da “halifelik” ilan etmişti.