Kürtlerin mutlaka bir tür özerkliğe sahip olması gerektiğini belirten dünyaca tanınan dilbilimci Noam Chomsky, Kürtlerin, Suriye'deki korkunç iç savaşın ortasında ayakta kalmayı başardığını söyledi.
Filozof, tarihçi ve dilbilimci Avram Noam Chomsky, Kürtlere yönelik saldırılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yeni Özgür Politika Gazetesi’ne konuşan Chomsky, Kürt halkının acı bir tarihi olduğunu ve çok zulüm gördüğünü hatırlatarak, Kürtlerin en büyük zulmü Türkiye’de yaşadığını söyledi.
Zalimane Saldırılar
1990’lı yıllar ile bugünü kıyaslayan Chomsky, şöyle konuştu: “Özellikle de 1990'larda yaşanan korkunç Türk devlet teröründen kaynaklı on binlerce Kürt katledildi, milyonlarca Kürt topraklarından göç ettirildi, İstanbul'un yıkık kenar mahallelerine sürüldü, insanın yaşayamayacağı koşullarda aileler tek kişilik odalara hapsedildi. 2000'lerin başında biraz gevşeme oldu, bazı ilerlemeler yaşandı ve bazı dersler çıkarılmış gibiydi, bir umut doğmuştu. Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'yi üye ülke olarak kabul etmeyeceği biraz netleştikten sora Erdoğan daha da sertleşti. 1990'larda olduğu gibi çok fazla vahşet var, Kürt bölgelerine dönük çok zalimane saldırılar var.”
Rojava Başardı
Rojava'daki Kürtlerin Suriye'de yıllardır devam eden savaşta ayakta kalmayı başardığını ifade eden Chomsky, şu tespitleri yaptı: “Rojava, Suriye'deki korkunç iç savaşın ortasında ayakta kalmayı başardı. Trump yönetiminin bazı bölgelerden geri çekilmesi, Türk devletinin saldıranlarının artmasına neden oldu. Artık Kürt bölgeleri iki düşman arasında sıkışmış durumda. Bir yanda Türkiye, diğer yanda Esad rejimi. Çok paralel bir durum. Irak Kürt bölgesi, bir dereceye kadar özerkliğe sahip ama ne yazık ki iç çatışmalar, aşırı yolsuzluk ve şiddetten kaynaklı kurumsallaşamadı. Bu gerçekten çok acı ve zor bir durum.”
‘Özerkliğe Sahip Olmalılar’
“25 milyondan fazla nüfusa sahip olan Kürtler mutlaka bir tür özerkliğe sahip olmalılar” diyen Chomsky, “Ancak bunun gerçekleşmesi, bölgenin ilerlemesi ve bir ortak entegrasyona doğru gitmesi ile gerçekleşecek. Her ne kadar mükemmel olmasa da bir nevi Avrupa Birliği çizgisinde bir entegrasyon formu. Avrupa çok acı deneyimler yaşadı, istenen boyutlarda olmasa da büyük gelişmeler kat etti” dedi.